Savaş Sancısı

HERKESİN ÖYKÜSÜ KENDİ YERİNDE AĞIR DERTLERE KULAKLAR SAĞIR

ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR HEP VE ÖYLE YANMIŞLIĞIYLA KALIYOR!

ABD Suriye’yi vurdu. Dünya saldırıyı böyle duydu. Kimler bundan mutlu oldu? Bombardımanlardan hicap duyan, arlanan oldu mu acaba? Güzelim ülkeler tarumar ediliyor, insan hayatı hiçten sayılıyor. Dünyalıklar buna seyirci kalıyor.

Aslında savaşı kimse istemez, savaş kimsece sevilmez. Çünkü savaş herkesten her şeylerini alır. Geriye vahim yokluklar bırakır. Amerika’nın paralı askerleri bile savaşmak yerine aileleriyle huzurlu yaşamayı tercih ederler. Zira hiç bir savaş asla mutlu sonla bitmez. İnsanlıktan çok değerler götürür. Savaşta ölenler olur, ekmek-aş olmaz olur. Birbirinden kopmuş, dağılmış aileler olur. Binlerce kadın dul kalır, evlatlarını kaybeden analar olur. Milyonlarca masum kimseler yurdundan edilir. Binlerce sakat, yüzlerce aklını yitiren olur...

Savaş sonrasında yüzyıllar boyunca yozlaşmış, düzelememiş bir ulus olur. Toplumdan ağır fedakârlıklar beklenir. Tarih baştan yazılır, tarihi yalan yazanlar olur. Geçmişin değerleri unutulur. Geçmişimiz silinse, değerlerimiz unutturulsa ne oluruz? Atalarımız, anılarımız olmasa ne olurdu?

Kimse hırsa kapılmasa, herkes varlığına, kendisine takdir olunana razı olsa, şu savaşlar hiç olmasa... Üç kuruş etmeyen bu dünyayı, beş kuruş kazanmak için bize zindan ediyorlar. Silah ticareti uğruna, daha fazla kazanç yoluna, insan evlatlarını yok ediyorlar. Kendi saltanatları için masumların yuvalarını dağıtıyorlar.

Kötülüklerin çoğu, kendini başkalarından iyi olduğunu sananlar tarafından işlenir. “Şüphesiz ki insan; çok cahil, çok zâlimdir...” Ahzab/72

7 kafadar insan, 7 milyar insanı yönetiyor. Dünya hırsları uğruna insan neslini mahvediyorlar. Sanki onlar ölümsüzler. Yağlı bir av bulmuş sırtlanlar gibi Osmanlı yadigârı toprakları paylaşmaya çalışıyorlar. Senelerdir Müslüman topraklarını yiyi yiye bitiremediler. Önce sinsice içerde olaylar çıkartıp, sonra dışardan müdahaleye soyunup güya durulmayı sağlıyorlar. Maksatları mantıkla mânâlandırılamaz. Size mi kalmış Müslüman âlemi'nin nizamı, Müslümanlar sizin iç dünyanıza karışıyor mu? Vietnam'ı mahvettiğinizde kimse size bomba yağdırmadı.

Dünyayı yöneten paradır, para gücünüzle dilediğinizi yapıyorsunuz. Önce sinsice piyonlarıyla göz koydukları yerde olaylar çıkartıp, maşalarıyla ortamı karıştırma yapıyorlar, sonra güya durulmayı sağlıyorlar. Adamların her planları dünyalık, daha fazla semirmek, daha güçlü görünmek için ne mümkünse yapıyorlar.  Akıllarına getiremedikleri tek gerçek ölüm, her an ensemizde olan ölüm…

Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla. ''Gerçek şudur ki; gözler kör olmaz, ama göğüslerde ki kalpler körelir.'' (Hac: 46)

Kalpleri körelmişlerin Suriye’den sonraki hedefleri neresi acaba? Şüphesiz her şey Allah’ın izniyle olur. İnsanoğlu nihayetinde kendi eliyle yaptığı yanlışların karşılığını bulur, Allah kuluna zulmetmez. (Şüphesiz Allah, insanlara hiç bir şeyle zulmetmez. Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar.) YUNUS Suresi 44. Ayeti… Müslümanlar nerede yanlış yaptıklarını bir düşünseler, eğrilikten doğruluğa dönseler, güçlerini birleştirebilseler, dünyanın barışı öğrenmesi kolaylaşacaktır. Müslüman’a yakışana yaklaşalım. Gayreti biz yapalım, takdiri Allah’tan bekleyelim. Kesinlikle o vakit kurtuluş olacaktır.

Ayfer AYTAÇ – ayferaytac.com