Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '17

 
Kategori
Güncel
 

Seçme Sınavı Saçmalığı Tarihe mi Karışıyor!

Seçme Sınavı Saçmalığı Tarihe mi Karışıyor!
 

Benim Ortaöğretim'e başlamamda bir sınavla olmuştu...O zamanlar böyle SBS gibi TEOG gibi sınavlar olmazdı...Ama kapasitesinin üzerinde başvuru alan-özellikle meslek okulları- kendileri sınav yapardı. Ben bu sınavı kazanarak 1968 yılında okuluma girmiştim.

Üniversiteye girişim de sınavla olmuştu...1975 yılında Üniversite sınavına girmiş ve Edebiyat Fakültesini kazanmıştım...Sanırım ÖSS uygulamasının ilk adayları da bizlerdik...

Sonraki yıllar, baş döndürücü bir hızla sınavın endüstrileşmesine doğru gitti... Sınav sistemi Dershaneleri doğurdu; Dershane sistemi sınavı teşvik etti ve böylece eğitim sistemi, gerek veliye gerek öğrenciye yük üstüne yük bindirdi.

Bu ülkede yıllarca, bir kuzu(veli)dan bir kaç post çıkarıldı... İnsanlarımız, çocuklarının geleceği için, okul bir yandan dershane bir yandan, bazı hallerde özel ders bir yandan eğitim uğruna sağıldılar da sağıldılar...

Sistemin çok verimli sağmal bir "inek" olduğunu gören sömürücü çevreler sınav endüstrisine yatırım yaptılar...Bunların başında da elbette dershane sektörü geliyordu.

FETÖ'nün çözülmesiyle daha da ortaya çıktı ki, Türkiye'de sınav sistemi, aslında tıpkı "Himmet sistemi" gibi halkı soymanın etkili bir yolu olarak kullanılmış... Bu cümleden olarak, dershanelerine öğrenci devşirmek isteyen FETÖ, sınav soruların bile çalarak sahte bir "başarı"ya imza atmış...

Aslında tüm yurt sathında- hatta tüm cihan sathında- örgütlenen FETÖ'nün can damarı dershaneler olmuş...Çünkü, ne zaman bıcak dershaneye dayandı, FETÖ can havliyle ortalığa atıldı. Ve tüm gerçekler de bir bir ortaya saçıldı.

Elbette, sınavın bir mantığı vardı... Bu mantık, okul sayısının öğrenci sayısından az olmasından kaynaklanan "seçme mecburiyeti" mantığıydı... Bu zorunluluk hala bir ölçüde geçerli elbette.

Ne var ki, Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi, bunun Ahiret soruları gibi, tüm insanları sarsan bir halden çıkarılıp, okulların kendi bünyelerinde yapmaları insanımız üzerindeki yükü hafifletecektir.

Okullar, kendilerine müracaat durumun göre sınav yapar veya yapmaz... Çünkü, sınavı gerektirecek başvuruyu alamayanlar da olabilir... Aslında, eskiden olduğu gibi mahalle okullarını güçlendirip yeniden her öğrenciyi en yakın okula kaydetmek, servis belası da başta olmak üzere eğitimdeki çok sorunu çözecektir.

Bugünün Türkiyesi bunu yapmayı başaracak güçtedir. Gerek okul sayısı, gerek derslik sayısı gerek sıra sayısı, bizim zamanımıza kıyaslanmayacak kadar artmış ve iyileşmişken hala "Seçme Sınavı Saçmalığını" yaşamak zorunda değiliz, diyorum.

Eğitim yönünden gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, artık bizde de öğrencinin yeteneğine, marifetlerine göre okullara yönlenmesine, burslar verilerek istediği okullara gitmesine imkan veren sistemlere geçilmelidir...Bir kaç saatlik teorik sınavlar devri behemahal sonlanmalıdır.

Görülen o ki, ülkeyi yönetenler, artık bu "sınav sarmalından" kurtulmanın zamanı geldiğini görmüşler ve bu yönde adımlar atmaya başlamışlardır.

Belki de, tüm bilgi ve marifetin bir küçük yuvarlağı karalamaktan ibaret sayıldığı bu saçma sınav şeklinin bütünüyle ortadan kaldırmanın zamanı da gelmiştir... 

Küçük yuvarlağı doğru seçenlerin, iki cümleyi art arda yazamayacak kadar dil ve anlatım özürlü olmaları da böylece sona erecektir...

Aslında tüm eğitim sistemimizi, gereksiz "safralardan" tamanen arındırıp, gençlerin kafasını gereksiz bilgi yüküyle doldururken, ruhlarını boş bırakan "denekler" olmaktan da kurtarmış olalım.

Yunan tarihinin eciğinin bücüğünün ezberletilmesinin "medeniyet" gereği sayıldığı, Aleksimenes, Aleksimenderos'tan farklı ne düşünmüş gibi, saçmalamaların felsefe sayıldığı, hayatta asla yeri olmayan soyut matematiksel işlemlerin zeka ölçeği sayıldığı o arkaik dönemi bitirelim...

Gençlerimiz, önce kendi milli, manevi değerlerini; kendi tarih ve coğrafya gerçeklerini; kendi dil ve edebiyatlarını, kendi kültür kökenleri öğrensinler onlarla yaşayıp onlarla geleceğe yürüsünler.

Çocuklarımız, güzel yazan, güzel konuşan, güzel düşünen karakter sahibi insanlar olarak sınavda değil "hayatta" başarılı olmanın yollarını öğrensinler...

Bu vesileyle, yeni eğitim öğretim yılının ülkemiz, insanlarımız ve çocuklarımız için hayırlı uğurlu  ve başarılı olmasını diliyorum.

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..