Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '12

 
Kategori
Psikoloji
 

Sevgi vadisi

Sevgi vadisi
 

Sevgi Kokan Vadi


Dünyadaki en güzel şey nedir? sorusunu Sacha Guitry “Sevmek” sonra da “Sevilmek” diye yanıtlar. Dünyaya geldiğimiz an tanışıp memnun olduğumuz ilk şey sevgidir. Bu tanışıklıktan itibaren sevgi hayatımıza girer ve ölünceye kadar bizimle beraber olur. Çünkü insan yaşamının her evresinde sevgiye ve ilgiye açtır. Sevgi, yeryüzündeki binlerce yazı ve binlerce şiir yazılan nadir konulardan biridir.


Sevgi sözcüklerde “insanı bir şeye ya da bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu olarak tanımlanırsa da, bu tanımın yetersiz ve yüzeysel olduğunu söyleyen birçok yazar, sevginin tam olarak tanımlanamayacağını ifade etmektedir. Sevgi, yalın anlamıyla bir duygu ve heyecan türüdür. Öğrenilen duygusal bir tepkimedir.


Sevgi, emektir, fedakarlıktır. Sevgiyi göstermemek, sağlıklı iletişimi, içtenliği, yakınlaşmayı ve güveni engeller ve sonuç yalnızlık olur. Oysa sevgi şefkati, şefkat asil ruh kudretini, asil ruh kudreti de sabır ve hizmeti üretir. Önümüze gelene “seni seviyorum” diyemesek bile, sevginin yüz ifadesi olan gülümseyebiliriz. Eğer sevgimizi söyleyemiyorsak insanlara içten sarılarak, kucak dolusu sevgimizi vererek beden dilimizi kullanabiliriz.


Vadimiz köylerinin dik eğimli patika yollarında tik nefes olmuş bir şekilde, sırtında onlarca kg yük taşıyan Fadime, Emine, Ayşe Halalar ile karşılaştığınızda size sarılarak sizi vakumlu bir şekilde öpmesi, kurban olayım, kesileyim demesi, sevginin en doğal ifadesi ile beden dilinin gösterildiği gerçek bir tiyatro sahnesi gibidir. Kesileyim, kurban olayım sana sözleri Vadi insanının “seni seviyorum” demekten öte sevginin, inanılmaz sözsel ifadesidir. Annemin ve tüm vadi kadınlarının ona yakın çocuklarına ve eşlerine gösterdikleri o sonsuz sevgi ise anlatılmayacak pastoral şiir niteliğindedir. Bu vadide yaşayan yoksul insanların en iyi ilacı, onları yaşama bağlayan yegane yaşamsal sermayeleri, bütün mutlulukların başı ve hastalıkların panzehiri sevgidir. Üzülerek ifade etmeliyim ki vadi erkeği, Baba, eş, kardeş olarak sevgiyi ifade etmekte yetersiz ve başarısız olarak ikmale kalmış sınıfı geçmesi için bütünlemelere çok çalışması gerekmektedir.
Sevgi, insanların ruhunda bulun değerli ve olumlu bir yetenek olduğu gibi; yaratan sevgisi, doğa sevgisi, Anne sevgisi, Baba sevgisi, kardeş sevgisi, hayvan sevgisi, çocuk sevgisi, vatan sevgisi gibi çeşitlilikler gösterir. Sevgiliye duyulan sevgi ise mesafe tanımaz, bu sevgi ile İkizdere Vadisinden, İstanbul Boğazına, İzmirin Karşı Yakasına çelikten çok daha güçlü, güvenilir köprüler kurulabilir.
Sevmek; inanmak, yaşamak, duyumsamak, bir olmak, paylaşmak, sonsuz olmak, istemek, istememek, beklemek, beklememek, gücenmemek, üzülmemek, hayır dememek, yürümek, güvenmek, onaylanmak, yakın olmak, yalansız olmak, içten olmak, göz yaşı olmak, yağan yağmur olmaktır belki.


Sevgiliye cennet etmek, sevgili için her şeyi göze almak, sevgilinin hayatını yaşamak, sevgilinin baktığı yerde, sustuğu yerde ve sevgilinin limanı olmaktır.
Sevgi; sadakat, sabır, sevecenlik, kıskançsız, kibirsiz, hasta olmayan, egoist olmayan, yanlışların hesabını tutmayan, asla başarısızlığa düşmeyen, gözlerindeki bir damla, damarımızdaki kan, aldığımız nefes, maliyet gerektirmeyen yatırım, yaşanan kalp kırıklarını onaran güçlü bir malzemedir.


İnanç, umut ve sevgi üçlemindeki en güçlü duygu sevgidir. Acaba kaç kişi, sevgiyi hak ediyor? Sevginin değerini kim biliyor? Kaç kişinin yüreği sevgi bahçesi? Bu sorulara vadimizde yaşayan insanlar açsısından bakarsak, kuşkusuz tümü sevgiyi hak ediyor, hepsi sevginin değerini biliyor, hepsinin yüreği sevgi bahçesidir diye cevaplamamız gerekiyor.
Aslında sevgi tıpkı dere gibidir, zorlamalara gerek kalmadan akışına bırakarak, bulanmasına izin vermeden, derenin yolunu bularak denize dönüşmesidir. Ancak üzüntü ile söylemeliyim ki deremizin suyu azaltılmış, bulandırılmış, zorlanarak akışı engellenmiş, denize dönüşmesinin önü kapatılmıştır. İkizdereye Ankaradan sevgisizlik pompalanmış insanların mutluluğunun önüne geçilerek, bedava sermaye olan sevgi yok edilerek vadi insanının iflası istenmiştir.


Sevgi beni değil bizi ifade eder, var oluşumuz sebebimizdir. Sevgide materyal yoktur, ruh vardır. Bilincin izini, bilginin hazırı, öğrenmenin zenginliğini ve keyfini sürerek, anlayışın, hoşgörünün, barışın, uyumun altında keyifle güneşlenmektir. Kendini hatırlamak, bencilliğin tuzağına düşmeden, özgürlüğü seçmektir. Yasaklara değmeden, iç özgürlüklere, hayal yolculuklarına açılmak… Martı jonathanla sımsıkı bir dostluğun öngörüsünde, o içsel durulukta, aynı maceraperestlik ve gözü peklikle … aynı onur ve güvenle uçabilmektir, hayatta kanatlarmızla…


Sevgi yakaladığında asla bırakılmaması gereken en değerli hazinedir ancak sevgi hırsızları çoğaldı günümüzde biteviye çalıyorlar sevgimizi.
Japon düşünür Masumi Toyotome der ki ”Dünyada sevilmek istemeyen kişi yok gibidir” ve sevgi 3 türlü düşünce şekliyle oluşur.


1-Menfaatlere dayalı eğer türü sevgi(Bencil sevgi) : Belli beklentileri karşılarsak bize verilecek sevgiye bu ad takılmış. Örnekler ise eğer iyi olursan Annen, Baban seni sever. Eğer başarılı ve önemli kişi olursan seni severim. Eğer eş olarak beklentilerimi yerine getirirsen seni severim. Bir şarta bağlı olan bu sevgi türü en çok rastlanan türdür.
2-Egoya dayalı çünkü türü sevgi: Bu tür sevgide kişi bir şey olduğu, bir şeye sahip olduğu, ya da bir şey yaptığı için sevilir. “seni seviyorum” çok güzelsin, yakışıklısın. Seni seviyorum. O kadar popüler, o kadar zengin, o kadar ünlüsün ki. Bu tür sevgi, olduğumuz gibi sevilmektir. İnsanlar oldukları gibi sevilmeyi tercih ederler. Ama derinden düşünürsek, bu türün “eğer” türünden temelde farklılığı yoktur. Toplumdaki sevgilerin çoğu çünkü türündendir ve bu tür sevginin kalıcılığı konusu insanı hep kuşkuya düşürür.


3-Rağmen, karşılıksız sevgi: Bir koşula bağlı olmadığı için ve karşılığında hiçbir şey beklenmediği için “eğer” türü sevgiden farklı olarak, sevilen kişinin çekicilik niteliğine dayanmadığından ayrıca çünkü sevgiden de ayrıdır. Bu sevgide insan bir şey olduğu için değil her şeye rağmen sevilir.


Burada insanın iyi, çekici ya da zengin konum edinerek sevgiyi kazanması gerekmiyor. Kusurlarına, çirkinliğine, cahilliğine, kötü huylarına ya da kötü geçmişine “rağmen” olduğu hali ile sevilebiliyor. Yüreklerin en çok susadığı sevgi budur, bu tür sevgi insanlar için yiyecek, içecek, giysi, ev, aile, zenginlik, başarı ya da ünden daha önemlidir.


Eğime bağlı olarak harekete geçen suların derine aşındırması sonucu oluşan onlarca km uzunluğunda ve kaynaktan ağız doğru sürekli inişi bulunan çoğrafik bir yapıdan oluşan İkizdere vadisindeki insanları doyuracak rağmen (karşılıksız) sevgiyi arıyorum on yıllar önce olduğu gibi. Çünkü bu vadide yaşayan herkesin sevgiye ihtiyacı var, kimsede başkasına verecek kadar sevgi kalmamış. Yakınımızda olanların bu sevgiyi bize vermesini beklemeden, dünyadaki en büyük kıtlık “rağmen” (karşılıksız) türü sevginin vadimizde fırtına şeklinde esmesini tüm benliğimle diliyorum.


Rusların son yıllarda yaptıkları deneysel çalışmalarda 4.boyut olarak zamanı gösteriyorlar ve zamanın sorunları çözeceği konusunda çok yaygın bir kanaat var. Aslında zaman değildir çözücü olan Üstad Can YÜCELin söylediği gibi tüm sorunların çözümü “SEVGİ”dedir.
Sevgi ile kalın.


Nizamettin BİBER
Uzman İnşaat Mühendisi

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..