Sevgiliyle buluşmaktır Ramazan

‘’Hoş geldin ey şehri Ramazan’’ diye başlarlar her yıl yeniden… Anlatırlar Ramazana dair ne varsa… Orucun faydalarından imsak vaktine, teravih namazından sahur sohbetlerine, her birine değinirler bir kez daha. İftar sofralarına bir dem vururlar. Tatlılardan tulumba, şerbetlerden üzüm şırası makbuldür derler. Hele bir de ramazan pidesi getiren olursa, tulum peyniriyle, çorbaya katık ederler.

Ramazan deyince pekala, oruçtur işin merkezi. Oruç olunca da açlıktır kişinin fikri. Fikrimiz neyse zikrimiz de odur tabii. Tarifler alınır, sofralar kurulur, sarmalar sarılır, burmalar burulur. Allah-u Teala’nın oruç için belirttiği saatlerde yenilmez içilmez de, geri kalan sürenin hakkı verilir maşallah.

Zahirle meşgulüzdür biz. Görünenle, tadılanla, koklananla… Dokunabilirsek  vardır.  Ulaşabilirsek bizimdir. Ağzımıza atıp çiğneyebilirsek, gerçektir. Oysa ki Ramazan, görünene değil, görünmeyene lütuftur. Nefse gönderilen bir  nimettir. İnsan sevdiğiyle buluştu mu ne iştah kalır ne bir şey. Sevgilinin manasıdır doyuran, aşkının şerbetidir susuzluğu gideren…

Ramazan sözcüğünün Arapça köküne baktığımızda, ‘’ramad’’, ‘’aşırı sıcak sebebiyle taşların yanması, kavrulması’’ manasına gelirken,  ‘’ra-ma-da’’ fiilinin mastarı, ‘’kızgın yerde yalın ayak yürüyerek yanmak’’  anlamını barındırır. Her iki durumda da Ramazan ayı, yanma, kavrulma ayıdır.

Susarak yanmaktır  Şehr-i  Ramazan 

Kötü söz söylememek, şikayet etmemek,

Sessizlikte memnun olabilmektir .

Vererek yanmaktır Şehr-i Ramazan,

Hırsını, kibrini, şehvetini iade ederek,

Gidenlere  sabır gösterebilmektir.

Yoklukla yanmaktır Şehr-i Ramazan,

Az konuşmak, az buluşmak, az uyumak,

Olmayana tevazu gösterebilmektir.

Tıpkı sözlük manasında olduğu gibi, Ramazan ayının zahiri ve batıni tüm yönleri,  kişinin nefsinin kabuğundan soyunarak, adeta  yalın ayak yürümesine katkı sağlar. Bu bahsedilen de tekamül etmektir. Yani gelişmek, olgunlaşmaktır. Az  yiyerek, az uyuyarak, az konuşarak  yola devam etmek; yol boyunca yardım ederek, dua ederek, tefekkür ederek dinginlikte yürümektir.

Hoş geldin ey şehr-i Ramazan diyebilmek, bu manaları zahiren yaşayabilmektir. Bizlere de nasip olsun inşallah.                                    

Ayperi Ferda Oral/ Eğitimci Yazar