Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '14

 
Kategori
Magazin
 

Şevket Çoruh, ‘Hayat Sana Güzel’…

Şevket Çoruh, ‘Hayat Sana Güzel’…
 

Yıllardır reyting performansından ödün vermeden ekranda kalmayı başaran ‘Arka Sokaklar’ denince elbette ki, cümle olayı bir çırpıda çözüveren polis ekibimizin bütünü geliyor aklımıza. Ancak bu başarı istikrarında her karakterin de kendine göre bir değeri olduğu gerçeğini unutmamak lazım. Kendine has sertliğiyle, suçluları bülbül gibi öttürmeyi başaran Mesut Komiser de bu gerçeğin öne çıkanlarından olmuştur her daim. Ekibin ağabeyi konumundaki Mesut Komiser, bu denli sevilmesiniyse, Şevket Çoruh’un sertlikle babacanlığı buluşturan canlandırmasına borçludur.

‘Çiçek Taksi’ dizisindeki Çamur Şevket rolünden bugüne, ‘Komedi Dükkânı’ da dâhil olmak üzere, çeşitli film ve dizilerde kendini gösteren, yanı sıra tek kişilik ‘Caveman/Mağara Adamı’ tiyatro oyununda yer alan Şevket Çoruh, şimdi de ‘Hayat Sana Güzel’ diyerek, bambaşka bir tiple kendini bir kez daha ispatlıyor beyazperdede.

Şevket Çoruh’u popüler kültürün ve iş dünyasındaki fırsatçılık uyanıklığının yarattığı Müteahhit Azmi olarak, alıştığımızın dışında bir görünümle, karşımıza çıkartan ‘Hayat Sana Güzel’, tıpkı filmin yaratıcısı olan Murat Şeker gibi Şevket Çoruh’un da her telden çalabileceğini görmek adına güzel bir fırsat niteliğinde.

 

‘MY TOWN’ DİYEN ŞEVKET ÇORUH SÜPER

Günümüzün vazgeçilmez öğelerinden olan popüler kültür ve buradan yaratılan hicivler, televizyonun olduğu kadar filmlerin de başlıca malzemelerinden…

12 bölümlük ‘İzmir Çetesi’yle ekranı deneyimleyen, sinemada ise ‘Hastasıyız Dede’ diyerek bolca rağbet gören Murat Şeker, aşk meşk işlerine yönelik yapımları da araya sıkıştırıp ilerlediği beyazperdede, ‘Yetenek Sizsiniz’ birincisi akıllı köpekle ‘Arkadaşım Max’i yaratıp televizyonla sinema öğelerini harmanladıktan sonra bu kez de, şehir içinde şehir kurup dağ tepe beton dikenlerin dünyasına dalarak ‘Hayat Sana Güzel’ demeyi seçmiş.

İyi de etmiş. Zira kendi kendine salaklık itirafıyla hayat muhasebesi yapıp, kendi eliyle inşa ettirdiği kuleden intihar girişiminde bulunan Azmi sayesinde, ‘Ben yaparım arkadaş’ sloganıyla güzelim ormanları rezidanslara çevirme ustaları hatırlara düşürülüp, ‘Güleriz ağlanacak halimize’ gerçeği ortaya saçılmış.

Kendisi de ‘gülen hasta’ olarak bir anlığına filminde boy gösteren Murat Şeker’in bu işindeki en isabetli yön, Şevket Çoruh’u seçmiş olması!

Tepesine koyduğu perukla hayli farklı bir görünüme bürünen ve süper iş çıkartan Şevket Çoruh, Azmi rolünü icra ederken ‘Arka Sokaklar’daki sert tipinden bir hayli uzak. Bu ise her dizide ve filmde aynı mimiklerle, aynı tavırlarla yer almayı ‘rol kesmek’ sananlar için örnek alınması gereken bir durum.

 

HER TELDEN ÇALINCA, ‘HAYAT SANA GÜZEL’

Kendi yaptığı binaların reklam filmlerinde oynayıp ‘My Town’ aşkıyla yanıp tutuşan Müteahhit Azmi Yapıcı’nın Cennet’i bile inşaatlık 2B arazisi olarak gördüğü ‘Hayat Sana Güzel’ filminde sıkılmak pek mümkün değil.

Çünkü Murat Şeker komedisini güncelin dikkat çeken konularıyla yaratmayı seçince, ortaya karışık eğlenceli ve içerikli bir mizah menüsü çıkıvermiş. Her telden çalınca ‘Hayat Sana Güzel’ demek de haliyle oldukça kolaylaşmakta.

Arap müşteriyi kazıklama uyanıklığında Türkçe Olimpiyatlarını anımsatıp kulakları çınlatan senaryo, ‘Nurcan-Mustafa’ çiftinin zıt yaşam zevkleri ve karakterleriyle de, ‘Ankara’nın Dikmeni’ misali, doğu-batı kültürünü sentezlemekte.

‘Hayat Sana Güzel’ derken cimrilikten taviz vermeyip annesinden aldığı altınların üstüne yatan hastalık hastası Azmi’yi yaşam biçiminin yozluklarından, öteki taraf muhasebesiyle kopartan yapımda sıkça kullanılan ‘Kötülere bir şey olmaz’ söylemi ise hayatın haksızlıklarını vurgulamak adına iyi düşünülmüş bir ayrıntı.

‘Kul hakkıyla Allah’ın yanına gidilmez. Bu günahların ağası’ diyen Cezmi Baskın’ı, Cennet’e gitmenin şartlarını sıralayan Hoca Efendi olarak bünyesine alan filmde Dilber Ay da, geçmişini unutan Azmi’nin eli maşalı Satı Ana’sı rolünde gayet iyi durmuş.

1907 Fenerbahçe havlusuyla plajdan hastaneye uçurulan Hakan Bilgin’in Doktor Mustafa olarak yer aldığı ‘Hayat Sana Güzel’in senaryosu, bunca mesaj bolluğunda doktorlara verilen promosyon tatilleri gündeme getirmeyi de ihmal etmemiş.

Yanlış anlaşılma üstüne kurulan ve zıtlıklarla yaratılan ‘Hayat Sana Güzel’ komedisinde, totoşluğu çare gören Azmi’yi destekleyen isimler, dizilerdeki duruşlarını koruyan Hande Katipoğlu ve Timur Acar…

Botoks meraklısı Nurcan’ı olağanüstü bir itici tip haline getirmekte hayli başarılı olan Tuba Ünsal’ın, tip tip ortalıkta varlık gösteren dedektifimiz Gökçe Özyol’un ve halim Selim konumundaki Burak Sağyaşar’ın da katkıda bulunduğu ‘Hayat Sana Güzel’in en hâkim özelliğine gelince… Ölüm korkusundan yaşam lüksüne, evlilik hallerinden kıskançlık durumlarına güldürmek için yaratılan her sahnede ‘paranın gücünü’ yoğun biçimde düşündürmesi.

Evet. Zengine hayat her şekilde güzel! Bunun farkında olmayan var mı? Olmaması için yaşamın dört kolundan türlü çeşit filmler her gün devreye sokuluyor zaten. Town’lar, Home’lar yücelere dikerlerken başlarını, soluk alanlarımızı kesi kesiveriyorlar. Bizlere de olanı biteni çaresiz izlemek ve olanaklarımız oranında hayattan nasiplenmek düşüyor.

Buna karşılık tecrübelerle bilinen gerçekleri, şimdiye dek değeri yeterince bilinmeyen Şevket Çoruh’un keyifli yorumundan izlemek isteyenler için de denilecek tek şey kalıyor geriye… ‘Hayat Sana Güzel’

 

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal 

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..