Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '12

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Sıcak para uyuşturuculuğu

Sıcak para uyuşturuculuğu
 

Cari açık (döviz açığı) başlıbaşına bir krizdir.


Ekonomiyle az çok ilgilenenlerin Türkiye’nin 1989 yılından bu yana dış finansman olarak sıcak para diye adlandırılan Hedge Fonlarıyla yatıp onlarla kalktığı malumlarıdır. Özal’ın 1989 yılında 32 Sayılı kambiyo Yasasındaki değişikliklerden, sermaye hareketlerinin liberalizasyonundan sonra tıpkı eroinman gibi Türk ekonomisinin sıcak para bağımlılığı başlamıştır. Özal´ın Türkiye ve Türk ekonomisine, Türkiye halkına döneminde yaptığı en büyük kötülüklerden biri olan bu kambiyo liberalizasyonu, insanlarımız tarafından o dönemde “cebinde döviz taşıyan adam olma” psikolojisi nedeniyle anlam ve önemi anlaşılamamıştı. Bu konunun yorumunu, kalkınma ve büyümenin üretim yerine yabancı paraya dayanmasının geleceğe yönelik sakıncalarını hatırlatarak okuyucularımıza bırakıyoruz.

MB, faiz seviyesini emme basma tulumbaya döndürdü

MB, geçen yılın Temmuz ayından sonra inebileceği asgari seviyeye kadar faiz indirimine gittiği herkesin malumudur. Ama yüksek faiz var diye gelen sıcak para da 2011 yılı Eylül ayından itibaren çıkmaya başladı. Bu sürecin doğal sonucu Doların yılsonuna doğru 1,90 liraya fırlaması oldu. Bu gelişme ise fiyatlar genel seviyesini, yani enflasyon canavarını uyandırdı. MB çareyi faizlerin yüzde 12’lere kadar yükseltilmesine izin vermekte buldu. Başbakan’ın şatafatlı “faiz lobisi” böbürlenmesi de böylece son buldu. Bu yarım dönemde Türk parasının yüzde 24 değer yitirdiği hesaplanmaktadır. İşte bundan dolayı enflasyon canavarı da uyutulduğu ininde kıpırdanmaya başlamıştı. Bu ise enflasyon canavarını altettikleri propagandasının sonu oldu.

İkinci yazımızın sonunda belirttiğimiz ve bu yazımızda ele alacağımızı söylediğimiz Avrupa, ABD ve Çin’in piyasaya dolar ve Euro pompalayacağı umutları burada devreye girmektedir.

Likidite operasyonlarının sonu gelmiyor

Geçen yılın sonunda Avrupa Merkez Bankası (AMB), ihtiyar kıtanın bankalarını yüzde 1 faizle fonladı. Bu fonlamanın miktarı 490 milyar Euro’ydu. Ardından bu yetmedi; Şubat sonlarında gene yüzde 1 faizle bu kez 530 milyar Euro para saçtı. Mali krizin boyutu öylesine büyük ki, 1 trilyon 20 milyar Euro fonlama gene de Avrupa bankalarını kesmiyor. Çünkü örneğin İtalya, Yunanistan, İrlanda, İspanya vs. ülkelerin borçları paçalarında kakışıyor. Buna çözüm bulmalarının da imkân ve ihtimali şimdilik gözükmüyor. Bu arada ABD’de de fonlama üstüne fonlama gerçekleştiriliyor. En sonunda FED (ABD MB) Başkanı Bernanke yeni ve 3. bir fonlamaya (likidite operasyonuna) gidilebileceğini açıkladı. (Bartu Soral/ Aydınlık/ 1 Nisan 2012)Bu fonlamadan çevre ekonomileri de nasibini aldı. Nispeten yüksek faiz veren Türkiye gibi ülkeler zaten sıcak para bağımlısı ekonomilere sahip. Birdenbire bir rahatlama meydana geldi. Bu Türkiye’de de hissedilmektedir.

Ancak sıcak paraya dayanan büyüme, vatandaşın cebine yansımıyor; “uzun dönem yatırım fırsatı veren kaynak” sağlamıyor; “sadece tüketim talebini kışkırtacak fon yaratıyor.” Bu saptamalar Nazif Ekzen’in. 

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..