Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Temmuz '16

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Şimdi, o duvarlar sanatı izliyor

Şimdi, o duvarlar sanatı izliyor
 

Mehmetcan YAMAN


Cenevizlilerin 1200’lü yıllarda yaptığı Saint Michele Katedrali’nin kalıntısı olan yapı, Bizanslılar zamanında bazı değişikliklere uğramış ve onarılmış.
Tarihin akışı içinde o da nasibini almış devrilen yılların yanında getirdiği değişen dengelerden…
1544 ila 1550 yılları arasında Mimar Sinan tarafından üst katı inşa edilmiş ve kervansaray olarak kullanılmış.
Zamana tüm görkemi ve gizemi ile direnirken yolcu hanı olarak kalmasının imkânsız olduğu vakitler geldiğinde,  esnafın yerleştiği iş hanına dönüşmüş…
Metallerin en eskisinden almış adını
Maddeler birbirine karışmış, değişmiş,  çatısının üstünü kaplamış.
 Kendini yöneten gezegenin simgesi ile anılan  “O” en eski metal,  hırsızlara yenik düşmüş ve ait olduğu yerden 1970’li yıllarda parça parça hoyratça sökülüp çalınmış.
Burası iki katlı yorgun bir han, 
Ceneviz, Bizans ve Osmanlı ile tanışmış,
 Duvarlarında kayıt altına alınan sözler,  sesler ve gizemler saklı
Duvarlarının dili olsa,  anlatacakları tarihin akışını değiştirecek belki de 
Şahit o… 
Tüm asaleti ile dört yanını saran beton yığınlarına estetik dersi verir nitelikte olan ve inatla ayakta duran tanık o,  zaman tanığı…
Topraklarında büyüyüp,  avlusunu sarıp sarmalayan asmalarında yetişen üzümleriyle bir zamanlar çok lezzetli şarapların üretildiği hanın siluetine değen ışıkların ardında kalan sırlar hala tüm gizemini koruyor.
Megaralılar, kralları Byzas'ın annesi Keroessa için Altın Boynuz ismini vermiş hanın olduğu yere…
Altın Boynuzun üzerinde yer alan bu hanın dilden dile dolaşıp günümüze kadar gelen bir efsanesi var.
Rivayete göre hanın bulunduğu yer önceleri altın boynuzun içinde küçük bir adaymış, adacığa Cenevizliler tarafından hapishane ve katedral yapılmış.
Altında tüneller ve gizli geçitler olduğu iddia edilen han tüm sırlarıyla zamana direnirken güne ait,  günden uzak hissi veren naif duruşuyla Studio Masterpiece ev sahipliği yapıyor.
 
Zaman tanığı şimdilerde sanata şahitlik ediyor…
 
Karaköy Perşembe Pazarı'nda  hanın içinde 26 numarada kurulan Studio Masterpiece’in Kurşunlu Han’a değen sihirli elinden bahsedeceğim size…
 
Yıldız Teknik Üniversitesi Bileşik Sanatlar bölümünden derece ile mezun olan ve İspanya’da aldığı sanat eğitimin ardından resim, heykel gibi plastik sanatların çeşitli kollarında çalışan Mehmetcan Yaman’la Studio Masterpiece’i sizin için konuştuk…
 
 
 
Studio Masterpiece nasıl oluştu?
Kendi arkadaş grubumuz içindeki toplantılarda bir gün birlikte resim yapalım dedik ve çok eğlendik. 
Hiç resim deneyimi olmayan arkadaşlarıma bu deneyimi yaşamak; bana ise o deneyimsiz insanlara resmi anlatmak çok keyifli geldi. 
Böylelikle bunu acaba deneyebilir miyiz diye düşündük.
 
Böyle bir oluşumun içinde yer almak eğitim yıllarında aklınızda var mıydı?
Açıkçası o süreçte okulumun son yılıydı ve bitirme projemi tasarlamakla meşguldüm. 
Bunun haricinde eğitmenlikten ziyade kendi sanatsal üretimime odaklanmış durumdaydım. Şu an ikisini bir arada yürütüyorum.
 
İspanya’da aldığınız eğitim sanata bakışınızı ve Studio Masterpiece’de gerçekleştirmek istediğiniz misyonunuzu etkiledi mi?
İspanya’da bir sene yaşadım. 
Rönesans’tan beri süregelen köklü bir klasik resim kültürü var. 
Bununla beraber klasikten moderne çok önemli sanatçılar çıkarmış bir ülke. 
Özellikle Madrid’deki Prado müzesinde, abartmadan söylüyorum, müze açılış saatinden kapanışına kadar huşu içinde uzun zamanlar geçirdim. 
 
Neden Kurşunlu Han?
Heykeltıraşımız Candan Arıcı’nın aynı zamanda kişisel atölyesi. 
Sizin de belirttiğiniz gibi Kurşunlu Han büyülü bir mekan. 
Böylesine güzel bir mekanda sanatsal etkinliklerin yapılması o büyüyü katlıyor.
 
Handa ne gibi düzenlemeler yaptınız?
Candan kendi istekleri doğrultusunda çeşitli düzenlemeler yapmıştı. Biz de gördüğümüz an büyülendik. 
 
Hanın, etkinliğin gerçekleştirilebileceği uygun hale getirilebilmesi aşamasında yaşadığınız sorunlar oldu mu?
Açıkçası çok olmadı.
 
Karaköy Perşembe Pazarında hırdavatçıların arasında bir sanat etkinliği…
Esnaflar bu durumu nasıl karşıladı?
Birlikte yaşama kültürü önemli bir hadise. Birbirimizin komşusuyuz ve esnafla iyi ilişkilerimiz var.
 
Kadim bir geçmişi olan adeta efsunlu bir yer,  burada çalışırken nasıl hissediyor sunuz?
Tıpkı zaman duruyormuş gibi. 
 
Studio Masterpiece’in programından bahseder misiniz?
Masterpiece’nin programı, sanatçılarımızın yönlendirmesi eşliğinde, üç saat içinde kendi eserlerinizi yapabileceğiniz etkinlikler şeklindedir. Haftanın her günü olan birer keyif seansı olarak düşünebilirsiniz.
 
Kimler bu etkinliklere katılabiliyor?
Seanslarımızda 12 alt yaş sınırı var. Onun haricinde dileyen katılabilir.
 
Studio Masterpiece’in etkinliklerini gerçekleştirildiği kaç merkez var?
Şu an için Asmalı Mescit’te resim; Karaköy Kurşunlu Han’da heykel; Ankara Tunalı’da resim atölyemiz bulunuyor. 
Ağustos başında resim ve heykel atölyesini Galata’daki yeni atölyemizde bir araya getiriyoruz. 
İleriki zamanlarda String Art Workshop, İstanbul Bostancı ve İzmir şubelerimizi açmayı planlıyoruz.
 
Yapıların, şehirlerin ruhu olduğuna inanırım… 
Asmalı Mescit’teki merkezinizde tarihi dokusu olan bir bina mı?
Asmalı Mescit’teki atölyemiz tarihilikten ziyade ritmi olan İstanbul’ u anlatan bir yer. Galata’daki yeni yerimizde de aynı ruha sahibiz.
 
Bu tarz etkinliklere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda etkinliklere katılım oranı nedir?
Etkinlikliklere katılım günlere göre değişiklik gösterebiliyor. Çoğunlukla birbirini hiç tanımayan insanların bir araya gelip çok keyif aldıklarını söyleyebilirim.
 
Katılımcıların yorumlarından bahseder misiniz?
Katılımcılarda ilk başlarda bir çekince olabiliyor. 
Bunun nedeni alışık olmadıkları bir deneyimi gerçekleştirecek olmaları. 
Ancak seans başlar başlamaz bu kayboluyor ve seanslar keyifle geçiyor.
 
Studio Masterpiece’in etkinliklerini, “3 saat içinde sanat ile dopdolu geçen bir keyif seansı” olarak tanımlıyorsunuz. 
Bu seansın sonunda ortaya çıkan eserler arasında şaşkınlık verecek ölçüde iyi olanlar var mı?
Bazen, Türkiye koşulları yüzünden yetenekli ama yönlendirilimemiş veya hayat gereklilikleri yüzünden başka alanlarda bulunan insanların gözündeki kıvılcımı görebiliyoruz. 
Nefeslerini tutup üretimlerine yöneliyorlar. Saatin geçtiğinin farkına bile varmıyorlar. 
 
Bu kişilerin eserlerinden bir sergi oluşturmayı düşünüyor musunuz?
İleride olabilir.
 
Huzur seansı, dinlenme seansı,  keyif seansı hepsi denilebilir…
Etkinlik süresince katılımcılara hangi tarz müzik eşlik ediyor?
Mekanın tasarlanması gibi müzikler de sanatçılarımızın kişisel zevkleri doğrultusunda seçiliyor. Klasik müzik, caz gibi tek bir tarzdan bahsedemeyiz. Keyfi katlıyor diyebiliriz.
 
Studio Masterpiece sizi, sanat ile zamandan çekilip 3 saat için her şeyi unutup sanatla hemhal olmaya çağırıyor.
 
 
 
 
Toplam blog
: 47
: 121
Kayıt tarihi
: 06.03.15
 
 

Moda ..