Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '17

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sinyal geldi

Sinyal geldi
 

Evin camları ilk defa buz tuttu, o kadar soğuk, öteberi aldığım mahalle bakkalı daha bir hafta önceden uyarmıştı fakat oralı olmadım, geçenlerde nereden duyduysa bizim mahalleye gök taşı düşeceğini çıkan gazlardan etkilenmememiz için gaz maskesi almamız gerektiğini söylemişti, şansıma elinde varmış aldım koydum kenara...Televizyonda haber niyetine var!

-Kargayı beslemek için pencereyi açmışlar, karga kaşığı çalmamış mı!

-Bir arabanın arkasına iple kızak bağlamışlar, kızakta iki kişi var!

-Kaynana uyuyan gelininin yüzüne kezzap atmış!

- Bir gorilin kılları dökülmüş!

Güzel memleketimde olup biteninin hepsi bu!

Kaşığa mı üzülürsün, gencecik geline mi yanarsın? Ya goril ne yapasın?

Meksika'da akaryakıta yüzde yirmi zam gelince halk ayaklanmış, mağazaları yağmalamaklar mı istersin, yürüyüş yapmaklar mı, amigonun biri sen çek kafayı dal güvenlik güçlerinin arasına kamyonetle, ortalık pazar yerine dön!

Meksika Hükümetinin yerinde ben olsam azar azar yaparım zammı, alıştıra alıştıra yedire yedire önce bir yüzde beş yaparım sonra yüzde üç geri çekerim çok geçmeden bir yüzde yedi daha patlatırım baktım halk nasırına basmış gibi ah çekiyor yüzde üç geri...

Petrolün varil fiyatı yerinde durmuyorsa Meksika Hükümeti ne yapsın değil mi ağbiciğim?

Elektrikler kesik!

Siber saldırı altındayız...(!)Elektrik olmayınca, doğalgaz da olmuyor...Çok okuyan bir arkadaşımla mercek altına yatırdık konuyu, elektrikler kesildiği için mi doğalgaz yok? Doğalgaz olmadığı için mi elektrikler kesik?

Durduk yere yaktık mı beyinleri?

Tavuk yumurta olayına bağladık meseleyi de rahat ettik...

Bir Rus Kamil amcamız vardı bizim, güzel votka içerdi, Rusluk oradan...

Bir gün kafası bozulmuş bunun perestroyka zamanları, darlanmış deniz kenarında ahşap bir kulübeye kapatmış kendini emekli maaşı tıkır tıkır yatıyor nasılsa, süper emekli olduğu içinde maaş da şekilli, canı sıkılınca balık tutuyor, sahilde yürüyüşe çıkıyor, kitap okuyor, günler böyle kaymak gibi geçerken bir gece sen bunun kulübenin önüne UFO in! İçinden iki tane uzaylı çık! Antenleri, kocaman gözleri yokmuş insana benziyorlarmış daha çok, korkmuş ama belli etmemiş...

Uzaylılarda bir çekingenlik, bir yüz kızarmaları bir şey söyleyecekler söyleyemiyorlar, üzülmüş Kamil amca, buyur etmiş bunları, kavurmalı yumurta yapmış, ekmeği bana bana bir yemek garibanlarda yanına bir baş soğan, gezegenler arasında UFO ile taksicilik yaparken, UFO onların değilmiş, çalışanmış bunlar, onların galakside öyleymiş, Samanyolu'nun dışında bir galaksi, iki kişi çalışırmış UFO'larda biri sürüyor diğeri paraları topluyor, yorulunca yer değiştiriyorlar, dijital yer saptama aygıtı bozulunca uzayda kaybolmuşlar, karınları acıkınca da Kamil amcanın kulübenin önüne inmişler, giderken harçlık da koymuş ceplerine öyle göndermiş Kamil amca...

Tam UFO'ya binecekler uzun boylu, beni olan demiş ki;

- Sen bize o kadar iyilik yaptın bende sana bir sır vereyim; günü gelince bizimkiler Samanyolu'nun dışından önce sinyal gönderecekler üç vakte kalmadan da kendileri gelecekler...

Yalana o kadar da alışık olmadığımız günler tabi, tıfıllık da var işin içinde, kızdırdık Kamil amcayı, mahalleyi terk etti adam.

Şimdi haberlerde bir alt yazı geçti; " Rusya'da uzay çalışmaları yeni bir boyut kazandı bir radyo teleskop 95 ışık yılı uzaktan gelen güçlü bir sinyal yakaladı!"   

Samanyolu'nun dışından yani!

Olay nerde geçiyor?

Rusya'da

Hikayeyi yıllar önce bize kim anlattı?

Rus Kamil...

İnanmamıştık ama sinyal geldi, üç vakte kadarda uzaylılar... 

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..