Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '17

 
Kategori
Güncel
 

Siz Çocuklarımıza Evlilikte "İtaat" ve "Sadakatı" Öğretin; "Boşanmayı" Öğretenler Çok Var Zaten!

Siz Çocuklarımıza Evlilikte "İtaat" ve "Sadakatı" Öğretin; "Boşanmayı" Öğretenler Çok Var Zaten!
 

Gündememiz karı koca arasındaki "itaat" ve "sadakat" meselesi... Yeni Müfredat'ta evlilikte kadının kocaya itaatından bahsediliyormuş diye bir fırtına koparılıyor ki, sanırsın İrma Türkiye'ye de uğramış...

Milli Eğitim'in yeni müfredatında, evlilikte itaat'ten söz edilmesi kadını ezmek oluyormuş...Neden, kadın kocasına itaat etsinmiş... Kocası ona dayak atsa da ses çıkarmayacak mıymış!!

Bir "İtaat" kelimesinden bir hezeyan üretiliyor... Neden?

Çünkü, "itaat" sözcüğü dini bir kavram...Bunun Türkçe karşılığı sözünü dinlemek, söylediklerine değer vermek gibi bir şey...Ancak, kelime "dinci" olunca, tepkiler de çok "laikçi" oluyor!!

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş, koparılan fırtına üzerine açıklama yapıyor. Müfredetta sadece kadının kocaya "itaat"inden bahsedilmediğini, esas olarak eşler arasında karşılıklı itaat ve sadakat üzerinde durulduğunu ifade ediyor:

"Bu iki derste de Hazreti Muhammed'in evlilik hayatıyla ilgili önem  verdiği hususların aktarıldığını kaydeden Durmuş, "Bu derslerde 'eşlerin  birbirlerine karşı sorumlulukları' diye bir başlık var. Eşler, kadının ve erkeğin  birbirlerine karşı sorumluluklarından bahsediliyor. Eşler birbirlerine karşı  itaat ve sadakat borcundadır. Onun dışında pek çok şey söyleniyor. Hiç kimsenin  evliliğe zorlanmamasından da bahsediliyor. Hele ki 'kız çocuklarınızı zorla  evlendirmeyinizden de' bahsediliyor. Ama oradaki sadece 'itaat' kelimesi  cımbızlanıyor" dedi." Milliyet.com. tr'den...

Evet, bizim belli çevrelerin en iyi yaptığı şeydir cımbızlamak... Burada da "itaat" sözcüğü dikkatlerini çektiği için, tüm müfredatı bu itaat'e indirgeyiveriyorlar...

Kaldı ki, toplumun temel direğini oluşturan ailenin sağlam durması için eşlerin karşılıklı itaat ve sadakati dinimizin çok önem verdiği hususlardır. Bu karşılıklı itaat ve sadakat sağlıklı nesillerin yetişmesi için de olmazsa olmaz şarttır.

Bugün boşanmaların başını alıp gittiği, boşanma mağduru çocukların sorun üstüne sorun yaşadığı ve yaşattığı zamanımızda, çocuklarımıza itaat ve sadakati öğretmeye karşı çıkmak nasıl bir inancın, nasıl bir hassasiyetin eseri olabilir... Hele bunu Atatürk'e bulaştıracak şaşırmışlık nasıl bir aymazlığın eseridir.

Ne istiyorsunuz; kadın kocaya itaat etmesin, canını istediği gibi gezsin tozsun, istediği gibi ilişkiler içine girsin; adam karısına sadık davranmasın başka başka kucaklarda "mutluluk" arasın!!...Ya da bunun tam tersi olsun: Adam itaat etmesin ve kadın da sadakat göstermesin... Oldu mu böyle evlilik!!

Kadın kocaya itaat ederse, kadın cinayeti olurmuş... Hadi ordan kör cahil!.. Herhalde bu kadar cahil olmak için Türkiye'de "aydın" olmak gerek, başka türlü kimse bu kadar cüheladan olamaz zira!

Bu kadar cinayetler, boşanmalar, vurmalar, kırmalar karşılık itaat ve sadakatten mi kaynaklanıyor; yoksa bunların olmamasından mı?..

Bizim dinimiz, itaati ve sadakati emreder ancak Katoliklik gibi, asla koparalımaz bir nikah da emretmez... Yani, eşlerden biri bu değerleri istismar ediyorsa, boşanma kapısı açıktır. Bu günümüz hukukuna göre de böyledir.

Burada söz konusu olan, çocuklarımızın eğitimidir, boşanma hukuku değil... Öncelikle ,gelecekte anne baba olacak ve bir aile oluşturacak çocuklarımıza karşılıklı itaat ve sadakat duygusunu öğretelim de boşanma hukukunu isterlerse zaten öğrenirler.

Önemli olan, boşanmayı öğrenmek midir; yoksa evliliği yaşatmanın yollarını, ilkelerini öğrenmek midir?

Bugün aile mefnumunu fiilen kaybetmiş olan "Çağdaş Batı" yeniden aile ruhunu diriltmek için her türlü teşvik ve tedbirleri alırken, bizim kerameti kendinden menkul aydın Batıcıların, ailenin yıkılmaması için temel şart olan iki kavrama niye karşı çıkıyor?

Karşı çıkıyorlar çünkü bunları dini kavramlar olarak düşünüyorlar. Üstelik bu müfredatı hazırlayan da "dinci" bir iktidar onlara göre... Oysa, ailede itaat ve sadakat sadece dini bir mevzu değildir; sosyolojik, psikolojik ve pedogojik pek çok konuyla ilgilidir.

Bu nasıl bir bağnazlıktır ki, din size "nefes alın" diye emretse, nefes almayı bırakacaksınız!!

Üstelik de çoğunuz kendi özel hayatlarınızda karılarınızın/kocalarınızın size "itaatsiz" veya "sadakatsiz" olmasına tahammül edemiyorsunuz... Ancak, bu ülkenin çocuklarının ahlaki değerlerle donanmasına da tahammül edemiyorsunuz.

Cahilsiniz... Hem de kendini aydın sanacak kadar cahilsiniz!!

Bir de şu yazımı okuyunuz lütfen:

http://blog.milliyet.com.tr/elin-namusu-uzerinden--cagdas--olma-luksu-/Blog/?BlogNo=435084

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..