Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '14

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Soğuk algınlığına karşı vücut direncini artıran besinler...

Soğuk algınlığına karşı vücut direncini artıran besinler...
 

Hazan mevsimi geldi ve havalar soğumaya başladı. Bununla birlikte de grip vakaları artmaya başladı. Kışın yaygın olan hastalıklardan kurtulmak istiyorsak, beslenmemize çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bu aylarda bol bol protein alıp, C vitaminini ihmal etmemek gerekiyor

Grip ve enfeksiyonlardan korunmada ve tedavide bağışıklık sistemi çok önemlidir. Bağışıklık sistemimiz içinse beslenme bir numaralı koruyucu ve destekleyici kalkandır. Mevsimsel grip, Domuz gribi ve diğer hastalıklarda vücut direncinin artırılması için dengeli beslenmenin önemi tartışılmazdır. Tıpkı Harvard Tıp Fakültesi Beslenme Bölümü Yardımcı Direktörü Prof. Dr. George L. Blackburn’ın da  söylediği gibi: “Beslenmenin, bağışıklık sisteminde çok önemli bir yeri vardır. Bir veya daha fazla gerekli gıdanın eksikliği, bağışıklık sisteminin en üst derecede işlev görmesini engeller.”

Dünya Sağlık Örgütü ise bu dönemde vücut direncindeki azalmaya dikkat çekerek antioksidan etkiye sahip olduklarından A, C, E vitaminlerin, selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin, omega-3 ve omega-9 yağ asitlerinin alımını artırmayı önermektedir. Tabii ki öncelik,  bu öğelerin besinlerden doğal olarak alınmasıdır.

Bu konular üzerine diyetisyen bir arkadaşımla sohbet ederken, konu aşağıdaki şekilde gelişti. Ben bildiklerimin yetersiz olduğunu görüp, yeni birçok bilgi edindim. Bu bilgileri sizlerle paylaşmak için bu satırları kaleme almayı bir borç bildim.

Beslenmemizde bağışıklık sistemimizin güçlenmesine yardım edecek yeterli protein almaya, özellikle biyolojik değeri yüksek, süt, süt ürünleri, yumurta gibi, proteinleri tüketmeye dikkat etmeliyiz.

Ayrıca; serbest radikalere karşı ilk savunma hattımız olduğu düşünülen C ve E vitamini, beta-karoten içeren besinleri de sıkça tüketmeliyiz.

Limon, portakal, dolmalık biber, maydanoz, kivi ve greyfurt bol miktarda C vitamini; ayçiçeği yağı, badem, ceviz ve fıstık türleri de E vitamininden zengin besin maddeleridir.

Havuç, balkabağı, kayısı, portakal, turunçgiller, ananas, gibi besinlerin A vitamini ve öncü maddesi olan beta karotenden oldukça zengin olmaları, göz sağlığımız ve ağız sağlığımız için oldukça önem taşımakta. Bu grup besinlerin özellikle sindirim sistemi kanserlerine karşı koruyucu olduğunu ve bağışıklık sistemimizi güçlendirdiğini biliyoruz. Özellikle havucun salatalarda ve söğüş olarak bol miktarda tüketimi kış aylarında daha da önem kazanmaktadır. Turuncu, kırmızı ve yeşil sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunan beta karoten de bağışıklık sistemi hücrelerinin sayısında önemli derecede artış sağlar. Bu vitamini içeren gıdaları tüketmekle hem bağışıklık sistemini güçlendirmiş, hem de kanserden korunmuş oluruz. Beta karoten vücutta A vitaminine çevrilerek dolaylı yarar da sağlamaktadır.

İşte vücut direncimizi güçlendirecek, bizi soğuk algınlıklarından koruyacak besin maddeleri:

Sarımsak:?Virüs düşmanı! İçeriğinde bulundurduğu Sülfür grip sezonunda bu hastalığa yakalanma riskini 2.5 kat azaltıyor ve virüsü öldürme özelliği de bulunuyor. Unutulmaması gerekense, taze sarımsak daha etkilidir.

Soğan: Doğal antibiyotikler içerir. Bunun yanında gribe karşı bağışıklık sistemini güçlendiren “quercetin” isimli bir madde  bulundurur ki  salata ve yemeklerde bol kullanılmalıdır. Ayrıca mor soğanın faydası daha fazladır.

Balkabağı: Balkabağındaki karoten miktarı, bu konuda en zengin gıda olarak bilinen havuçtan çok daha zengin. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için de karoten şart ki bağışıklık sistemimiz düzgün çalıştığında bizi hem mikrobik hastalıklardan hem de kanserden korur. Turuncu renkli bu sebze, mineral açısından da oldukça zengin olup demir, potasyum, sodyum, fosfor, kalsiyum ve magnezyum da içerir. Bu kombinasyon aynı zamanda çocuklarda ve yaşlılarda kemik sağlığı için çok önemli. Bu yüzden bahçemin kenarlarına diktiği bal kabakları artık 15-20 kg.a ulaştılar ve koparılmayı bekliyorlar..!

Limon ve portakal kabuğu terapisi: Portakalda, narenciyelerde oldukça yüksek bir miktarda var olan ve taze limonla portakal kabuğunun temel sebebi olan limonoid ve fitokimyasallar mevcuttur. Limonoidler antiviral (virüs karşıtı) , antifungal(mantar karşıtı), antibakteriyel (bakteri karşıtı) gibi tedavi amaçlı çeşitli etkileri açısından önemlidir. Tüm bu etkileriyle özellikle viral ya da bakteriyal enfeksiyonlardan korunmada  ve tedavisinde bol bol kullanılmalıdır. Limon ve portakal kabuğunu çaylarınızda ve rendesine yoğurt ve tatlılarınızda bol bol kullanabiliriz. Ayrıca hayvan ve insan hücreleri üzerinde gerçekleştirilen laboratuvar deneylerinde, narenciye limonoidlerinin ağız, deri, akciğer, göğüs, mide, kolon kanseriyle savaşmakta etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Brokoli: Brokoli, zengin bir C vitamini kaynağı! Bu vitamin kanserle savaşta etkisi hakkında neredeyse şüphemizin kalmadığı güçlü bir antioksidan. Yine kanserle savaşta en az C vitamini kadar etkili bir başka vitamin olan A vitaminini de bolca içeriyor bu yemyeşil sebze. Ayrıca, bağışıklık sistemi için çok önemli olan  çinko ve selenyumu da bünyesinde barındırıyor. Selenyum, minareller arasında bağışıklık sistemi ve kanserle savaşta en güçlü olanı. Brokoli ayrıca iyi bir kalsiyum ve folik asit kaynağı. Folik asit, bağışıklık sistemi için oldukça elzem çünkü akyuvar üretimi için kemik iliğinde daha yapım aşamasında mutlaka gerekli bir vitamin ve bu yüzden eksikliğinde kansızlık yanı sıra bağışıklık zayıflığı da oluşuyor. Güçlü bir bağışıklık sistemi ise kanserden korunmak için ilk kalkan vücudumuzda. Özellikle bu aylarda yemeklerimizin yanında bol miktarda brokoli tüketmemiz enfeksiyonlara karşı korunmamızda oldukça önemli.

Su: Bağışıklık sistemini oluşturan hücrelerin organizmadaki hareketlerini sürdürebilmeleri için günde en azından 2-3 litre su içilmesinde fayda vardır. Bu söylemi her gün televizyon ekranlarındaki Kamu Spotlarında da görmek mümkün! Bununla birlikte omega 3 yağ asitleri adı verilen ve balıkta bolca bulunan yağ asitleri ve proteinli gıdalarda aldığımız arginin amino asidi, bağışıklık sistemimiz için önemli besin kaynaklarıdır.

Kefir: Kefir gibi probiyotiklerin özellikle enfeksiyonlara ve kansere karşı koruyucu özelliğinin yanında sindirim sistemini düzenleyici etkisi vardır.

Balık: Omega 3 (n-3) yağ asitleri balık yağından elde edilen çoklu doymamış yağ asitlerinin en önemli grubudur. Yeterli balık tüketimi enfeksiyonlara karşı koruyucudur.

Turp: Sakın Turp dediğin nedir ki demeyin! Turp; C vitamininin en zengin kaynaklarından biridir. Özellikle siyah turpun faydaları saymakla bitmiyor. Turp özellikle öksürüğe iyi gelmesi ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi ile gün içinde tüketilmesi gereken sebzelerden. Özellikle salata ve turşusu rahatlıkla tüketilebilir.

Şeker tüketimi gribe davetiye çıkarıyor! Araştırmalar, şekerin akyuvarların bakterileri yutma ve yok etme yeteneğini azalttığını göstermiştir. 100 gram şeker içeren bir içeceğin 2 saat içinde bağışıklık işlevlerini yarı yarıya düşürdüğünü ve bunu en az 5 saat sürdüğü belirtilmektedir.

Gribe karşı rahatlatıcı bir çay: Kaynamış suya çubuk tarçın, rezene, zencefil, karanfil, tane karabiber, yenibahar, kakule, böğürtlen yaprağı, portakal kabuğu ekleyip demlenmesi için bekleyin. Gün içinde 3-4 fincana kadar tüketebilirsiniz. Arzu ederseniz karışıma siyah çayı da dahil edip daha sonra light/yarım yağlı süt ekleyerek bu yumuşak aromalı içeceği ara öğün yerine de tüketebilirsiniz.

Bu kadar mı demeyin! Bunları deneyin, yine de soğuk algınlığına yakalanırsanız, istikamet doktor!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..