Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '14

 
Kategori
Deneme
 

Şok, olacaksınız şok

Şok, olacaksınız şok
 

Özel, Türkiye'nin ilk madalya aldığı Berlin Olimpiyat stadı


Toplumda bir kısım cingözler ( açıkgözler ) uyanık davranarak, bazı kelime ve sözleri  mana ve anlamından uzak, çıkar sağlamak, yaratılan imkânlardan kurnazca faydalanmak için kullanıyorlar. 

“Şok, ucuzluk şok”

"Şok olacaksınız şok"

Şok'un kelime anlamı sarsılma demektir. Yaşamsal organlarda meydana gelen ve birden bire gelişen karmaşık belirtilerin tümü. Korku ve telaş durumu. 

Uyanık cingözler dikkat çekmek için şok kelimesini hileli amaçlar için kullanıyorlar. Bazıları da ucuzluk vaatlerinde kullanıyor. Ucuzluğa hasret biçare vatandaşlar hileli ucuzluk oldu diye şok olsun.

Yok, kardeşim böyle hileli şok istemiyoruz.  

Biz zaten ülkemizin siyasetinde, ticaretinde, dostluklarında, sevgide, saygıda ve insan ilişkilerinde gerçek şokları yaşamışız.

Artık çıkarlarını düşünen, hile yaparak, kurnazca davranan ve böyle kelime oyunlarıyla imkânlardan faydalanmayı meslek haline getiren bu cingözlerden bıktık usandık.

Maalesef bizdeki şok tanımı ile başka ülkelerdeki şok tanımı hiçbir birine benzemiyor. Elbette bu garip, tuhaf ve acayip şok kelimesi başka ülkelerde de kullanılıyor.   

Bakın Almanya’da meydana gelen olay nasıl şok etkisi yaratmış ve adalete intikal etmiş.

2013 yılında 54 yaşındaki kurye Herbert isimli şahıs paketi teslim etmek üzere belirlenen adrese gider. On beş yaşındaki kız paketi alırken Herbert’in orasının açık ve öbür şeyinin dışarıya çıktığını görür şok yaşar. Olayı akşam annesine anlatınca konu adalete intikal eder

-Sayın adalet davacıyız,

- Kimden,

- Herbert’ten,

- Neden,

- Herbert kuryeyi kızıma verirken o şeyi açıktı ve öbür şeyi dışarı çıkmıştı, kızım şok geçirdi, Bu nedenle Herbert’ten davacı ve şikâyetçiyiz.

- Herbert sen ne diyorsun?

- Benim O şeyim açık olabilir ama öbür şeyim dışarıya çıkmamıştı, suçlamaları kabul etmiyorum, eşimin tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum.

- Peki, Herbert’in eşi sen anlat,

- Hâkime Hanım, eşimin o şeyini en iyi bilen benim. Benim eşimin o şeyi küçüktür asla dışarı çıkmaz.

- Davacılar tanık beyanına ne diyorsunuz?

- Herbert'in açık olan orasından öbür şeyi dışarıya çıkmıştı, kızım şok geçirmiştir, tanığın ifadesini kabul etmiyoruz.

- Peki, ara kararı veriyoruz.

Gereği düşünüldü:

Davacılar, Herbert’in açık olan orasından öbür şeyinin dışarı çıktığını savunmuşlar, Herbert suçlamayı kabul etmemiş.

Tanık olarak dinlenen Herbert’in eşi ise eşinin o şeyini çok iyi tanıdığını o şeyinin küçük olduğunu ve dışarıya çıkmasının mümkün olmadığını beyan etmiştir. Davacılar tanığın beyanını kabul etmemişlerdir.

Bu durumda Herbert’in o şeyinin ölçülerek, açık bulunan orasından dışarıya çıkıp çıkmayacağı hususunda rapor düzenlenip mahkememize gönderilmesi için, Herbert'in Adli tıp kurumuna gönderilmesine. Duruşmanın bu nedenle ertelenmesine karar verildi.

İşte böyle şoklar belki de Almanya'da ilkler kitabında yerini alacaktır. Bizim ülkede ise  hiç bir ilklerin içinde yer alamaz.

Eh elin yurdundaki insanlar hile ve cingözlük yaparak, kurnazca davranıp imkânlardan yararlanmak için şok kelimesini boş yere heba etmiyorlar, şok kelimesini ciddi konularda kullanırlar. 

Bizim elde uyanık cingöz ve çıkarcı çevreler şok kelimesini kendi istek ve arzularına göre müjde ve sevinç mealinde yönlendirirler.  

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN   

                                                                        

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..