Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '17

 
Kategori
Deneme
 

Somuncu Baba (Hamid Hamidüddin)

Somuncu Baba (Hamid Hamidüddin)
 

23 Nisan 2015 tarihinde aşağıda linki yazılı yazımızla” Somuncu Baba’nın hayatını özet halinde yazmıştık.

Milliyet Blog’un yazıları okunuyor olmalı ki Darende’den Talha Çelik kardeşimiz yarı memnuniyet, yarıda sitemli bir mail gönderdi.

Sayın, Burakgazi Somuncu Baba'nın Türbesinin ve külliyatının Darende’de olduğunu.

Onun eserlerinin, yaşamındaki manevi sözlerinin Somuncu baba külliyatında sergilendiğini, ayrıca onun evlatlarını, yetiştirdiği âlimlerin isimlerini yazmalıydınız.

Somuncu Baba'nın Darende’deki külliyatın ve Türbesinin  görsellerini de yayınlarsanız memnun oluruz dedi.

Biz de Sevgili Talha kardeşimize söz verdik bu günlerde hayırlı bazı işlerimiz var onları bitirelim Somuncu Baba'yı ikinci kez yazarız diye söz verdik. İşte bu ikinci yazımız Talha Çelik kardeşimizin sitemi üzerine yeniden yazıldı.

İlkyazımızın evveliyatı:     

http://blog.milliyet.com.tr/somuncu-baba/Blog/?BlogNo=496916

Somuncu Baba'nın asıl adı Hamid Hamidüddin’dir.

Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid Han zamanında yaşamıştır.

Miladi 1331 tarihinde Kayseri’nin Akçakaya köyünde doğmuştur.

 Anadolu’yu manevi fetih için gelen Horasan erenlerinden Şemseddin Musa Kayseri‘nin oğludur.

Soyu Peygamber Efendimize ulaşır, 24. kuşaktan torunudur.

Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri ilk tahsilini babası Şemseddin Musa Kayseri’den almıştır.

Bilge kişiliği olan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, ilim alanındaki çalışmalarını Şam, Tebriz ve Erdebil’de sürdürmüştür.

Alâeddin Erdebil’den ve Bayezid-i Bestami’nin ruhaniyetinden manevi terbiye almıştır.

Somuncu Baba ismi nereden geliyor:

Dini ve dünyevi ilimlerle ilgili icazet alarak, irşat vazifesi için Anadolu’ya dönmüş Bursa’ya yerleşmiştir.

Bursa’da çilehanesinin yanında yaptırdığı ekmek fırınında somun pişirip çarşı pazar dolaşarak “Somunlar Müminler” nidasıyla insanlara ekmek dağıtmıştır.

Bu sebeple Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, Somuncu Baba ve Ekmekçi Koca olarak da tanınmıştır.

Bursa Ulucami’nin hutbesinde Fatiha süresini 7 farklı şekilde okumuştur:

Zamanın Padişahı Yıldırım Beyazıd Han, Niğbolu zaferini kazanınca Allah’a şükür nişanesi olarak Bursa Ulu Camii‘ni yaptırmıştır.

Somuncu Baba ve Fatiha Süresinin yedi farklı tefsiri ve ilk hutbe:  

Hamidettin-i Aksarayi hazretleri Yıldırım Beyazıt zamanında Bursa'da ekmek yapar satardı. Onun ekmeklerini şehir halkı âdeta yağmalarcasına alırlardı.

Nasıl bir hamur yoğuruyordu da, bu derece lezzetli ekmek yapıyordu, bu kimsenin malumu değil. O'nun "Somunlar “ Müminler " diye sokak aralarına, tatlı tatlı dökülen sesini duyunca, bütün Bursalılar birbirine girerdi.

Böylece Ulu Camii yapılırken orada çalışan işçilere kendi fırınında yaptığı somunlarını getirir ve dağıtırdı. O küçücük fırınında yapılan somunlar işçilere yeter ve herkes o somunlardan rızıklanırdı.

Camide çalışan işçiler yemek saatinin gelmesini ve somuncu babalarının onlara taptaze sıcacık ve leziz somunlarından getirmesini dört gözle bekler, öğle saatini kollardı.

Nihayet Ulu Camii inşaatı bittiğinde; Yıldırım Beyazıt Emir Sultan'a ilk hutbeyi okumasını söyler. Emir Sultan Hz. Padişaha burada Hamidettin-i Aksarayi hazretlerinin ikamet ettiğini ve o varken hutbeyi okumanın kendisine düşmeyeceğini anlatır.

Padişahta Somuncu Baba'nın okumasını kendisinden rica etmesini söyler.

Ve nihayet Israrlara dayanamayan Somuncu baba hutbeye çıkar. Hutbe ‘de Fatiha süresinin yedi farklı tefsirini yapar. Tefsir bittikten sonra;

"Fatiha süresinin ilk tefsirini bütün cemaat anlar, İkinci tefsiri cemaatin büyük bir kısmı anlar,

Üçüncü tefsiri cemaatin yarısı anlar, Dördüncü tefsirini cemaatin küçük bir kısmı anlar,

Beşinci tefsiri cemaatin çok azı anlar, Altıncı tefsiri birkaç kişi anlar, Yedinci tefsiri ise sadece kendisi anlar"

Namazdan sonra cemaat Somuncu Baba'nın elini öpmek için adeta hücum eder. Fakat O çıkıp gitmiştir. Herkes O'nun kendi çıktığı kapıdan çıktığını ileri sürmektedir. Somuncu Baba Ulu Camii'nin üç kapısından aynı anda çıkmıştır. 

Hacı Bayram Veli’yi kendisi Ankara’ya göndermiştir:

Manevi kişiliği ve bilgelik yönü ortaya çıkan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri şöhretten korktuğu için talebeleriyle birlikte Bursa’dan ayrılarak Aksaray’a gelmiştir.

Aksaray’da Hacı Bayramı Veli Hazretlerini dünyaya ve ahirete ait ilimlerde eğiterek yetiştirmiş, irşat vazifesi için Ankara’ya görevlendirmiştir.

Somuncu Baba Darende’de esas dünyasına göç etmiştir:

Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, 1412 (h. 815) tarihinde Darende’de ebedi âleme göç etmiştir. Kabri şerifleri, kendi zamanında halvethane olarak kullanılan, misk ü amber kokulu, şimdiki Şeyh Hamid-i Veli Camii içerisinde olup, estetik yapılı cevizden oyma sanduka ile de kaplıdır.

Somuncu Babanın Yusuf Hakiki ve Halil Taybi adında iki oğlu bilinmektedir:

Yusuf Hakiki Aksaray’da kalarak burada vefat etmiştir. Diğer oğlu Halil Taybi ise, hacdan döndükten sonra babası ile birlikte Darende’ye gelerek yerleşmiş ve burada vefat etmiştir. Kabri şerifleri Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerinin yanındadır.

Somuncu Babanın talebeleri: 

Somuncu Baba Hazretleri ve en meşhur talebesi Hacı Bayram Veli’nin Osmanlı Devletinde yeni Anadolu ve Rumeli üzerinde çok büyük etkileri vardır.

Osmanlı kültürünü etkileyen bu önemli simaların hizmetlerini ve kültürümüze katkılarını anlamak için yetiştirmiş oldukları bazı isimleri zikretmek yeterlidir.

Böylece kültürümüz için ne kadar önemli olduklarını ve büyük değerler ifade ettiklerini anlamaya çalışabiliriz.

Bu önemli isimler ve metfun oldukları yerler şunlardır:

Halil Taybi – Darende. Baba Yusuf Hakiki – Aksaray. Akşemseddin – Beypazarı – Göynük
Ömer Dede
– Göynük. Hızır Dede – Bursa. Akbıyık Sultan – Bursa. İnce Bedreddin – Darende
Yazıcıoğlu
– Gelibolu.Şeyh Lutfullah – Balıkesir. Şeyhî – Kütahya. Şeyh Üftade – Bursa
Aziz Mahmud Hüdayi
– İstanbul. Muslihiddin Halife – İskilip. Uzun Selahaddin – Bolu.

Somuncu Baba Hazretlerinin günümüze kadar gelen uzantıları ve yansımaları o kadar mükemmeldir ki Anadolu’nun her köşesinde bir parçasını bulmak ve yüreklerde hissetmek mümkündür. Öyle ki uzantılarının günümüze kadar devam etmesi neseb-i aliyesinin halen etken olması günümüz insanları için Allah’ın bir lütfudur.

Eserleri:
Somuncu Baba, zâhirî ve bâtınî ilimlerdeki derin bilgisine rağmen, çok az eser vermiş veya çok az eseri bize ulaşmış bir âlim kişidir.

Onun fazla eser vermiş olmaması, melâmet meşrebinden de kaynaklanmış olabilir.

Nitekim onun yanında yetişmiş bulunan ve halifesi olan Hacı Bayram Veli de, müderris olmasına rağmen eser yazmamış. Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerinin soyu Darende’de; Halil Taybi ile günümüze kadar devam etmektedir.

Şeyh Hamid-i Veli neslinden büyük devlet adamları, âlim ve fâzıl zatlar yetişmiştir. Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi de bunlardan bir tanesidir.

Tavsiyeleri:

Arkadaşlarıma ve yolumuzdan gidenlere tavsiyelerim;

Gizli ve aşikâr her yerde Allah’tan korksunlar. Az yesinler, az konuşsunlar, az uyusunlar. Avamın arasına az karışsınlar. Tüm masiyet ( itaatsizlik, günah, isyan ) ve kötülüklerden uzak dursunlar.

Daima şehvetlerden kaçınsınlar. İnsanların elindekilerden ümitlerini kessinler.Tüm zemmedilmiş sıfatları terk etsinler. Övülen sıfatlarla süslensinler. Şiir ve şarkı (günaha götürüyorsa) dinlemekten kaçınsınlar. Ayrı bir görüşle, kendini cemaatten ayrı bırakmasınlar. Aç olarak ölseler bile şüpheli hiç bir lokmayı yemesinler.

Şiirleri:

Biz ol uşşak-ı serbazız, Akıl rüşd bize yar olmaz. Mey-i aşk ile sermestiz. Bize her giz humar olmaz. Diriyiz daim, ölmeyiz. Karanularda kalmayız. Çürüyüp toprak olmayız. Bize leyl ü nehar olmaz. Bizim illerde ay ü gün. Sebat üzre durur daim.

Televvün erişip ona. Gehi bedr ü hilal olmaz. Bizim gülşendeki güller. Dururlar taze solmazlar. Hazan olup dökülmezler. Zemistan ü bahar olmaz.Şarab-ı aşkı çün içtik.

Feragat mülküne göçtük. Yanıp aşkınla tutuştuk. Bize tahrik ü tar olmaz. Ereliden Şems nuruna. Vücudum zerreden katre. Ne katre ayn-i bahar oldu. Ona k’ar ü kenar olmaz.

Bırak ey Hamida varı. Görsem desen sen ol yarı. Göricek ol tecellayı.Ondan özge kemal olmaz. Senden dolu iki Cihan. Oldum zuhurundan nihan. Ger bulayam seni ayan. Ya Rab n’ola halüm benüm. Dilde kanaat olmaya. Züht ile taat olmaya. Senden hidayet olmaya. Ya Rab n’ola halüm benüm. Şol gün ki mizan kurula.

Hak kapusunda durula. Halayık oda sürüle. Ya Rab n’ola halüm benüm. Ağlarım işte zar ile. Kaldum diriğ ağyar ile. Bilişmedim sen yar ile Ya Rab n’ola halüm benüm. Hamidi’nin gözü yaşı. Doldurur dağ ile taşı. Bilmem n’idem garip başı. Ya Rab n’ola halüm benüm.

Evet, Yukarıdaki görselde görüldüğü gibi Somuncu babanın külliyatı Darende ilçemizde görülmektedir.

Darendeliler bu büyük âlimin unutulmaması için, daima hatırlanması için her şeyi yapmışlardır.

Talha kardeşimize verdiğimiz sözü yerine getirdik. Hassasiyetleri için tüm Darendelilere saygılarımızı sunuyoruz. Sağlık ve mutluluklarını diliyoruz.

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..