Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '19

 
Kategori
İnançlar
 

Şükür ve Nankörlük

        Yaşam bize her şeyi bol miktarda vermektedir. Ancak biz bunun pek de idrakinde olmayabiliyoruz. Yaşadığımız kültürel çevreden dolayı içinde bulunduğumuz nimetleri seçimimiz farklılaşıyor ve seçmediklerimiz akıp gidiyor.

         Bolluk denilince aklımıza önce para geliyor. Oysa ki ihtiyacımız olan, bize verilen sayısız nimet var. Mesela şifanın bolluğu pek de dikkat etmediğimiz bir nimet ancak eksikliğinde fark edip hemen düzeltme yoluna gidiyoruz. Paranın bolluğu bile bazen yetmiyor şifanın eksikliğini gidermeye. Yıllar önce bir sanatçımız “hayattaki en önemli şey para, para ile her şeyi yapabilirsin” deme gafletinde bulundu ve hepimizin malumu öyle bir hastalandı ki parası bile sağlığını düzeltmesine yardımcı olamadı. Sevgi eksikliği de aynı şekilde paramız ile kendimize arkadaş, dost, sevgili bulamıyoruz. Paramız için bizi seven paramız olmadığında terk edecek ya da sevgisi hiç samimi olmayacak.

        Şükür sahip olduğumuz nimetleri çoğaltan muhteşem bir enerji kaynağıdır. Şükür bize sunulanlar çok fazla ve bunların farkında olup Yaratıcıya yapılan teşekkürdür. Şükrün zıttı da münkir gelmek yani nankörlük ve küfürdür. Nankörlük verilen nimetleri görmemek, umursamamak, küçük görmektir. Şükür iman manasıyla, nimeti açığa çıkarma manasıyla küfrün zıttı olurken, küfür de inkar manasıyla, nankörlük manasıyla ve bir şeyi örtme gizleme manasıyla şükrün zıttı olmaktadır.

        Şükrederek verilen nimetleri gördüğümüzü öne çıkarırken nankörlük ederek, küfür ile verilen nimetleri örtmekte gizlemekteyiz. Nankörlük, küfür Allah’ın hoşuna gitmeyen hareketlerdendir.  Şükretmek nasıl nimetleri arttırıyorsa şikayet etmek de azaltmaktadır. Sürekli yok demek yokluğu çeker. Çünkü neye odaklandıysak onu çekeriz.

            Teşekkür almak bizi de çok mutlu eder  şükretmek de Yaratıcımızı mutlu eder ve bunu da Kuran’da belirtmiş şükredenlere nimetlerini arttıracağını söylemiş.  Allah Kuran’ı Kerim’de  bir çok ayette şükredenlerin rızkını arttırdığını ve şükrün önemini  belirtir;

Mesela, İbrahim suresi 7. Ayette “eğer şükrederseniz size nimetimi artırırım.”

Mü’minun suresi 78. Ayette “ O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz

       Şükür sadece “Elhamdülillah yarabbi şükür” demekten ibaret değildir. Şükretmek bir kişinin verilen nimetlere karşı kavli, kalbi ve fiili olarak nimetin karşılığını vermeye çalışmasıdır. Elbette ki dilimizle de ikrar edeceğiz ama asıl şükür bize verilenlerin farkında olup onları paylaşmak. 

       Mesela Kassas suresinde şöyle der Allah “Allah’ın sana ihsan ettiği gibi sen de ihsan et”

       Yani bize Allah’ın verdiği nimetlerden az çok başka insanlarla özellikle ihtiyacı olanlarla paylaşmalıyız. Herkesin parası olmadığı gibi herkesin paraya da ihtiyacı yoktur. Bazen insanlar bir güler yüze, bir tatlı söze bile ihtiyaç duyarlar.

        İşi gücü, malı, parası  olan malından, parasından vermeli, bilgisi olan ders vermeli, öğreti de bulunmalı. Şükrünü eda edeceğimiz illaki bir şeyler vardır. Mesela maddi imkanı iyi olmasa da sağlıklı olan kişi bedenen yardım edebilir. Toplum olarak zaten az çok yapıyoruz aslında bunları. Sadece dertleşerek, birbirimize öğüt vererek, yaptığımızı işi öğreterek bile şükür ve infak yapmış oluyoruz.

       Şikayetten uzak şükürle iç içe yaşamak bize çok şey katacaktır.

 
Toplam blog
: 36
: 466
Kayıt tarihi
: 22.05.11
 
 

37 yaşındayım. Çankırı'da doğdum. Yurt dışında yaşadım. Evliyim ve 2 çocuğum var. A.Ü Turizm-Otel İş..