Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '14

 
Kategori
Güncel
 

Suriye'lileri bari askere alalım...

Suriye'lileri bari askere alalım...
 

halkınhabercisi.com


Hep böyle akıllar bizden mi çıkar..! Baksana millete… Siyasetçisi, devlet adamı artık bu mesele karşısında o kadar bigane ki.. “Ne yapacağımızı bilemiyoruz,” diyorlar. Doğrudur.
 
İlk gelişlerinden itibaren 2 yıl mı, 3 yıl mı geçti… Önce geçici kamplara yerleştirildi. Kızılay filan yardıma koştu  5 bin 10 bin derken, arkasının geleceğini sandık . Ama bir baktık ki sayılar 100 bine, 200 bine yükseldi. Ah..Vah.. derken ; geçen günkü rakam  1.5 milyonu gösteriyordu. Zaten Suriye’nin nüfusu ne kadar. Adamlar ne kadar boşta insan varsa bize gönderdiler: “Gidin, Türkiye zengin ülkedir, size baksınlar…”diye. Biz de Maşallah , “Allah yardım eder..”diye onlar için koşturup duruyoruz. Yedir , içir, emniyetlerini sağla… Kışın ısıt; yazın serinlet.. Oh yavrum keka…
 
Tabii, bir kısmı öyle kamplarda filan kalacak cinsten değildi, hadi bakalım, büyük kentlere doğru göçe başladılar. Önce büyük parklarda, ağaçların altında çadırlarını açtılar. Ondan sonra kadınlarını, çocuklarını yakındaki merkezlere dilendirmeye gönderdiler. Bazıları da nerede boş bir yer bulurlarsa oraya girdiler.
 
Daha cesaretli ve biraz paralı olanlar ise daha ufak kentlerde dükkanlar buldular , oraları çalıştırmaya başladılar. 
 
Eh bizim esnaf da beleş mal bulunca kaçırır mı? Ucuz insan gücü de bulunca kaçırmadılar, zavallı Suriye’leri  beleşten ucuz çalıştırmaya başladılar.  Sonra ne oldu?
 
Bu Suriye’liler Türkiye’de hem varlar; hem yoklar… Bir buçuk milyon Suriye’li topraklarımızda gezip duruyor. Çalışıyorlar; vergi verdikleri filan yok. Küçük kentlerde Suriye mahalleleri oluşmaya başladı. Ama sorunlar da ondan sonra ortaya çıktı.
 
Doğal olarak, çeşitli çıkar ilişkiler  doğdu yerli halkla… Kiracı, ev sahibi ilişkisi… Komşuluk ilişkisi… Ve suçluluk… Ama polis yakalasa da bir şey yapamıyor ki. Adamlar bizim vatandaşımız değil; nüfus kağıtları da yok.. Polis ne yapsın. Adamlar hem varlar,  hem de yoklar.
 
Devlet :  “Onlar bizim misafirimiz…” diyor da başka bir şey demiyor. Adamlar sağı solu kırıp dökmeye başladılar… Yerli halk, Suriye’lilere karşı isyana başladı. Hala Devlet : “Aman ilişmeyin onlar bizim aziz konuklarımız…” diyor da başka bir şey demiyor. Polis ne yapsın, savcı ne yapsın..!
 
Şimdi bu durumda bu adamlar için bazı çareler üretmek lazım. Adamlar da eskidi. Hemen hemen Türkiye’li gibi oldular. O zaman gereklerini yapmalılar. Yani ne ..? 
 
Gelelim şimdi zurnanın zırt dediği yere. Ne yapacağız bu adamları? Atsan atılmaz; satsan satılmaz… Bir sürü başı boş adam.
 
Bence bunlara öncelikle Nüfus Kağıdı çıkaralım (Geçici deriz . 2.Sınf deriz…!) Olur mu. Olur… Ne olacak, Nüfus Kağıdı dediğin nedir ki, bir Kağıt parçası. Böylece kimin nerede olduğu anlaşılır. Hele yeni, şifreli Nüfus kağıtlarından verirsek daha fiyakalı olur. Öyle kaybolup gidemezler. Adamları uydudan izle..!!
 
Sonra bebelerini derhal okullara alalım, Türkçe öğretelim.. Gereğini yapalım. Zaten Üniversite öğrencileri üniversitelere devam hakkını kazandılar. Onlar tamam.
 
Ve asıl ötekilere . Bütün gençleri ve hatta gönüllüleri Askere alalım. Suriye Alayları kuralım. Ne yapacağız onları?
 
Önce Türkçe öğreteceğiz. Sonra Disiplini öğreteceğiz. Sonra Yurttaşlık nedir, onu öğreteceğiz. Soıra yavaş yavaş bunlara ağaç diktir; orman yetiştir.. Kentleri temizlesinler. Nerede bir iş varsa gönder yapsınlar.
 
Diyeceksiniz ki , “para vermeyecek misin?”  veririz.
 
Askere ilk girişte aylık 20 TL. (Bizim zamanımızda öyleydi… Sonra kıdemli asker olunca, (Türkçe’yi öğrenince)  e artık devletin gönlünden ne koparsa 100 TL, 200 TL. sı … Kıdemine ve davranışına göre.
 
Nasıl ama ? Beğenmediniz mi? Yav, iki yıllık süre için…
 
Ondan sonra bakın nasıl namuslu, disiplinli vatandaşlar olarak, Suriye’ye dönerler ve o memleketi de adam ederler.
 
Bugün kafama böyle esti, böyle yazdım. Beğenmezseniz, bırakım adamlar kampları da, şehirleri de yaksınlar. Bizim Gaziantepliler de durmadan isyan etsinler. Yani ne?
 
Çare mi yok ? Biraz düşünelim istedim. Beğenmeyen beğenmesin. O zaman herkes çaresini kendi üretsin. Ben karışmam…
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..