Suudiler şeytanla baş edemiyorlar

Şeytan taşlama Suudiler için bir servet kaynağı. Suudi Arabistan eski yönetimi hac görevini eda edenlerden elde ettikleri geliri yoksul ve çaresiz insanlara dağıtırlardı.

Suudi ailesi ve Kâbe etrafındaki köklü kabileler o yönetimi değiştirdiler. Yeni yönetim Kâbe etrafında yaşayan köklü ailelerle birlikte hacılar üzerinden büyük ticari kazanç elde etmeye başladı.

Hacılar sadece bir yerde şeytan taşlamıyor. Küçük şeytan, orta şeytan ve büyük şeytan olmak üzere üç şeytan taşlanır. Şeytana atılan taşlar köklü aileler tarafından tekrar toplatılır poşetlere doldurulur ve poşeti 3 dolardan hacılara satılır.

Her yıl üç milyona yakın Müslümanların hacca gittikleri düşünülürse ve her bir hacının yapmak zorunda olduğu şeytan taşlamak için 9 poşet taş alması gerekiyor.

Bir poşet taş üç dolara satıldığına göre 27 milyon poşet taş alınmakta 3 x 27 = 81 milyon dolar sadece şeytan taşlamaktan elde edilmektedir. Hac ziyareti her yönüyle Suudiler için servet kaynağı olmuş. Diğer ticareti artık varın siz hesalayınız. 

Bilindiği gibi bir müddet önce vinç kazasında ve bu günlerde şeytan taşlamada ölenlerin gerçek sayısı bilinmiyor. Yine bildirildiğine göre Suudiler temsili şeytan taşlama yerlerini ticari amaç nedeniyle defalarca değiştirmişler.

Buna rağmen gerekli köklü düzenleme ve yeterli tedbirler alınamamış. Her yıl aynı konu tekerrür ediyor. Esasında din âlimlerini ilgilendiren konuların detaylarına girmek bizim işimiz ve yetkimiz dâhilinde değil.

Bu konuda azıcık bilgimiz olsa da o bilgi ancak bize yeterlidir. İnsanlara dağıtacak bilgimiz yetersizdir. Yalnız akla müracaat ettiğimizde akıl diyor ki Suudilerin hacılar tarafından Mina dağındaki “ temsili şeytan taşlama “ konusuna gerekli tedbirleri almadıklarını göstermektedir.

Her yıl hac edasını yapan yüzlerce hacı izdiham sonucu vefat ediyor. Kimi sebep şeytandan, kimi neden hacıların gösterişinden, kimi Suudilerin ihmalinden diyor.

Bilindiği gibi ülkemizde bazı insanlar da suç işlediğinde hemen suçu şeytana yüklüyorlar, şeytanı suçluyorlar. “Ben bu suçu işlemezdim şeytan bana bu suçu işle dedi, bende işledim “ diyorlar. Sanki şeytana iftira etmenin günahı, cezası yokmuş da sevabı varmış.

Bilmezler ki canlı, cansız ve tüm âlemi yaratan Allahın adaleti kulların adaletine benzemez, o esas yüce divanda şeytana iftara atmanın da karşılığını kendi hassas terazisinde tartacaktır.  

Siz temsili bir görev içine görsünler, bilsinler, duysunlar duygularını katarsanız belirtilen taşlar haricinde elinizdeki şemsiyenizi, ayakkabılarınızı şeytana fırlatırsanız sizinki şeytan taşlamak değil diğer hacıları yaralamak olur.

Sanki şeytan Mina dağında durmuş bunca hacı gelsin o özel hazırlanmış dolarlarla satılan küçücük çakıl taşlarını bana atsın diyor. Mina dağındaki şeytan lanetlemek için temsili bir yerdir.    

Sonra şeytan o küçük taşlarla ar etmez uslanmaz. Esasen şeytanı aklınızın membasına ve yüreğinizin adasına yaklaştırmayacaksınız.

 “ Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce sizi tahrik ederse hemen Allah’a sığının” İşte onun için şeytan tarafından kalbimizde peyda olan vesvesede hemen “ Euzubillahiminelşeytaniracim” diyoruz.

Hac ibadeti sırasında gösterişi ve dünya ma-fi-ha’larını kalbinizden çıkarmalısınız. Sadece Yüce Allah’ı ve ziyaretine nail olduğun Hz. Muhammedi anmalısınız.  

Şeytan taşlama Kuran’da yazılı değil, farz değil, Peygamberin uygulamasıdır, vacip sayılır. Şeytan taşlama ezelden beri nice asırlardır devam eder.

Mina’da şeytan taşlanırken haddini aşanlar, heyecana kapılanlar, sözde şeytana sinirlenenler hedef gözetmeden attıkları taşlar, terlikler, şemsiyeler yaralamalara, ezilmelere ve ölümlere neden olmaktadır.

Bu konuda dikkatsizlik, tedbirsizlik ve ihmal sonucu hacıların ölünme sebebiyet vermek Suudiler, gösteriş ve heyecan nedeniyle izdihama neden olmak hacılar, bu kadar taşlamalara rağmen ar etmeyen arsız, ayarsız ve tamiri imkânsız şeytan suçludur.

Şeytanı taşlama manevi bir hazdır. Allah tarafından kovulmuş olan iblisi ve onun ordusunu da taşlamış gibi kabul görmektir. Suudiler zevk sefa sahibi bir millet, onlar yoksullara, ecir ve cefa çekenlere önem vermezler. Suudiler ticarete önem verirler. 

Suudiler yeryüzündeki savaşların, haksızlıkların, hırsızlıkların, hukuksuzlukların, yolsuzlukların darlığın, kıtlığın her türlü yalanın, hilenin, kötülüğün bütün günahların müsebbibi arsız, ayarsız, tamiri imkânsız şeytanla baş edemiyorlar.

Artık yeni bir düzenleme zamanı geldi. Suudiler Mina dağındaki “ Temsili Şeytan” yerini mutlaka ve acilen daha düz, daha geniş bir yere yeniden nakledeceklerdir.

Yoksa hac edasını ifa ederken vefat eden hacıların sahibi ülkeler bir araya gelir birleşirler, Suudiler köşeye sıkışırlar.  

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN