Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Temmuz '14

 
Kategori
TV Programları
 

TRT: Kur'an'sız İftar Programı!

TRT: Kur'an'sız İftar Programı!
 

TRT'de İftar Sevinci!


Eskilerin 'ajans' dediği, TRT radyo-televizyonlarındaki haberleri terk edeli epey oluyor. Tarafsız ve doğru haber almak için her gece 20.00'de açtığımız TRT Haber artık maalesef yok. Hatta, spor ve müzik kanalları hariç vergilerimle yayın yapan TRT'yi neredeyse tamamen terk ettim diyebilirim.

Neyse bu günkü konumuz genel olarak TRT yayın politikası değil. O konu başka bir yazı konusu. Ben size TRT1'de, Ramazan boyunca yayınlanan ve Bekir Develi'nin sunduğu, "Ramazan Sevinci" adlı iftar programından söz etmek istiyorum:

19.10-20.50 arasında yayınlanan program bu sene İstanbul Kız Kulesi'nden yayınlanıyor. Yani, yapımcının elinde reklamlar hariç insanları ve inananları aydınlatabilecek kocaman bir doksan dakikası (bir buçuk saat) var.

Bendeniz, bu doksan dakikanın genelde sadece yaklaşık 10 (yazıyla: on) dakikasını seyredebiliyorum. 20.15 civarı bu kanalı açıyorum. Çünkü 19.10'da başlayan programda Allah'ın kelâmına yani Kur'an-ı Kerim'e anca sıra bu saatte geliyor. Kur'an-ı Kerim dinlemek, iftara doğru insana çok büyük huzur veriyor. Ayrıca okunan ayetlerin meali, çok küçük karakterlerle de olsa (okunmasın diye herhalde), ekrana yazılıyor.

Kur'an okunan bu bölüm yaklaşık on dakika sürüyor, o kadar.

Gerisi mi?

Lafügüzaf.

Yani belki hoş ama, boş konuşmalar, doğruluğu tartışmalı hikayeler, maşallahlar, inşallahlar, mekan değiştirmeler, iki yıldır benzer şarkıları benzer yorumla söyleyen ulvi sanatçımız, genelde anlamsızca sırıtan ve kendi bildiklerini konuklara satmaya çalışan, konuları reklama ve TRT'nin yeni dizilerine bağlamaya çok mahir sunucumuz...

İki gün önce Kur'an bölümünde hoca Rahman Suresi'ni okuyor. Alt yazıdaki meal dikkatimi çekiyor:

 

1, 2. Rahmân Kur'an'ı öğretti.

3. İnsanı yarattı.

4. Ona beyanı (düşünüp ifade etmeyi) öğretti.

5. Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.

6. Otlar ve ağaçlar (Allah'a) boyun eğerler.

7. Göğü yükseltti ve ölçüyü (mizan) koydu.

8. Ölçüde haddi aşmayın.

9. Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın.

10. Allah yeri yaratıklar için var etti.

11. Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır.

12. Yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler vardır.

13. O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

14. Allah insanı, pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı.

15. "Cin" i de yalın bir ateşten yarattı.

16. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

17. O iki doğunun ve iki batının Rabbidir.

18. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

...

Evet hoca harika bir yorumla, bu muhteşem sureyi okudu...

Ve bitti.

Ailemizin sunucusu yine kafasında tasarladığı konularda, konuklarıyla konuşmaya devam etti.

Soruyorum şimdi din alimlerine: Böyle bir sureden sonra başka bir şey konuşulur mu? Konuşulabilir mi?

Bu ayet adamı çarpar be!

Rahman Suresi, 78 ayetten oluşuyor. Örneğin internette rastlayabileceğiniz tefsirlerden birinde, 7-8-9. ayetler için şunlar yazıyor:

" 7. Yaklaşık tüm müfessirler "mizan" kelimesinden "adalet" anlamını çıkarmışlardır. Bu koca kainat içindeki bunca varlık, ve fezada dolaşan sayısız yıldız, gezegen vs. adalet ve denge üzerine kurulmuş bir nizama tabi kılınmasaydı, bu kainat bir saniye bile ayakta duramazdı. Nitekim milyonlarca yıldan bu yana kainatın ayakta durması, bu gerçeğe şahitlik etmektedir. Çünkü hava, su, toprak ve diğer unsurlar arasında uyum sağlanmamış olsaydı, hayatın devam etmesi bir yana, yaşamak mümkün bile olmazdı.

8-9. "Çünkü, kainatın nizamı adalet ve dengeye dayanır. Dolayısıyla size verilen yetki ve hareket dairesi içerisinde adaleti teessüs etmeniz gerekir. Şayet siz, kendinize tevdi edilmiş bir başkasının hayatını telef ederseniz, böyle yapmakla temelinde adalet saklı olan bu nizamı ifsat etmiş olursunuz. Bu nizam haksızlık ve adaletsizliği kabul etmez. Değil büyük bir zulüm, terazide hile yapmak suretiyle müşterinin hakkını yemek gibi küçük bir haksızlık dahi, adalet ve denge üzerine kurulu bu alemin nizamını sarsar."

Sadece bu sure anlatılsa ve öğretilse (çocukluktan itibaren herkese) bile; sizce de ülkemizin, seçimlerin, iktidarların kaderi değişmez mi?

Kur'an-ı Kerim'i anlamış, bırakın  Kur'an'ı anlamayı, sadece bu ayeti içselleştirmiş bir toplumda; deniz fenerleri, ayakkabı kutuları, iç edilen Bosna paraları, sıfırlamalar, hortumlamalar, hüplemeler, paraleller, alo fatihler, bilaller, açılımlar, cepçiler, recepçiler, jet fadıllar, makaracılar, hocaefendiciler ve tayyipçiler olabilir miydi? 'Allahın tüm vasıfları onda toplanmış', 'Peygamber gururlanır, biz gururlanmayız (haşa!)' diyenler olabilir miydi? Olsa bile sesleri duyulabilir miydi?

Türkiye Cumhuriyeti üniversitelerinde onlarca Tefsir kürsüsünde yüzlerce öğretim üyesi vardır eminim. Çağırsana kardeşim hocaları, özgürce anlatsınlar bu millete Rahman Suresini, Allah'ın sözlerini.

Nerdeee?

Konuyu biraz inceleyenler görecekler ki, Rahman Suresi hakkıyla anlatılsa, bir değil on program yetmez. Ama benim vergilerimle program yapan TRT, sadece 10 dakika ayırıyor.

Gerisi?

Lafügüzaf.

Gel de, Mustafa Kemal Atatürk'e rahmet okuma.

Bazıları Atatürk'ün adını ağzına almıyor, alamıyormuş.

Ne yapmış Atatürk?

Bu saf ve iyi niyetli milletin birilerinin kucağında oyuncak olmaması için çabalamış.

Bu milletin Allah'ın Kur'an'ını, ezanını anlaması, hurafeler yerine gerçekleri görmesi için ömrünü adamış, sağlığını kaybetmiş.

Yani; düzene, düzenlerine çomak sokmuş.

Alabilir mi, adını ağzına?

......

İftara kaldı 20 dakika, susuzluk ve sigarasızlık tavan yapmış durumda.

En iyisi Çark-ı felek...

 

ADALET İÇİN MUTLAKA OY KULLANIN!

UNUTMAYIN! BU SON ŞANSINIZ OLABİLİR.

 

İZMİR, 17 Temmuz 2014.

 
Toplam blog
: 159
: 1303
Kayıt tarihi
: 19.06.12
 
 

1963 yılında Balıkesir'in şirin ilçesi Erdek'te doğdum. Yüksek lisans eğitimimi Dokuz Eylül Ünive..