Tanrıça Pİ

Merhabalar;

Aşağıdaki anlatım Tanrıça Pi'nin hikayesidir. Bu çizgi karakteri ben çizdim, hikayesini o anlatacak. Bir dinleyin bakalım size ne diyecek !

"Merhaba; Sizinle tanışmak uzun uzun yıllarımı aldı. Sebebiyse hiç basit değil! Mitolojik tanrı ve tanrıçalardan herkes haberdardır değil mi? Yani çoğunu bilirsiniz! Zeus’u, Athena’yı, Eros’u, Apollon’u, Afrodit’i bilmeyen yoktur. Ama beni kimse bilmez işte! Çünkü hepimizin anası Gaia beni kimsenin bilmesini istemedi. Dünyanın henüz buna hazır olmadığını düşünüyordu.

O yıllarda yukarda her şey oldukça karışıktı. Tanrılar birbirine girmiş ve ölümlü insanların yaşadıkları kötü bir devrana denk gelmiştim. Neyse ki, o devran son bulmak üzere! Hikayem şöyle; Aslında ben bir ölümlü olarak dünyaya gelmiştim. Bunu da Gaia planlamıştı. Beni doğuran kadıncağız yaşlıca ve hiç çocuğu olmamış biriydi. Ve o bir orospuydu. Bunu özellikle ayarlamıştı Gaia. Biz tanrıçalarda dahil olmak üzere, yeryüzünün tüm kadınları orospulara saygı duyarız. Bu gizli bir duygudur. Şöyle düşünün pek çok dişi varlık ne kadar da sevse üç, beş en fazla 10 erkeğe zor katlanabilirken, onlar yüzlercesine katlanıyor. Onların ki bir hizmet sektörü ve yaptıkları iş hiç onurlandırılmadığı gibi aksine daima aşağılandı. Bu konu çok derin, lafı fazla uzatmayım.

Beni doğuran kadıncağız 40’lı yaşlarında (adı Şahbanu), yaşadığı dönemde bir sevgili de edinmiş ve bu sevgili oldukça marjinal bir bilginmiş, matematik aşkı ile sürekli Oklid’den Arşimet’ten bahsederken (pi) adındaki önemli bir buluş olan matematiksel sayının ilahi gücünden bahsedermiş. O sıralar hamile olan Şahbanu beni doğurur doğurmaz ilk iş olarak adımı Pi olarak koymuş. Aslında bu ismi bir gece rüyasında Gaia kulağına fısıldamış. Gaia mayamı “sevgi” ile “aşk ve seks” ile yoğurduğunu söyler.

Ben 6 yaşıma gelince annem kendisinin yaşadığı sıkıntıları yaşamamam için inzivada yaşayan kız kardeşi Kebire’ye gönderdi. Assos bölgesinde bir köyün en tepe noktasında yaşayan Kebire beni bir kaz çobanı yapmıştı. Kazlardan oluşan bir sürüm vardı ve her gün onları dere kenarına götürüp, akşam olunca geri dönüyordum. 14 yaşıma geldiğimde bir gün aşk tanrısı Eros beni okuyla vurdu. Amacı oradan geçmekte olan bir çobana aşık etmekti. Maalesef ok boynumdan şah damarıma isabet etti. Kan kaybından bayılmışım. İşte benim tanrıça oluş hikayem böyle başlıyor. Oldukça telaşlanan Eros beni derhal Zeus’un yanına götürmüş. Zeus ve Eros beni yaşatma azmiyle çabucak bir çare bulma telaşındayken Gaia yanlarına geliyor ve o anda hayatımı dondurup, ne yapmaları gerektiğini anlatıyor. Eros bana 7 gün boyunca kendi kanını verecek ve daha sonra Zeus 40 gün boyunca termal havuzlarda iyileştirici gücünü kullanarak beni bir ölümsüz yani tanrıça haline getireceklerdi. Sonradan Eros’un anlattığına göre beni ilk gördüğü anda aşık olmuş. Ama Zeus’ta öyle.. Hem de ne aşk! İkisi de bir Tanrıça olmama razı olmuşlardı. Peki nasıl gizlenmeme razı olmuşlardı. Her ikisi de gerçekte bilinmemi istemiyorlardı. Sakındıkları eşleri sevgilileri vardı. E bende Gaia’nın isteğiyle gizli bir tanrıçaydım nasılsa.. Olay herkesin işine geliyordu anlayacağınız. Bir tek bunların dışında bir gün Apollon’a ben aşık olmuştum ve yıllar yıllar sonra Gaia’nın izniyle ona kendimi gösterebildim. Şimdi üçü de benim gizli sevgilim. Ben de üçünün hiç bilmedikleri sevgilileriyim. Ayrıca onlar benim dünya görevimde bana farklı konularda yardımcı oluyorlar. Benim dünya görevim ise insanları cinsel uyanışa ve evrensel ve olumlu düşünce biçimine yönlendirmek.

Bu arada adım Tanrıça Eros Pİ. Beni tanrıça yapan Gaia Eros olmamı istedi ama esas adımı koruyarak elbette. Adımı ve anlamını çok seviyorum. Aşk, sevgi ve seks yaşamın çekirdeği, olmazsa olmazı! Ancak günümüzde insanlar bu üçünü her şeyin ardına gizliyor ve bambaşka amaç ve idealler için yaşıyor gibiler.. İnanılmaz kalıplarda, tabularda yaşıyorlar. Niçin? İşte bunu hep birlikte çözeceğiz. Evet ben aşkın, seksin ve sevginin tanrıçası Pi bunu sizlerle birlikte çözeceğiz. İsmim matematiksel bir sihir, sonsuzca çoğalma anlamı taşıyor. Tamamen rassal özelliği bulunduğu varsayılırsa, pi yeterince uzunlukta yazıldığında, her rakam dizisini pi içinde bulabilirsiniz. Yani doğum gününüzü, telefon numaralarınızı, ya da rastgele yazacağınız her hangi bir sayı pi’nin bir yerlerinde vardır. Daha da ileri gidelim. Harflerle sayıları birbirine dönüştüren bir kod üretildiğinde kuramsal olarak her hangi kişinin veya kurumun adını, bir sözü, cümleyi, hatta bir kitabı pi içinde bulabilirsiniz.

Platon sevgi’yi, (eros) bütün ölümlülerde rastlanan bir ölümsüzlük çabası olarak tanımlar. En basit hali ile eros, tüm insanlarda, kendilerini yaşatacağına inandıkları bir nesil yetiştirme iç güdüsü olarak görülmektedir. Ancak bazı insanlarda “eros” kavramı, daha üstün bir niteliğe bürünmüştür. Bu seçkin kişilerde, yani ideaları tamamiyle hatırlama yetisine (aklına) sahip bireylerde eros, bu güzelliklere ulaşmak ihtirası şeklinde tezahür eder. Bu arzuyu gerçekleştirebilecek bilgilerin eksikliğini hisseden seçkinler, bilgisizlikten kurtulmak çabası içerisinde bulurlar kendilerini. Bu kişiler Eros’u, dünyaya çocuk getirmekten öte bir işlev, idealara ulaşarak erdemli işler yapmak ve yeryüzünde sürekli bir isim, sonsuz bir şeref bırakmak çabası ve aşkı olarak görürler. İşte tüm bunlar yüzünden adımı daha çok seviyorum.

Ayrıca bunu dinleyin : https://www.youtube.com/watch?v=OMq9he-5HUU#t=89

Kocaman sevgi dolu öpücüklerimlle. Eros Pİ

Not: Destek alabildiğim taktirde çizgi roman ya da animasyon filmini çekmek dileğimdir.

Berrin Aksu