Tezgahla Neoliberal Olduk

Listeyi hazırladım.

İndirim çılgınlığı ilan etmiş, zincirin halkası markette soluğu aldım.

Baştan aşağı indirimli “alış-verişe” hazırlıklıyım, geliştirdiğim taktikler ise cabası.

Zira taktiksizlikten burun farkı ile kaçırdığım ürünler olmuştu.

Taktik geliştirmemde “ Hadiye hanım, bana getirdiğin bulaşık süngerini 3’e almış sen niye 5 aldın” çıkışması da bir hayli etki yaratmıştı.

“Yiğidi öldür hakkını yeme.”

Kalıcı taktiksel gelişimler, acılı yaşanmışlıklardan doğar.

İndirim kaçırmada acı yaşamak istemiyorsanız siz, siz olun zincir marketlerde tanıdıklarınızla karşılaşmayın.

Karşılaşırsanız da mümkünse görünmeyin, zorunlu konuşacaksanız “okuldan çocuk gelecek anahtarı yok” deyin.

Kimseyle dizi, tarif, özellikle de memleket meselelerine dalmayın.

Hep yüzeyci olun, çünkü kalıcı meseleler çok şeyleri kaçırıyor.

Taktik ise kalıcı olmalıdır, unutmayın.

Kalıcı taktikler prestij meselesidir.

Takım elbise ile olanı şekilsel kalır.

Ama alış-veriş de takım elbise giyersen, bakışlara sonra da yorumlara maruz kalırsın.

Aynı zamanda hız keser.

Zincir marketlerde hız kesmeyen sesli ilanlar vardır.

“İkinci katta ki reyonumuzda muzlu pasta yüzde elli indirimde” anonsu duydunuz.

Liste de yok!

İndirimde oldu mu insanın canı çekiyor.

Sadece muzlu pastayı mı?

Yararmış yaramazmış, evde varmış yokmuş, fark etmiyor.

İndirimden aldığın her ürün kazanç hanesinde.

Maddi kazanç da mutluluğu getirir.

Böyle der neoliberalizm.

Liberalizm gibi neoliberalizm de ABD’ den sipariş edilmiştir.

Aşılanmıştır.

Önce komşunun da ekmek yemesi gerektiğini düşünen esnaflığa kazan da kazan liberal esnaflık.

Liberal esnaflığa da neoliberal zincir marketlerin aşılanması tamamlanmıştır.

Yine memleket meselesine daldım.

Canım yazının, taktiksel tuttuğum gelişimi etkilenecek.

Unutmadan son bir taktik vereyim.

Sakın bu zincirlerin marketlerinde “beş tane alırsam kaç lira olur” diye sormayın.

Zira “tezgâh başındakiler” gülüyor.