Toplumun Psikolojisi Bozuluyor !

Karaman  yerel haber sitelerinden okuduğum  ve ilginç olduğu kadar acı ve önemli  bulduğum haber ( 50.000. hastasını muayene etti) başlıklı idi. Dile kolay elli bin kişi. Bazı İllerin nüfusu bu.

Haberin özü ve sözü şu: Karaman Devlet Hastanesindeki bir Psikiyatri uzmanı doktorumuz 50.000’ inci hastasını muayene etmiş. Haber kaynağı olarak  Karaman Halk Sağlığı Müdürlüğü, yani bir kamu kurumu gösteriliyor, güvenmek gerekir.

Doktorumuzu başarısından dolayı kutlamak haberin asli boyutu ve güzel. Bu sayı kaç yıla ait bilmiyorum ama çalışkan doktorumuzu  ve zorluklara rağmen sağlığımızı kollayan tüm doktorlarımızı ben de kutluyorum. Haberin  diğer boyutu, yıllar önce insanlarımız "ben delimiyim diyerek" bu doktorlarımıza gitmezdi, şimdi gidiyor bu da güzel bir gelişme.  Bence  bu haberlerin en önemli ve acı boyutu ise; Değerli doktorun bu 50.000 hastasının tamamı  Karaman da ise ve aynı branşlarda   başka hekimlerin de hastaları varsa işte bu çok kötü.

Bu durumda Karaman nüfusunun ortalama dörtte birinin "RUH SAĞLIĞI"  yerinde değil, Psikolojisi bozuk demektir. Bu denklem doğru ise ve bu oran ülke nüfusu için de geçerli ise;  ülkemizi yöneten, yönetme iddiasında olan, bu uğurda nutuklar ve oy uğruna  bin bir taklalar atan, bu oranlar yerine seçimlerdeki oy oranlarına itibar eden  tüm siyasilerin şapkalarını  önlerine  koyup düşünmesi ve çözüm araması gerekmez mi ?

Eğitim Bilimleri Fakültesi de okumuş bir Mühendis olarak bazı tahminsel nedenler sıralayabilirim ama konu yine de alanımın dışında sayılır. Baktığını görmeye, okuduğunu anlama çalışan, yurdunu ve yurttaşını düşünen bir insan olarak baktığımda mesela;

Her akşam onlarca TV dizisinde pırıltılı lüks yaşamları izleyenlerin kendi yaşamlarıyla karşılaştırma yapması, yönetenlerin her gün güllük gülistanlık açıklamalarının kendilerine ve çevrelerine yansımaması, toplumsal yaşamın tüm hassasiyetlerinin kadın cinselliğine, saçının örtülmesine endekslenmesi, İnsanların tabusallaşan tüm bu çelişkilerini yakınlarıyla ve yönetenlerle  konuşup  paylaşamamaları, konuşmaktan korkmaları, çelişkilerine kendiliklerinden çözüm üretememeleri  vb.sayısız etkenler psikolojik rahatsızlıkları, içsel gerilimleri artırabilir mi diye düşünürüm? Elbette gerçek nedenlerini  yaşama bilim penceresinden bakabilen uzmanlar, akademisyenler  bilirler ve isterlerse bulurlar.

Bu haberlerin ardından; Karaman İli’nde ve ülke genelinde  bu konu ile ilgili  bilimsel  bir araştırma  var mı. Bu hastalar içinde erkek - kadın, genç- yaşlı, köyden- kentten,  işçi - çiftçi, saçı açık ve kapalı  hasta  oranları, hasta sayılarının yıllara göre artış - eksiliş  oranları nedir.  Kamu kaynaklarında  benzeri oranlar,  rakamlar var mı. Varsa açıklanabilir mi? 

Zaman, zaman olumlu haberlerine rastladıkça ümitlenip mutlu olduğumuz, bilimsel beklentilerimizin odağındaki  Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitemiz  konularla ilgili olarak yerel ve bölgesel  düzeyde, yansız bilimsel araştırmalar yapabilir mi yoksa Tıp Fakültemiz, ilgili bölümlerimiz  yok derler mi diye düşünürüm. Yurttaş olarak  sizlerce bu sorun PKK, IŞİD  ve benzeri terör belalarından daha az mı önemlidir?

Öncelikle değerli Vekillerimizin, sayın Sağlık Bakanımızın, sayın Başbakanımızın, her gün meydanlarda  medyadan izlediğimiz  sayın Cumhurbaşkanımızın  bu haberlerle ilgilenmesi, açıklamalar yaparak toplumu aydınlatması, endişeleri gidermesi uygun olmaz mı.  

Sosyal medyayı doğru kullanınca yararlanmak mümkündür. Bu habere de sosyal medya ortamından eriştik. Karaman da hizmet veren tüm yerel haber kanallarımızı kutluyorum.

Sosyal medyayı uyumak, uyuşturulmak, hakaret etmek için değil de; biraz da uyanmak ve uyandırmak, bozulan ruh sağlığımızı desteklemek, çelişkilerimizi  paylaşarak gidermeye çalışmak, kararan günlere ışık tutmak  için kullanırsak daha iyi olmaz mı?                                     

 orhan.yuksel@mmo.org.tr