Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '11

 
Kategori
Güncel
 

Torba Yasası ve Emekçiler...

Torba Yasası ve Emekçiler...
 

Tunus, Mısır derken ülkemizde, suyun başında, Başkentte olanları görmezden geliyoruz. 

Başkent’te toplanmak için iki gün önce dört koldan yürüyüşe geçen emekçiler, Ankara’ya ulaştı. Ancak daha yoldayken, Ankara Valiliği yaptığı açıklama ile yapılacak gösterilerin, eylemlerin kanunsuz olduğunu ilan etti! 

Tıpkı Ankara’dan İstanbul’a giden öğrencilerin Bolu dağında çevrilip, bir güzel dövülerek, biber gazı banyosundan sonra geldikleri yere gönderilmeleri gibi… 

Veya Denizli ilini ziyaret edecek olan Başbakan’ın şehre gelmesinden önce, muhtemel protesto edecekler kategorisine giren 10 İşçi Parti’linin gözaltına alınması gibi… 

Sahi işçiler, emekçiler Ankara’da niye toplanıp, meclis çevresinde hammaddesi insanlardan oluşan bir zincir oluşturma gereği duydular? 

Evet, hepimizin ismini duyduğu, ancak içinde ne olduğunu tam olarak bilemediği, gerçekten yasa çıkarma tekniğini, kurallarını bir kenara itip, kabile devleti görünümü veren Torba Yasa tasarısı… 

İsminden da anlaşılacağı gibi Torba Yasası, içinde her şeyi barındıran, yasa yapma tekniğine kesinlikle uymayan bir torba (!) İçinde her şey var! Özellikle emekçiler aleyhine olan maddeler ile işveren lehine olan maddeler yan yana getirilmiş durumda. 

Yasada emekçiler aleyhine ölümcül tuzaklar var! 

İşçilerin, emekçilerin haklarını budamanın yolunu, toplumun geniş kesimlerinin beklentileri ile yan yana koyarak yeni bir yasa tekniği geliştiriliyor. Maddenin birine itiraz edene, öbür madde hatırlatılıyor. 

Bir yandan vergi affı, öğrenci affı, emekli maaşlarının iyileştirilmesi; diğer yanda ise daha fazla sömürü anlamına gelen esneklik, gençlere güvencesizlik, stajyer ve çırakların ücretlerinde düşüş, taşeronlaştırma, kadrolu çalışanlara sürgün… 

Patronlara vergi indirimleri, teşvikler ve destekler de yasanın içinde yer alırken, işçi emeklisine, af bekleyen öğrenciye, vergi borçlusuna deniliyor ki: “Yasa çıkarsa, emekliye zam, öğrenciye af, borçluya indirim var! 

Bunların yanında; özel istihdam büroları, kıdem tazminatlarının kaldırılması, taşeronlaşmayı kolaylaştıracak uygulamalar, asgari ücreti düşürecek bölgesel asgari ücret uygulaması, gönüllü stajyerlik, işsizlikten kurtulmaya çalışan yüz binlerce genç, işyerlerinin dayatması ile ücretsiz, kayıt dışı çalışmayı kabullenmeye zorlanacak maddeler var. 

Stajyerlik yapılabilecek yerler için işçi sınırı 20 den, 5 e çekiliyor, böylelikle denetimin en az olduğu alanlar stajyer sömürüsüne açılıyor. 

16- 18 yaş arasında çalışan 200 bine yakın genç için Asgari ücret geçim indirimi hariç eline geçen 576 TL, yasanın çıkmasıyla 486 TL ye düşecek. 

Yine yasadan maddelere devam edelim. İstihdam fazlası olduğu öne sürülen on binlerce belediye ve il özel idaresi işçisi Milli Eğitim veya Emniyet teşkilatının taşra teşkilatına sürgün gönderilecek. Ve bu sürgüne gönderilen kişiler 5 gün içinde işe başlamaması halinde işlerini kaybedecek. 

İhtiyaç fazlası işçi çalıştırdığını bildiren belediye 5 yıl boyunca yeni işçi alamayacak. 

Taşeron ile anlaşacak. Taşeronlaşma yaygınlaşacak. 

Kamu emekçisi, esnek çalışacak, geçici görevlendirmeyle yasal olarak 6 aya kadar sürgüne gönderilebilecek. 

Hak alma şartları zorlaşacak. 

Şirketler artık daha az kadrolu istihdamı tercih edecek. Sadece ihtiyacı kadar işçi çalıştıracak. 

Esneklik artacak. 

Uzaktan, evden, çağrı üzerine çalışma yaygınlaşacak. 

Turizm sektöründe denkleştirme süresi dört aya çıkacak. Bu uygulama ile çalışma koşulları artacak, fazla mesaiden kaynaklı haklar gasp edilecek. 

Engelliler çalışma yaşamından tecrit edilecek, işyeri denetimleri bakanlık memurlarına devredilerek, yandaşlar için kuralsızlığa daha fazla göz yumulacak. 

Bir de kısmi süreli çalışanların hakları ile ilgili traji-komik durum var. Kişi kayıt altına alınacak ama kendi cebinden! 

İşsizlik sigortasından faydalanacak ama kendi cebinden. 

Emekli olacak ama kendi cebinden. Primi dışarıdan kendi ödeyecek… 

İşte bu maddelere karşı çıkan emekçiler, Ankara’da coplanıp, biber gazı banyosuna tabi tutuluyorlar. Ankara’nın 0 derece civarındaki hava koşullarında, panzerlerden sıkılan soğuk su ve ardından atılan gaz bombaları, sayıları 10 binleri bulan emekçilere zor anlar yaşatmaktadır. 

İleri Demokrasi, İleri Demokrasi diye yırtınıp, Mısır lideri Hüsnü Mübarek’e gözdağı vererek, öbür dünyayı hatırlatan ve halkın taleplerini dikkate almasını öneren Sayın Başbakan, gözünün önünde yapılan faşizan baskıları görmezden geliyor. 

Ne yani Mısır’da su sıkacak panzer mi yok? Gaz bombası atacak silah mı yok. Yoksa Mısır Polis’i cop kullanamıyor mu? 

O zaman Hüsnü Mübarek’e dünyanın fani olduğunu hatırlatıncaya kadar, emekçilere yapılan faşizan uygulamalara, torba yasasındaki anti demokratik, işçiler, emekçiler aleyhine olan maddeleri çıkaralım. 

Bildiğiniz gibi, öbür tarafa giderken Başbakan veya Başkan’dan ziyade “Er Kişi” niyetine, cenaze namazı kıldırılıyor! 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..