Trump'ın ilk dış gezisi ve "Allahu Ekber" nidası...

Emperyalizm, dünyanın petrol havzası Ortadoğu başta olmak üzere, çıkarlarının gerektirdiği coğrafyalarda, insanları birbirine kırdırıyor.

Sovyetler Birliği ve Yugoslavya başta olmak üzere sosyalist blokun bölünüp parçalanıp ufalanmasından sonra, 11 Eylül bahane edilerek Ortadoğu’ya yönelindi.

Öylesine kanlı bir süreç yaşandı ki, adeta, taş taş üstünde kalmadı.

Saldırılar, Afganistan ve Irak örneklerinde olduğu gibi doğrudan askeri müdahaleler şeklinde de olabildi.

Ancak, esas yöntem, etnik-mezhep ayrılıkları kaşınarak müslümanın müslümana kırdırılması şeklinde tezahür etti.

Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye, Yemen, Libya, Nijerya,  Türkiye… vb. ülkelerde milyonlarca insan öldü. Ve bunların belki tamamına yakını da “Allahu Ekber” nidaları arasında yaşandı.

Öldüren de ölen de aynı anda tek bir şey haykırıyorlardı.

“Allahu Ekber”!!!!

En kaba can kayıpları bilançosunu anımsayalım.[1]

Suriye: 500 bin

Irak: 1 milyon

Afganistan: 100 bin

Yemen: 20 bin

Mısır: 4 bin…

Bakın bu listede Libya, Pakistan, Nijerya, Türkiye… yok.

Sadece şu listede 16 yılda yaşamını kaybettikleri bilinen kişi sayısı en az 1.6 milyon.

Yıllık ortalama yüzbin kişi.

Hepsi Müslüman.

Ve Hepsini öldürenler de Müslüman.

Müslüman müslümanı öldürdükçe, kargaşada kaosta sahipsiz kalan petrol-doğalgaz zenginlikleri üzerinde kavgaları kaşıyan emperyalistlerin söz hakkı artıyor.

Süreç, bu şekilde, kesintisiz devam ediyor.

Böyle olması gerekiyor.

Sırada ne var?

Galiba İran…

Yani daha turpun büyüğü heybede… Eşşeğin büyüğü ahırda…

Arap petrolü için bu kadar kan akıtılacak da Acem petrolüne dokunulmayacak mı?

Emperyalist devletler kendi askeriyle, ordusuyla, tankıyla tüfeğiyle mi yapacak bu işi?

Arap petrolü için öyle mi yapmıştı da, bunda da böyle yapsın…

Belki, sadece fitili ateşlemek için, evet… Irak işgalinde olduğu gibi… sonra, sonrası kolay…

Müslümana yaptırabilirler bu işi.

Şu güne kadar yaptıkları gibi.

Şii-sünni ayrılıklarını körükler, kavgayı çıkarttırır, geçer kenara seyrederler.

İki taraf “Allahu Ekber” diye diye birbirlerini öyle bir kırar, öyle bir kılıçtan geçirir ki, bugüne kadar yaşananlar bundan sonra yaşanacakların yanında “sinek vızıltısı” gibi kalır.

Herkes bu işin ustası oldu.

Emperyalist, düşmanlaştırır, vuruşturur… Müslüman, zokayı yer, ölür, öldürür.

Bu kadar basit.

Şu dehşet tablosu nereden mi aklımıza geldi?

Trump’ın ilk dış gezi programının yol açtığı çağrışımdan…

Dinsel-mezhepsel farklılıklar temelli dış politika uygulanacağı izlenimine yol açan güzergah…

Trump, ABD başkanı olarak ilk dış gezisini Suudi Arabistan, İsrail ve Vatikan’a yapacakmış.[2]

Gezi programının ilk üç ülkesi 3 dinin merkezi. Suudi Arabistan İslam’ın, Vatikan Hıristiyanlığın ve İsrail de Yahudiliğin merkezi.

Yahudilikte mezhep ayrılığı yok. Hıristiyanlıkta 2 büyük mezhep, Katolik ve Ortodoks mezhepleri var. İslamda da Şiilik ve Sünnilik.

Gezi, ikişer büyük mezhebe sahip iki büyük dinin ikişer mezhebinden birer tanesinin merkezlerine gerçekleştiriliyor.

Katolikliğin merkezi Vatikan ve Sünniliğin merkezi Suudi Arabistan…

Rusya ağırlıklı Ortodoks ve İran ağırlıklı Şiilik merkezlerinin gezi programındaki dışlanmışlığı esasen ötekileştirme anlayışının da dışa vurumudur.

Dünyamız çok daha kötü günlere gebe…

Allah’u Ekber!!!

Kenan IŞIK