Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '14

 
Kategori
Magazin
 

Tuba Büyüküstün Emmy’de prestij kazanırken başlıklar hasedinden çatladı

Tuba Büyüküstün Emmy’de prestij kazanırken başlıklar hasedinden çatladı
 

Amerika dışında yayınlanan televizyon programlarının en iyilerinin seçildiği Uluslararası Emmy Ödülleri, 24 Kasım akşamı New York Hilton Hotel’de düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

İlk kez bir Türk kadın oyuncunun da yer aldığı yarışmada ülkemizi en iyi kadın oyuncu dalında Tuba Büyüküstün temsil etti.

Büyük bir gururla sonuna kadar izlediğim programda kararlar açıklanırken en iyi kadın oyuncu ödülü Holanda’ya gitti belki ama Tuba orada hem kendi adına hem ülkemiz adına önemli kazanımlar elde etti.

Ancak ne var ki adaylığının başından beri olayı sindiremeyenler Tuba Büyüküstün’ün aday olmasıyla hüsrana uğradıkları için olsa gerek yarışmanın sonucuyla oh çeken bir takım medya hazır başlıklarıyla ertesi gün haberi duyurdular.

Eli boş döndü, hüsran, reklam ürünü vs.

Ancak atıkları başlıklara inat Tuba Büyüküstün eli boş dönmedi ve de hüsrana uğramadı.

Hüsrana uğrayan aksine kendileriydi.

“Nasıl olurda onların beğenmedikleri bir isim orada yer alırdı. Üstelikte “20 Dakika” dizisindeki performansıyla. Olacak iş mi?

Onların beğenmediklerini elin Amerikalısı nasıl seçerdi.

Pardon da bu sizlerin düzenlediği, erkeklerin nefesini kesen dergilerin ödül töreni değil. Ya da fan bazlı oylarla bir kazanım değil. Doğal tabi anlayamamanız. Al gülüm ver gülüm misali içi boşaltılmış yarışmalara o kadar alışkınsınız ki anlamamanız, anlamadığınız için de kulplar takmanız normal.

Bu sadece Tuba için geçerli değil elbette o kadar tuhaf bir milletiz ki beğenin ya da beğenmeyin o takımdan olun ya da olmayın ülke adına bir başarıya imza atacak isimi desteklemek yerine yok etmenin derdindeyiz.

Milli maçta kalecinize küfür eden bir milletsiniz. Bu yüzden fazla bir şey beklememek gerekir. Uluslararası başarılara imza atamayışınızın, atanlara da kılıflar bulmanız bu yüzdendir.

Millet kurdukları lobilerle seslerine ses katarken her türlü arenada başarılar kazanırken, bizler vatan millet Sakarya türküsü dışında lobileşmeyi bilmediğimiz için de atı alan Üsküdar’ı geçer.

Aman efendim neden o isim de şu isim katılmamış?

Yahu ismin önemi yok ki elin Amerikalısı farklı ülkelere fırsat tanımış yapım şirketi de başvurmuş. Önemli olan Türkiye’den bir ismin seçilmesi, kadın olması ve en iyi kadın oyuncular arasında yer alması.

Dünyanın dört bir yanından televizyon dizisi ve programlarının yarıştığı organizasyona birçok ülke başvurusu arasında Türkiye’nin seçilmesi.

Üstelik bu adaylık sürecinde geçen yıl yarışmada jüri üyeliği yapan Kerem Çatay’ın şirketi Ay Yapım, “20 Dakika” ve “Karadayı” dizileriyle başvurdu. Tören komitesi, her iki diziyi de “en iyi dizi’” kategorisinde aday adayı olması için değerlendirmeye almış. “20 Dakika”nın başrol oyuncuları Tuba Büyüküstün ve İlker Aksum ile “Karadayı”nın yıldızları Bergüzar Korel ve Kenan İmirzalıoğlu da en iyi kadın-erkek oyuncu kategorilerinde değerlendirmeye alınmış. Komite, dört oyuncuya da birer davet mektubu göndererek aday adayı olmaları halinde New York’ta düzenlenecek ödül törenine katılmalarını istemiş.

Sonrasında da Tuba Büyüküstün finalist olarak seçildi Olivia Colman, Romina Gaetani, Bianca Krijgsman gibi isimlerle yarışmaya hak kazandı.

Ayrıca bu kategori ilk kez açılmış değil 1970’lerin başından beri Amerika dışındaki yapımları da ödüllendiriyorlar.  İlk defa bir Türk oyuncu, televizyon sektörü için böylesine önemli bir ödüle aday oluyor.

Tabii normal ilk kez bir Türk ismi duyunca bir de sizin istemediğiniz bir isim yer alınca önceki yıllarda yapılanlardan haberdar olmazsınız. Ya da haberdarsınızdır da dikkati Prime time Emmy televizyon ödüllerine çekerek bunun içinde yeni kategori açarsınız.

Tuba Büyüküstün reklam ürünüymüş, en iyi senaristlerle çalışmışmış, dizileri çok konuşulan en iyi yapım şirketleriyle çalışmışmış mışmışta mış.

Zaten Starlık böyle bir şeydir. Hedefiniz Star olmaksa en iyilerle çalışmalısınız. Ama en iyilerle çalışırken kitleleri arkanızdan sürüklemediğiniz takdirde de çakılırsınız.

Yani Tuba Büyüküstün en iyilerle çalıştı evet ama kendisini de izleyene kabul ettirdi.

Oyunculuğuna gelince performansında eksiklikler var evet ama kötü oyuncudur-u geçelim. Kaldı ki yerden yere vurduğunuz 20 dakikadaki performansıyla seçildi.

Yani oyunculuk kriteri bizim baktığımız yerle elin adamının baktığı yer kriteriyle örtüşmüyor.

Onca ülke katılımı varken beğenmeselerdi seçmezlerdi. Üstelik finale kalanlarda önemli isimler sıradan isimlerle yarışmadı. Onlarla yarışması büyük gurur olması gerekirken nedir bu haset diyeceğim de belli zaten.

Tuba’nın adaylığının arkasında başka şeyler aramak yerine yıllardır o magazin benim bu magazin benim diyerek gündemden düşürmediğiniz şöhretlerinizi sorgulayın önce.

Pofpoflayarak tepemize yerleştirdiğiniz yerli yersiz haberleriyle anasından danasına manşetlerinizden indirmediğiniz taçsız güzellerinizin yıllardır yıprattığı sektörü sorgulayın.

Şimdi donanımlı isimlerin adım adım başarılara imza atması zorunuza gidebilir çünkü çürümüş magazin sektörünüze itibar etmeyen, ondan nemalanmayan bir kuşak geldi.

Sizin zorlama başlıklarınızla ünlü olmuş şöhretleriniz yerlerinde sayıklarken onlar ünlerini kıtalar dışına duyuruyor.

Siz Tuba için attığınız başlıklarla orgazm ola durun yabancı internet siteleri, basın oyuncu için "Sadece Ortadoğu'nun değil tüm dünyanın yıldızı olmaya aday" şeklinde başlıklar atıyor…

Yani Tuba Büyüksüstün ününe ün katmaya devam ediyor. Sizin şişirdikleriniz de şişme başlıkların altında kalıyor…

Son sözse oyuncuya; tebrikler Tuba Büyüksüstün ödülü al ya da alma ilki gerçekleştirmiş olman ödülü almanla eş değer, bu anlamlı gururu yaşatmış olman yeter.

oyatekin@gmail.com                                         

https://twitter.com/#!/oyatekin (@oyatekin)

http://yurthaber.mynet.com/yazarlar/tum/1/o.tekin35

OYA TEKİN / MEDYABEY.COM

Oya Tekin/ Yaşadıkça.com köşe yazarı

Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..