Türk İslam Dünyasının En Büyük Sorunları!

İnsanların ihtiyaç duydukları Maslow’un ihtiyaçlar teorisinde tanımlanmıştır. Buna göre; Fizyolojik ihtiyaçlar (açlık, susuzluk, cinsellik, oksijen, uyku ve buna benzer temel yaşamsal ihtiyaçlar) güvenlik ihtiyaçları, ait olma ve sevgi ihtiyacı, saygı ihtiyacı ve kendini gerçekleştirme ihtiyacı şeklinde belirlenmiştir.

Bu teoride ihtiyaçlar temel ihtiyaçlar olup bunlara eklenebilen ve çıkarılabilen bazı ihtiyaçlar elbette vardır.

İnsanların söz konusu ihtiyaçları karşılandıktan sonra ise hayatı daha anlamlı kılmak üzere belli başlı prensipler belirlenmiştir. Bunlar İslam toplumunda Kuran’da, sünnetlerde belirlenmiş olmakla birlikte, örf ve adetlerle bu hayat; sağlıklı yaşamak, sağlıklı bir toplum inşa etmek için gereklilikler belirlenmiştir. Bunlardan belki de en güzel prensiplerden biri Hacı Bektaş-ı Veli’nin düsturu “Eline diline beline hâkim ol” prensibidir.

Ancak gelinen süreçte ve Türk ve İslam toplumlarında hatta birçok problemlerin ana kaynağında söz konusu prensipte tanımlanan sorunlar oluşturmaktadır. Nice insan dinini anlamadığı için din adın bizzat yanlışların içine düştüğü gibi, toplumsal modern kuralların dini kurallarla çelişmesi toplumlarda sorunların ana kaynağını oluşturmaktadır. Dinle ilgili sorunlar; cinsellikle ilgili sorunlar günümüz dünyasının en büyük problemlerini oluşturmaktadır. Fizyolojik gelişime ile zıtlık gösteren günlük modern hayatın karmaşıklığı insanların çelişkide kalmalarına neden olmaktadır. Örneğin günümüz normal hayatı genç bir insana yirmi beş yaşına kadar sağlıklı bir şekilde kendi ayakları üzerinde durabilmeyi sağlarken, normalde fizyolojik olarak ülkelere göre değişmekle birlikte on dört yaşında er kişi olamadan ergen olmakta ve ihtiyaçların kontrolü büyük bir soruna neden olmaktadır.

Çelişki halinde insanların daha basit olanları seçecekleri açıktır. Bir hırsız kendini savunmak için şöyle diyor: “Eğer benim malını çaldığım insanlar helal yoldan mallarını kazanmış olsalardı, ben onların mallarını çalamazdım. Ben onların mallarını çalabildiğime göre demek ki onlar da helal yoldan kazanmamışlar.”

Suç ya da eylem hazırlanmadan önce normalde o eylemin savunması içeriden yapılmış ve insan beyninde kazanan eylem şekline göre bahaneler yaratılmıştır.

Günlük hayatın karmaşası ile çelişen durumlarda ihtiyaçlar başka şekillerde karşılanmaktadır. Bunlar özellikle dinsel ve cinsel tabanlı çelişkilerle toplumlar ya bu sorunları birbiriyle çeliştirmez ve bu durumu sağlıkla atlatırlar ya da sorunlar halının altına süpürülerek daha büyük sorunlara neden olur.

 Her şeyde denge idealdir. Denge şaştığı zaman bünyede olumsuzluklar başlar. Beyin yerine mide ya da başka organlar görev yapmak isterler. Bu durum kişiyi akılla ve toplumun örf adetleri ve dinin kuralları dışına çıkanları, hemen hemen herkesi çoğu zaman zor duruma sokar.Tıpkı Kocali’de iki plisin durumu gibi.  Basına yansıyan haberlere göre arabada gayri ahlaki durumda yakaladıkları çiftten kadına, kendilerince bir ders vermek istemişler ve açığa alınmışlar. Tıpkı Antalya'da polisin kadına şiddetinin başka bir boyutunu gerçekleştirmişler. Akıl tatile çıkınca kader de çöplüğe doğru yolculuğa çıkıyor. Bu duruma dair saysız 3. sayfa haberi ile durumun vehametini görmemek olmaz. (1)

Avrupa’ya yurtdışına çıkan insanlarımızda bu sorunlar zirve yaptığı durumları oluşturur. Birçok kişi galiba sınırı geçince yazılmadığını falan düşünüyor olmalılar ki, söz konusu açlıklarının en net şekilde dışa vurumu ortaya çıkışına dair birçok veriler ışığında; toplumumuz için şu anda çözülmesi gereken en önemli sorunlar belki de cinsel ve dinsel kaynaklı sorunların sağlıklı çözümüdür. Bu sorunlar çözüldüğü zaman işte gerçek çağ atlama gerçekleşecektir.

(1)https://www.haberler.com/kocaeli-de-2-polis-tecavuz-iddiasiyla-tutuklandi-10248755-haberi/

(2)https://www.alevibektasi.eu/index.php?option=com_content&view=article&id=616:elne-belne-dlne-sahp-cik&catid=38:2014-11-29-00-06-44&Itemid=54

(3)https://www.guncelpsikoloji.net/kisilik-kuramlari/maslowun-ihtiyaclar-hiyerarsisi-5-temel-ihtiyac-h5577.html