Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '17

 
Kategori
TV Programları
 

Türk değil Kore dizileri!

Türk değil Kore dizileri!
 

Yıllardır Türk dizileri, Kore dizilerinden uyarlanıyor. Öyle ki Türk senaristler artık proje üretmeyi bıraktı. Peki Kore dizilerine neden yöneliyoruz? 


Anne, Hayat Şarkısı, Kiraz Mevsimi, Güneşi Beklerken, Baba Candır, No 309, Seviyor Sevmiyor, Kiralık Aşk... Her biri Kore dizileri alınıp uyarlanarak yapılan Türk dizileri.

Yakın zamanda izleyeceğimiz, şu an hazırlık aşamasında olan projeler de var.

Mesela Doctors'tan uyarlanan, başrollerini Öykü Karayel ve Gökhan Alkan'ın paylaştığı Kalp Atışı,

Ya da Secret'tan uyarlanan Ayça Ayşin Turan ve Furkan Andıç'ın başrollerini paylaşacağı Kırık Bir Aşk Hikayesi,

Ve kış sezonuna hazırlanan, henüz oyuncuları ve ismi belirlenmemiş olan, Woman'dan uyarlanacak dizi gibi...

Bunlar sadece birkaç tanesi...

kore dizisi doctors uyarlama

Kore dizilerinden uyarlanan Türk dizileri, aslında tam anlamıyla bir moda akımına dönüştü.

Öyle ki bazı yapım şirketleri, Türk senaristlerden proje bile kabul etmez hale geldi.

Örneğin MF Yapım, sadece Kore dizileri alıp uyarlayarak projeler yapıyor.

Most Production da, yıllar önce rating rekorları kıran Sıla'nın senaryosu ile ilgili yaşadığı mahkeme sürecinden sonra bu yöne yöneldi.

Zira proje üretmek yerine, hazır bir projeyi alıp uyarlamak çok daha kolay.

Hatta senaryo yazarlığını bırakıp, Kore dizilerinin Türkiye'de satış haklarını alarak, bu projeleri satarak geçimini sağlayan isimler bile var.

Sonuç olarak üzücü olan, üretimden her zamanki gibi tüketime geçmiş olmamız.

kore uyarlaması diziler

Peki, Kore dizilerine neden yöneliyoruz?

Sonuçta baktığınızda Yeşilçam filmlerinden çok da farklı projeler değiller.

Aslında yıllar önce fethedilmiş topraklar, yeni keşfedilmiş gibi sunuluyor.

Türkiye'de yapılan uyarlamaların, Kore dizilerini İnternet üzerinden takip eden izleyici kitlesi için yapılmadığı net bilgi.

Zira o kitle projelerin uyarlanmış halinden pek de hoşlanmıyorlar.

Bunun en temel nedeni, Kore dizilerinin genelde 16 bölümlük kısa diziler olması.

Bölüm süreleri de 60 dakika.

Kısacası; hızlı senaryo, hızlı olaylar, hızlı çözümler, hızlı finaller...

Dolayısıyla Kore dizi sever kitle, bizim uyarlamaları izlerken bunaldıkça bunalıyor.

kore dizilerinden uyarlama türk dizileri

Bizim yapımcıların Kore dizilerini tercih etmesinin en temel nedeni;

Senaristlerle uğraşmak istememeleri.

Öncelikle proje arayışına girildiğinde, yapımcılar açısından 120 sayfalık senaryoları okumak yerine, dizi izlemek çok daha kolaylarına geliyor.

Zaten bence sektörün en büyük sorunu, senaryo okuyan yapımcının olmaması ya neyse.

Dönelim Kore mevzusuna...

Bu sayede; yayınlanmış Kore dizilerini izleyerek, hikayenin nasıl başladığını, nasıl gittiğini ve hatta nasıl bittiğini görüyorlar.

Yapımcılar Kore Dizileri sayesinde mahkeme riskinden kurtuluyor

Nasıl mı?

Diyelim ki siz dışarıdan senaryo kabul eden bir firmasınız. Dolayısıyla mail adresinize insanlar senaryo gönderiyor.

Gelen senaryoları uygun bulmadınız ya da okumadınız ve çöpe attınız.

Yıllar sonra bir proje yapıyorsunuz.

O projenin içindeki bazı unsurlar, size yıllar önce gönderilen ve sizin reddettiğiniz projenin bazı unsurlarını barındırıyor.

İşte o zaman yandınız.

O senaryonun sahibi, bu proje benim eserimden çalıntıdır diyerek dava açıyor.

Bu şekilde kazanılan çokça dava var.

Açıkçası çalmıyorlar da diyemeyeceğim.

İşte nedenlerden biri de, bazı yapımcıların yarın öbür gün olası mahkemelerle uğraşmak istememesi.

kore uyarlaması türk dizileri

Bir diğer neden ise projeyi beğense bile yapımcının senariste yazdırmak istememesi.

Senaristler projelerini satarken tüm haklarını devrederler.

Yani yapımcı bölüm başı bir rakam ödeyerek, istediği zaman senaristi gönderebilir.

Ancak ilk aşamalarda genelde proje sahibi senarist senaryoyu yazar.

Sonra senaryo dili, kurgusu beğenilmezse, bu sefer senarist ve yapımcı arasında bir savaş başlar.

Nihayetinde yapımcı senaristi gönderir ama bölüm başı para ödemek zorunda kalır.

Bu aşamalar hep sıkıntılıdır.

Oysa Kore dizisini aldıklarında; kavga dövüş olmadan, beğendiği fikri yapımcı istediği kişiye yazdırabilir.

Dediğim gibi bu bir tercih ama üretim musluğunun da bu tercih ile kapatıldığı koca bir gerçek.

kore dizilerinden uyarlama diziler

Peki Kore dizilerinin konuları çok mu özgün?

Bence değil...

Daha çok pembe dizi kıvamında.

Bir çeşit Cinderella masalı gibi.

Aslında yüzlerce kez izlediğimiz ve artık "gına geldi" dediğimiz klişelerle bezenmiş hikayeler.

Neler mi?

Mesela Kore dizilerinde zengin ve yakışıklı erkekler, daima paspal, dobra ve biraz da erkeksi kadınlara aşık olurlar.

Zengin ana erkek karakterin kankası, kuzeni ya da düşmanı mutlaka ana erkek karakterin aşık olduğu kadına aşık olur.

Eğer iki kişi gizli bir mesele hakkında konuşuyorsa, kapı daima aralıktır ve tahmin edeceğiniz gibi üçüncü kişi mutlaka kulak misafiri olur.

Zengin ya da fakir hiç fark etmez herkes aynı hastaneye gider.

kore dizilerinden uyarlama diziler

Ne kadar fakir olunursa olsun, aynı kıyafet ikinci kez giyilmez.

Herkesin çok zaman önce kaybettiği ya da varlığından haberi olmadığı bir kardeşi vardır.

Ana erkek veya kadın karakter, mutlaka bir gün ayrılıp ülkeyi terk etmeye karar verir. Ancak gideceğini öğrenen diğer ana karakter, bin tane badire atlatarak havaalanına gider ve uçağa binmeden az önce sevdiğini yakalayarak, gitmesini engeller.

Kadın karakter çok kızarsa ortamı sertçe terk etmeye kalkar. Ancak erkek karakter soğukkanlılıkla kadını kolundan tutar ve kendine doğru çeker. Bir süre yakın temas halinde kalır, birbirlerinin gözlerinde kaybolurlar.

Bir asansör ya da tuvalet sahnesi mutlaka vardır ve o alanda kadın karakter mutlaka nefret ettiği ama sonra aşık olacağı adamla mahsur kalır.

Kayınvalide mutlaka kadın ya da erkek ana karakterden nefret eder.

Ormanlık bir alanda giderken arabanın benzini biter. Telefon da çekmez. Böylece, kavuşamayan aşıklar geceyi beraber geçirmek zorunda kalırlar. Hep de o ormanda bir kulübeye denk gelinir.

kore uyarlama dizileri

Otelde kalınacaksa muhakkak tek oda vardır ve aynı odada kalınmak zorunda kalınır.

Tam mutlu olunduğunda, aşıklardan biri ya kanser olur ya da beyin tümörü.

Esas oğlan aynı anda 5 kişiyi dövebilir. Bu dövecek adamlar da önce ana karakterin etrafında daire oluşturur, sonra da tek tek saldırıya geçer.

Mutlaka ana erkek karakter banyodan üstü çıplak çıkar. Kadın ana karakter de ona denk gelir. Utanır.

Aşık olunacak adamdan mutlaka önce nefret edilir.

Esas adamın muhakkak ultra güzel, seksi, eski kız arkadaşı vardır. Kendisi şirret biridir. Her türlü kötülüğü yapar. Ayrıca esas kadından nefret eden kayınvalide, onu çok sever.

Zengin, karizmatik ana erkek karakterin holdingi zor duruma düşer ve bu yüzden de zengin eski, güzel, seksi sevgili ile evlenip o şirketi kurtarması gerekir.

Nasıl, Türk dizilerinde en sevdiğiniz olay örgüleri Kore dizilerinden gelmeymiş değil mi?

Bu maddeler çoğaltılabilir.

Genel yapısına bakıldığında Kore dizileri, ailecek izlenebilecek masumane dizilerdir.

Renkler bulanık değildir.

İyiler iyi, kötülerse salt kötüdür. Siyah ve beyaz gibi.

Şiddet sahneleri yok denecek kadar azdır.

Aşklar hep masumdur.

Aile ortamında kolay izlenirler zira öpüşmekten ileri asla gidilmez.

kore dizilerinden uyarlama projeler

Her ne kadar içinden bir iki iyi uyarlama dizi çıksa da, maalesef ki bu iyi dizilerin payı genele göre çok küçük.

Bu nedenle de sabun köpüğü projeler izliyoruz.

Bu dizilerin başarı gösterenlerinin tutma nedeniyse, genellikle oyuncu odaklı oluyor.

Teenage kitlenin, özellikle ana erkek karaktere duyduğu hayranlık sonucunda, dizinin bir anda kemikleşmiş kitlesi oluveriyor.

Tabi ki elbet bu moda da geçecek...

Tıpkı kitap uyarlamalarından vazgeçildiği gibi gün gelecek, Kore dizilerinden de vazgeçilecek.

Hoş ben hala kitap uyarlamalarından niye vazgeçildiğini anlamış değilim.

Orada koca bir cevher yatıyor.

Hem de; bize ait, klişelerden uzak, derinliği olan, işlenmeyi  bekleyen ve yurt dışına satılabilir, koca bir hazine.

*******************************************************

Televizyon, sinema, yaşam, patiler, ilişkiler ve sokaktaki hayat üzerine diğer yazılarımı okumak istiyorsanız, http://www.bibaksana.com.tr adresli bloguma uğramayı unutmayın. :)

********************************************************

Bana ulaşabileceğiniz linkler:

Bibaksana: http://www.bibaksana.com.tr/

Bibaksana facebook sayfası: https://www.facebook.com/bibaksanablog

Bibaksana instagram sayfası: https://www.instagram.com/bibaksanablog/

Bibaksana Twitter sayfası: https://twitter.com/bibaksanablog

Bibaksana Google+ sayfası: https://plus.google.com/+BibaksanaTrblog

Bibaksana pinterest sayfası: https://tr.pinterest.com/bibaksanablog/

Bibaksana linkedln sayfası: https://www.linkedin.com/in/bibaksanablog/

 

 
Toplam blog
: 172
: 1971
Kayıt tarihi
: 08.06.06
 
 

Okur, gezer, izler ve yazar...                 ..