Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '17

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Türkiye ekonomisinin büyüklüğü ve küresel ekonomi

Türkiye ekonomisinin büyüklüğü ve küresel ekonomi
 

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN DÜNYA EKONOMİSİ İÇİNDEKİ AĞIRLIĞI NEDİR?

Milli Gelir Sıralaması:

Büyüklerimiz Türkiye’nin Dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu söylerler.

Bu büyüklük, nüfusları dikkate alınmaksızın ülkelerin yıllık gayri safi milli hasılaları[1] toplamları sıralamasındaki yerimizi belirtir.

Buna göre ekonomimiz dünya ekonomileri sıralamasında 17.dir.

Bu yanıltıcı ve oldukça abartılı bir ölçümdür.

Şöyle ki;

Türkiye’nin 2015 yılı verilerine göre milli gelirinin 1 trilyon dolar olduğu tahmin edilir.

Bizden büyük diğer 16 ülkenin yıllık milli gelirleri toplamı bizimkinin 50 katıdır.[2]

Yani bizden büyük diğer 16 ülke ekonomilerinin ellide biri kadar bir büyüklüğe sahibiz.

Yukarıda da belirtildiği üzere bu sıralamada ülke nüfusları dikkate alınmamıştır.

Sözgelimi milli geliri Türkiye’nin 18 katı olan ABD’nin nüfusu Türkiye’nin 4 katıdır. Ya da örneğin milli geliri Türkiye’nin 10 katı olan Çin’in nüfusu ise Türkiye’nin yaklaşık 18 katıdır.

Doğru sınıflandırma için bir adım ilerisi kişi başı gelir ölçütüdür.

Kişi Başına Düşen Milli Gelir Sıralaması:

Milli gelir toplamları üzerinden yapılan hesaplamaya nüfus da dahil edilirse sıralama değişmektedir.

Her bir ülkenin toplam milli gelirini o ülke nüfusuna böldüğümüzde[3] ülke ekonomilerinin büyüklük sıralamaları da değişmektedir.

Bu durumda Türkiye sıralamada 62. Sıraya gerilemektedir.[4]

Yani, “dünyanın 17. Büyük ekonomisiyiz” savı biraz mavra içermektedir. Mavradan biraz arındırıldığındaki sıramız 62’dir.

Bu sıralamadaki yerimizde dahi bir büyük miktar abartı mevcuttur.

Kişi başına düşen milli gelir hesabında milli gelirin toplam nüfus arasında eşit bölüşüldüğü varsayımı vardır. Oysa gerçek hayat böyle değildir. Bilinmektedir ki, nüfusun küçük bir azınlığını oluşturan kimi kesimler milli gelirden çok büyük bir pay alırken, nüfusun büyük çoğunluğu ise çok düşük paylar almakta veya hiç alamayabilmektedir.

Gelir Dağılımı Eşitsizliği Sıralaması:

Bu sakıncayı dikkate alan yeni bir büyüklük sıralaması gelir dağılımı eşitsizliği sıralamasıdır.

Bu hesaplamada ülke nüfusları en yoksuldan en zengine doğru yüzde 10’luk dilimlere bölünür, en yoksul yüzde 10’luk kesimle en varsıl yüzde 10’luk kesimin gelirleri mukayese edilir. Buna göre Türkiye nüfusunun en zengin yüzde 10’luk kesiminin geliri en yoksul yüzde 10’luk kesimin gelirinden 12.6 kat daha fazladır.[5]

Bu kritere göre Türkiye gelir dağılımı adaletinde AB ülkeleri içinde sonuncu, 34 OECD ülkesi içinde ise 30. sıradadır.

Bu 3 sıralama ölçütü bir arada değerlendirildiğinde, Oligarşilerin toplumun emekçi ve yoksul kesimlerini sömürmeleri sıralamasında Türkiye Dünyanın en önde gelen ülkelerinin başında yer almaktadır.

İncelememizi sürdürüyoruz.

Ekonomimizin küresel ekonomi içindeki ağırlığını anlamada çeşitli başka ölçütler vardır. Sözgelimi dış ticaret verilerine bakıldığında nasıl bir manzarayla karşılaşıyoruz?

İhracat Sıralaması:

Serbest bölgeler ve bavul ticareti dahil, yıllık (2014) ihracatımızın 170 milyar dolar olduğu[6] ifade edilmektedir. Türkiye bu rakamlarla dünya ülkeleri ihracat sıralamasında (2013) 29.dur[7].

Türkiye’den daha fazla ihracat yapan 28 ülkenin ihracatlarının toplamı Türkiye’nin ihracatının 100 katıdır (bkz. 7).

Yani ihracat sıralamasında önümüzde yer alan ülkelerin yüzde biri kadar ihracat yapmaktayız.

İthalat Sıralaması:

Mal ve hizmet ihracatında pek başarılı değiliz ancak ithalatta durum değişiyor. Dünya ülkeleri ithalat sıralamasında yıllık 243 milyar dolarla 20. sıradayız.[8]

İthalatımız ihracatımızın yaklaşık 1,5 katı düzeyindedir.

Yani her yıl yurtdışına sattığımızdan 1,5 kat daha fazla yurtdışından mal ve hizmet almaktayız.

Burada “nereden geliyor bu değirmenin suyu” sorunsalıyla karşılaşıyoruz.

Aradaki farkın büyükçe bir kısmını borçla karşılıyoruz. Ve esas sorunlarımızla yüzleşiyoruz.

Not: Bu rakamlar da abartılı ve gerçekten uzaktır. Örnek; En büyük ihracat kalemlerimizden biri otomotiv sektörüdür. Otomotiv ihracatı ise ithal edilen ekipmanın montajına dayalıdır.

Borç Sıralaması:

İnternette ülkelerin dış borç sıralamasına baktığımızda garip bir tabloyla karşılaşıyoruz.. Google’da yapılacak herhangi bir aramada Dünyanın en borçlu ülkelerinin ve borç tutarlarının sırasıyla (trilyon dolar)

1-      Dış borç ABD:             16 (trilyon dolar)

2-      İngiltere:      10

3-      Almanya:       5,7

4-      Fransa:           5.2

5-      Japonya:        3

6-      Lüksemburg: 2.6

7-      İtalya:             2.5

8-      Hollanda:       3

9-      İspanya:         2.2

10-   İsviçre            1.6…

 

Şeklinde olduğunu görüyoruz.

Liste[9] böyle devam edip gidiyor.

Dikkatinizi çektiği üzere Dünyanın en borçlu ülkeleri olarak listenin en başında yer alan ülkeler Dünyanın en büyük ekonomileridir.

Dış borcu 400 milyar doların üzerinde olan bizim gibi ülkeler bu listelere baktırılıp rahatlatılır. Öyle ya, koskoca ABD’nin, İngiltere’nin bu kadar borcu varsa bizim borcumuz devede kulak…

Dünyanın en büyük ekonomisi ve en büyük emperyalisti ABD nasıl oluyor ülkelerin dış borç sıralamasında dünya birincisi oluyor?

Zaten bu ülkeler Dünyanın en büyük ekonomileri değil mi?

Bu hesaplama şöyle yapılıyor.

ABD dünyada her neye ihtiyaç duyarsa, para matbaasında dolar basarak ihtiyaç duyduğu bu her şeyi satın alır.

Böylelikle ABD’ye Dünyanın bütün malları akar, buna mukabil bu malları ABD’ye satan ülkelerin kasalarında da ABD dolarları birikir.

Düşünülür ki, elinde dolar bulunan herkes aslında ABD’den alacaklıdır. Alacak senedi de elindeki bu dolarlardır. Elinde dolar bulunan ülkeler bu dolarları ibraz edip ABD’den mal talep etseler, ABD ekonomisi batar. Dolayısıyla ABD dünyanın en borçlu ülkesidir.

Yukarıda listelediğimiz ülkelerin durumu da bundan farklı değildir.

Dolayısıyla Dünyanın en borçlu ülkeleri sıralamasında yukarıdaki listedeki ülkelerin değil, Türkiye gibi cari açıkları hiçbir zaman kapanmayacak ülkelerin başta geldiği açıktır.

Türkiye 2011 dünya cari açık sıralamasında ABD’den sonra dünya 2.sidir.[10]

Anlaşılacaktır ki, Türkiye dünya borç sıralamasında birincidir.

Bankacılık Sektörümüz ve Küresel Büyüklükler:

Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü Kasım 2016 itibariyle 2.534 trilyon TL’dir.[11] Bu da cari kur üzerinden yaklaşık 725 milyar dolar eder. Bu rakam Türkiye’deki tüm bankaların aktif büyüklüklerinin toplamından  oluşur.

Oysa örneğin bir Çin bankası olan ICBC’nin aktif büyüklüğü tek başına bankalarımızın tamamının aktif büyüklüğünün 4 katından fazladır. Ya da İngiliz HSBC tek başına tüm bankalarımızın aktif büyüklüklerinin 4 katı aktif büyüklüğüne sahiptir. Dünyanın en büyük 50. Bankası olan  Çinli Industrial Bank Co. Ltd’nin aktif büyüklüğü bankacılık sektörümüzün toplamına yakındır.[12]

Ekonomimizin genel durumuna ilişkin irdelemelerimizi sürdüreceğiz. İzlemeye devam edin.

 

Kenan IŞIK

 



[1] ülkede bir yıl içinde üretilen mal ve hizmetlerin toplam değeri-milli gelir

[3] Kişi başına düşen milli gelir

 
Toplam blog
: 432
: 2964
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Mülkiye mezunuyum. Emekli müfettişim. Ankara'da yaşıyorum. S'oligarşi isimli kitabı yazdım. Kitap..