Türkiye'nin İngilizce ile İmtihanı

Aylar önce bir tv programında bir profesörün ağzından "İngilizce öğrenilmesine ne hacet var!" benzeri sözler sarfettiğine şahit olduk.

Temmuz ayında doçentlik başvuruları için asgari dil şartı puanının düşürüldüğünü öğrendik. Bu durum akademisyenlerin, dil konusundaki yeterliliklerini (yetersizliklerini) tekrar gündeme taşıdı. YÖK, bu duruma bir çare olur ümidiyle doktora derecesine sahip araştırma görevlileri ile öğretim görevlileri ve doktor öğretim üyelerinin yabancı dil eğitimini desteklemek amacıyla bir burs programı başlattı. Bu programa göre her yıl yurtdışına gönderilecek 400 akademisyene aylık 2 bin 500 lira destek sağlanması planlanıyor. Burs için ayrılan bütçe yıllık 6 milyon TL.

Bu yazının konusu akademik araştırma becerileri olmadığı için dil bilmeyen araştırmacıların nasıl doktora derecesi alabildikleri üzerinde bir tartışma yapmak istemiyorum. Bu başka bir yazının konusu olsun. Bu konudaki tasarrufu dünya üniversiteler listesinden bizzat kendiniz de bakarak (bir vizyon) oluşturabilirsiniz. Neyse ki ilk beşyüzde Boğaziçi ve ODTÜ gibi yabancı dille eğitim yapan devlet üniversitelerimiz var. Bu okullar  TOEFL benzeri "dil yeterlilik" sınavlarını kendi bünyelerinde uygulamaktalar.

Benim esas merak ettiğim konu bu bursun ne kadar etkili olacağı noktasında cereyan ediyor. Zira iki ay ile altı ay arasında yurtdışında kalınarak bir dile vakıf olunması neredeyse imkansız. Yani maksat yeni yerler görmek kültürel deneyimler edinmek ise bursun adı farklı isimlendirilebilirdi.  Burs programı için verilen isim "yabancı dil eğitiminin desteklenmesi".

Bir de madalyonun diğer yüzüne bakalım.Yabancı dille eğitim veren üniversitelerin teknokentlerinde doğan ve başarılı birer işletmeye dönüşen girişimlere, çözüm ve ürünlere bir göz atalım. Bu girişimlerden biri UDEMY adı verilen dijital bir eğitim platformu. Bu platform ODTÜ mezunu bir girişimci tarafından geliştirildi ve firmanın şirket değeri 6 yıl içinde almış olduğu toplam 150 milyon dolarlık yatırımla bir milyar dolara ulaştı. Bir milyar dolar neredeyse altı milyar TL.

 Bu firma tek örnek değil. Video görüntüleme ve işleme sistemleri üzerinde teknoloji geliştiren Anvato’yu Google satın almıştı. Bunlara ek olarak, son yıl içerisinde de Otsimo, V-Count, Spirohome, SevenBridges, Biznet, StockMount, Panteon ve Evreka gibi ODTÜ teknokentte doğan şirketler de büyüyerek ulusal ve uluslararası yatırımcılardan 70 milyon doların üzerinde yatırım aldı.

Bütün bunları okurken aklıma gelen, YÖK'ün ODTÜ Teknokent girişimcileri ile masaya oturarak akademisyenlerin alanlarına ve ihtiyaçlarına yönelik yapay zeka ile online bir dil eğitimi programı başlatmaları yönünde oldu. Kapasiteyi bir düşünün. Yüzlerce alan uzmanından gelecek dönütlerle bizim girişimcilerimizin oluşturacağı bir platform hayal edin. Kesinlikle ihraç edersiniz!

"Türkiye'nin İngilizce ile imtihanı"nda madalyonun bir yüzünde ak diğer yüzünde kara bir tasvir bulunuyor. Kara halini merak edenler 140Journo'nun  hazırladığı bir video belgeseli izleyebilir, ak halini görmek isteyenler ODTÜ Teknokent sayfalarına göz atabilir..

• Kaynak: YÖK, Odtü Teknokent, BC-TEPAV, 140Journo