Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '14

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Tuz kullanımı ile ilgili kafa karıştıran araştırma... Günlük ne kadar tuz kullanmalıyız?

Tuz kullanımı ile ilgili kafa karıştıran araştırma... Günlük ne kadar tuz kullanmalıyız?
 

Tuz kullanımı en çok tartışılan konuların başında geliyor. Ülkemizdeki bazı uzmanlar, hayatınızdan üç beyazı (tuz, un ve şeker)çıkartın, daha sağlıklı ve uzun yaşayın diye ahkâm keserken, dünya bunun tersini söylüyor. Özellikle tuz konusunda kafalar epey karışık.

Kafa karıştıran bu konuda yapılan araştırmayı ve günlük tuz kullanım miktarıyla ilgili çelişkileri sizlerle paylaşmak istedim.

Tuz kullanımı konusunda yapılan en kapsamlı araştırmanın düşük miktarda sodyum alınımının sağlığa zararlı olduğunu göstermesinin ardından tuz kullanım miktarıyla ilgili tartışmalar gündeme geldi.

Geçtiğimiz yıllarda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Amerikan Kalp Vakfı (AKV) ve diğer kuruluşlar, ABD'nin günlük kişi başı 3400 miligramlık tuz kullanımının sağlığa zararlı olduğunu söyleyerek bir kişinin günde 1500 ila 2300 miligram tuz kullanması gerektiğini belirtmişti.

Ancak 17 farklı ülkeden 100 binden fazla insanın 3 yıl boyunca gözlemlendiği yeni araştırmanın sonuçları, günde 3000 miligramdan daha az miktarda tuz tüketen insanların sağlıklarının tehlike altında olduğunu gösteriyor. Bu insanlardaki ölüm oranının yüzde 27 oranında daha fazla olduğu belirtilirken 3000 ila 6000 miligram tuz tüketen bireylere kıyasla kalp krizi veya felç geçirme oranının da daha fazla olduğu söyleniyor. Bunun yanı sıra 6000 miligramdan daha fazla tuz tüketen bireylerde de ölüm oranı ve diğer ciddi sağlık problemlerinin arttığı belirtiliyor.

New England Journal of Medicine (NEJM) adlı bilimsel dergide yayımlanan bulgular, çok düşük miktarda tuz kullanımının sağlıklı olduğuna dair verileri zorlayacak bir nitelik taşıyor. Institute of Medicine (IOM) adlı kuruluşun geçtiğimiz yıl yayımlanan ve ABD Kongre'sini sağlık sorunları üzerinde düşünmeye davet eden raporunda ise günde kişi başı 2300 miligram tuz tüketmenin kardiyovasküler hastalıkları azalttığına dair hiçbir kanıt bulunamamıştı.

Ancak en son yayımlanan araştırma raporunda bazı eksiklikler göze çarpıyor. Gözlem aracılığıyla yapılan araştırmada düşük sodyum tüketimi ile kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riski arasında bir bağlantı olduğu ancak bir neden-sonuç ilişkisi kurulamadığı görülüyor. Yine de bu son rapor, tuz kullanımı konusuna yeniden göz atılması gerektiğini vurguluyor.

Birmingham'daki Alama Üniversite tıp profesörü ve yüksek kan basıncı uzmanı olan Suzanne Oparil, bu araştırmanın "terazinin düşük miktarda tuz tüketiminin sağlıksız olduğunu savunan tarafına ağırlık koyduğunu" belirtiyor.

Aynı zamanda araştırmadaki bulgulardan oluşan derlemenin başmakalesini yazan Oparil, destekleyici randomize çalışmalardan elde edilen kanıtlar olmadan az miktarda sodyum kullanılmasının "yeniden gözden geçirilmesi gereken bir sağlık politikası" olduğunu söylüyor.

Ontario'daki McMasters Üniversitesi'nin nüfus sağlığı üzerinde araştırmalar yapan enstitüsünde (Popultion Health Research Institute; PHRI) görev yapan ve yeni araştırmayla ilgili iki yazı yayımlayan kıdemli yazar Salim Yusuf, konuyla ilgili yaptığı yorumda "Sodyum alınımıyla ilgili öneriler yapan büyük kuruluşların konuya daha özenli yaklaşmasının tam zamanı," diyerek, yeni araştırmaya destek veriyor.

Bu arada, düşük tuz kullanımının güçlü destekçilerinden olan Amerikan Kalp Vakfı, son raporun ikna edici olmadığını belirtiyor. AKV'nin başkanı Elliott Antman, araştırmadaki üre örneklerinden sodyum oranının anlaşılması ve benzeri bazı yöntemlerin "kendilerini araştırmaya güvenmek konusunda sorgulamaya ittiğini" söylüyor.

Boston'daki Women's Hospital'da ve Brigham'da kardiyolog olarak görev alan Doktor Elliott Antman, "Sodyum alınımının azaltılması gerektiğini gösteren örneklere daha sıkı tutunuyoruz," diyerek, yeni araştırmaya pek fazla itibar etmiyor.

Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (U.S. Food and Drug Administration; FDA), araştırmaları yeniden gözden geçireceğini belirtirken bir yandan da tuz kullanımının azaltılmasını desteklemek için "yemeklerdeki tuz miktarının azaltılmasının gerekli olduğunu düşünmeye devam ettiğini" dile getiriyor.

Prospective Urban Rural Epidermiology (Pure) adlı araştırmada yer alan katılımcılardan araştırmanın en başında alınan üre örneklerinden bulunan verilere göre, katılımcıların kişi başı 4,390 miligram sodyum tükettikleri belirtildi. PHRI tarafından yapılan açıklamada, araştırmanın farklı kaynaklardan gelen bağışlarla yürütüldüğü söylendi. Yani sponsorların ismi verilmeyerek, gelen kaynağı tabana yayıp, kaynağı sağlayanlar arasında tuz üreticisi olup olmadığı hakkında bilgi verilmiyor.

Araştırmacılar, katılımcıları 3 yıl 7 ay boyunca gözlemledi. Araştırmada, 3000 miligramdan daha az miktarda sodyum tüketen bireylerin yüzde 4,3'ünün hayatını kaybettiğini veya kalp krizi ve felç gibi hastalıklar geçirdiği; 3000 ila 6000 miligram tuz tüketen bireylerde ise bu oranın yüzde 3,1 olduğunu bulduklarını açıklıyorlar.

Ölüm ve kardiyovasküler hastalıklar geçirme oranı 6000 miligramdan daha fazla tuz tüketen bireylerde yüzde 3,2'ye, 7,000 gramdan daha fazla tuz tüketen bireylerde ise yüzde 3,3'e yükseldiği belirtiliyor.

Araştırmaya katılmayan, Danimarka'daki Kopenhag Üniversite Hastanesi dâhiliye uzmanı Niels Graudal, tuzun yapı taşı olan sodyumun pek çok hücresel faaliyetin gerçekleşmesinde önemli olduğunu ve bu faaliyetlerin çoğunda tuzun "az miktarının kullanıldığını" söylüyor.

Araştırmacılar, tuz miktarının çok düşük olmasının kan basıncını dengeleyen (aslında kan basıncını yükselten) renin-anjiyotensin sistemi uyardığını belirtirken Graudal ise tuzun düşük miktarda olmasının kardiyovasküler rahatsızlıklara neden olan lipitler ile yüksek kan basıncı arasındaki bağlantıya neden olduğunu söylüyor.

İnsan vücudunun ne kadar sodyuma ihtiyacı olduğu henüz kesin olarak belirlenemiyor. Ancak yüksek sodyum seviyelerinin, hipertansiyon olarak da bilinen yüksek kan basıncı ile ilişkili olduğu biliniyor. Kalp krizi, felç ve kalp yetmezliğine neden olan hipertansiyonun dünyada 1 milyardan daha fazla insanda görüldüğü tahmin ediliyor.

Tuz kullanımı ile ilgili gündemde olan başlıkların çoğu, tuz kullanımını azaltan hipertansiyon hastalarının veya olası vakalarının incelendiği kısa vadeli araştırmalardan geliyor.

Ancak son yapılan araştırmalar, az tuzlu beslenme ile bu tip hastaların kan basıncını azaltmanın, ölüm veya ciddi kan ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltmadığını ortaya koyuyor.

Geçtiğimiz yıl sodyumla ilgili konuşmaların gerçekleştiği IOM panelini yöneten ancak son yapılan araştırmaya katılmayan, New Jersey'deki Rutgers Biyomedikal ve Sağlık Bilimleri okulunun rektörü Brian Strom, konuyla ilgili olarak "2300 miligramdan daha az tuz tüketmenin faydalı olduğunu gösteren tek bir araştırma bile yok," şeklinde konuşuyor.

AKV'nin başkanı Elliott Antman ise bu konuda uzun vadeli bir randomize çalışma yapmanın "fazlasıyla zorlayıcı" olabileceğini söylüyor.

Bunların yanı sıra, Amerikan Kalp Vakfı başka araştırmaların sonuçlarına inandığını belirtiyor. Bahsedilen araştırmalar içinde, İngilizler tarafından yapılan, son on yılda toplumun tuz kullanımını azaltması ile felç veya kalp hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranının azalması ile bağlantı kuran ve az tuz kullanımını savunan bir araştırma da yer alıyor.

Harvard Üniversitesi'nin halk sağlığını inceleyen bölümündeki araştırmacıların NEJM dergisinde yayımladığı, sodyum seviyeleri konusunda kalp hastalıkları uzmanlarının fikir ayrılıklarının altını çizen ayrı bir araştırmada, günde 2000 miligramdan fazla tuz tüketimi ile ilgili olan kardiyovasküler ölümlerin 2010 yılında 1 milyon 650 bin insana ulaştığı, bu sonuçlara ise 107 randomize çalışma ve diğer verilerin hesaplanması yoluyla ulaşıldığı belirtiliyor.

AKV başkanı Antman, bu sonuçların aşırı tuz kullanımından ölen insanların sayısıyla ilgili şaşırtıcı bir durum ortaya çıkardığını söylüyor. AKV'nin eski başkanı olan Suzanne Oparil ise araştırmacıların çabalarının "Herkül gibi" olduğunu belirtse de analizde "yüksek kaliteli veri eksikliği" ve "pek çok sayıda tahmin" olduğunu ve "sonuçlar yorumlanırken dikkatli olunması gerektiğini" vurguluyor.

Antman, yüksek miktarda tuz tüketmenin yıllar içinde vücutta tuz birikimine yol açtığını, kan basıncının yükselmesine ve damarların daralmasına sebep olduğunu ve bu yüzden kalp hastalıkları ile felç olasılığının arttırdığını da ekliyor.

Kullanılan tuz miktarını azaltmak, geçtiğimiz seneler boyunca halk sağlığı konusunda ulaşılmak istenen ilk hedeflerden biriydi fakat bu hedefe ulaşmak tuz tüketimine alışmış insanlar için fazlasıyla zordu. Ancak Strom, şu anda ABD'li vatandaşların yüzde 1'inden daha azının bu konuda şikâyet ettiğini söylüyor. FDA'nın yaptığı açıklamaya göre vücuda alınan tuzun dörtte üçü tüketilen gıdalardan geliyor.

Texas A&M Üniversitesi'nin internet sitesinde verdiği bilgilere göre iki dilim beyaz ekmekte 264 miligram, bir kase şehriyeli tavuk çorbasında 1107 miligram, bir adet sosislide 639 miligram, bir adet sebzeli turtada 1093 miligram ve bir adet çizburgerde 709 miligram tuz bulunuyor.

Yukarıdaki gibi gıdalardaki tuz miktarları, bilim insanlarının gıda üreticileri ile neden birlikte bir çalışmak istediğini gösteriyor. Ulusal Kalp, Akciğer ve Kan Enstitüsü Kardiyovasküler Bilimler bölümü direktörü Michael Lauer, "Aşırı miktarda tuz tüketiminin kötü sonuçlar ile ilişkilendirildiği görülüyor. Bu unutmamamız gereken bir mesaj." Diyor.

Yani sizin anlayacağınız, damak tadınıza uygun miktarda tuz kullanmak kendi sağlığınız açısından önemli.

 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..