Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ekim '15

 
Kategori
Dünya
 

Üçüncü dünya savaşı: "Beş dünyadan büyüktür" dayatmasından mı çıkacak!!

Üçüncü dünya savaşı: "Beş dünyadan büyüktür" dayatmasından mı çıkacak!!
 

internetten alınmıştır


İkinci Dünya Savaşından sonra kurulan dünya düzeni, dünyanın güvenliğini- ve elbette buna bağlı olarak egemenliğini- beş ülkenin eline verdi.

Güvenlik Konseyi daimi üyesi bu ülkeler, dünya üzerinde  savaş ve barışa karar verme yetkisine sahipler...Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bu adaletsizliğe "Dünya beşten büyüktür" diyerek  isyan ediyor.

Çünkü, bu Beşli'nin "Dünya beş'ten küçüktür" siyaseti yarım yüzyılı aşkın süredir dünyaya egemen oldu ama insanlara huzur ve barış getirmedi. Zaten, böyle "adaletsiz" bir düzenin huzur getirmesi mümkün değildi.

Sovyetler Birliğinin dağılması ve Komünizmin bu dünya düzenini "tehdit" etmekten çıkmasından sonra, bu "Maskeli Beşler" kurulu düzenlerinin devamı için gerekli "çatışma alanı" nı İslam coğrafyasına kaydırdılar.Tabii yeni Rusya'yı da yanlarına alarak...

Bugün içinde Rusya'nın da bulunduğu bu beş devlet, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde veto hakkına sahipler... Yani bunlardan birinin istemediği bir karar geçemiyor.

Bunun sonucu olarak, İsrail'in yaptığı her türlü zulme karşı ABD vetosu, Slavların veya Esed gibi Ortadoğu diktatörlerinin yaptığı zulümlere karşı da Rusya vetosu yetişiyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yıllardır bu adaletsizliği, bu dengesizliği dile getiriyor: "Dünya  beş'ten büyüktür" diyor...Bu adaletsiz yapıyla insanlığın huzura kavuşamayacağını söylüyor.

Kendi menfaatlerinden başka hiç bir değer tanımıyan bu uluslararası siyaset, İslam Dünyası başta olmak üzere, bütün dünyayı "sömürge alanı" olarak görmeye devam ediyor.

Böyle olduğu için Tayyip Erdoğan gibi "çatlak sesler" bunların işine gelmiyor. Türkiye'nin bu adaletsiz yapılanmaya isyanını sadece sözde bırakmayıp, özellikle kendi bölgesinde, siyaset haline getirme yoluna girmesi, bu "beşli çete"yi kaygılandırdı.

Türkiye Cumhurbaşkanı'nın duruşu başkalarına da "kötü örnek" olmasın diye, bugünün açık yarası Suriye üzerinden Türkiye'yi diz çöktürmeye, isyanını bastırmaya çalışıyorlar.

ABD, İngiltere ve Fransa'dan sonra Rusya'nın da Suriye üzerinde savaş uçağı uçurması ve "av tavşanı" yapılan DAEŞ bahanesiyle Esed muhaliflerini vurmaya başlaması, beşli çetenin yeni bir oyunu gibi gözüküyor.

Muhtemeldir ki, geçen hafta yapılan görüşmelerde Obama ve Putin Suriye üzerinde DAEŞ'İ vuruyormuş gibi yapıp aslında Ilımlı Muhalefeti vurmak ve böylece giderek güçten düşen Esed'e can simiti olmak konusunda anlaşmışlar.

Rusya'nın iki gündür pervasızca Esed muhalifi bölgelere-ki bunların içinde Türkmen bölgeleri de var- bomba yağdırıp çoluk çocuk demeden katletmesini başka nasıl izah edebiliriz?

Türkiye'nin bölge siyasetinde etkin olmasını istemeyen Beşli Çete, bir şekilde Türkiye'yi taciz ve tedip etmeye çalışıyor... Şimdilik bu görev Ruslara verilmiş gibi görünüyor.

Rusya'nın öteden beri, en iyi silah alıcısı olan Esed zaliminin arkasında durduğu malumdur... Ancak, ABD ve NATO'ya rağmen Suriye'yi bombalaması böyle bir danışıklı dövüşü işaret ediyor.

Türkiye'nin "Dünya beş'ten büyüktür" söyleminin bunlar için ne denli bir tehlike olduğu açık... Bu yüzden NATO üyesi olduğu halde Türkiye, Suriye konusunda yalnız bırakıldı...

Geçtiğimiz aylarda NATO genel sekreterinin NATO'nun Türkiye'ye destek vermesi konusunda sorulan bir soruya, "Türkiye kendini savunacak güçtedir" diye cevap vermesi manidardır.

Türkiye'yi sadece Komünist yayılmayıcılığına karşı set olmak üzere NATO'ya kabul edenler, bugün o "eski komünist"i de yanlarına alarak "Beş, Dünyadan büyüktür" politik zülmünü yürütmeye çalışıyorlar.

Ve ne yazık ki, İslam Ülkeleri yöneticileri başta olmak üzere, dünyanın öteki ülkeleri bu dayatmaya boyun eğmek zavalllığını gösteriyorlar. Bu zavallıların her biri, Beşli Çete'nin birini hami olarak benimsemiş onun gölgesinde güven arıyor.

Ancak, bu düzen böyle gittikçe dünyada adalet sağlanamayacaktır... Adaletsizlik, geçici bir süre zalimler için avantaj olsa bile, sonuçta zülum çökmeye mahkumdur... İki Dünya savaşında elli milyon insanı katleden bu "zalimler" bugün "barış, demokrasi, insan hakları" gibi maskeler taksalar da özünde aynılar...

Zülm ile abad olan adl ile berbat olacaktır... Türkiye, geçmişte Yedi Düvele karşı zafer kazanmış bir ülkedir... Bugün de değil Beş Düvel, "Dokuz Düvele" karşı bile zafer kazanacaktır.

Bu büyük zafer, sadece Türkiye ve diğer Müslüman ülkeler için değil, tüm dünya insanları için hak ve adaletin yeniden tesisini getirecektir.

Bunu geçmişte ecdadımız Osmanlı yapmıştı, şimdi biz yapacağız inşallah!

 

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..