Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '14

 
Kategori
Blog
 

Ülke ve dünya gündemini daha çok yazalım

Ülke ve dünya gündemini daha çok yazalım
 

Görsel alıntı


Kalemin kurşunu, mürekkebi tükense dahi yürüklerde birikenleri yazmalıyız. Yüreklerde birikenler, Bahara, yaza ertelenirse yürekler daralır.

Zaten bir yazarın, kaleminden, yüreğinden, sevgisinden, saygısından ve vicdanından gayrı, el gibi malı, mülkü, köşkü, tahtı, sarayı olamaz.

Siyasetçiler hesap ve kendilerine yararlı sonuca ulaşmak için politika yaparlar. Yazarlar ise hiçbir hesap, yarar ve sonuç beklemeden yazılarını yazarlar. 

Bakınız, MB un 8 Aralık 2014 tarihli Milliyet Blog Haftalık Bültenin son bölüm yazısı aynen aşağıya çıkarılmıştır.

Blog Gündem. Gündeme dair…

Sevgili blog yazarlarımız Editörlerden bölümümüze ve haftalık bültenimize farklı yazarlarımızın yazılarını koymak Milliyet com.tr’ de ve sosyal medya hesaplarımızda daha fazla yazara yer vermek istiyoruz. Ancak, ne yazık ki ülke ve dünya gündemine dair az sayıda blog yazıldığını görüyoruz.

Gündemi takip eden, elbette genel yayın kurallarımıza uygun olan tüm yazıları heyecanla bekliyoruz.

Demek ki yazarlarımız ülke ve dünya gündemine dair az sayıda yazı yazıyorlar ki, MB böyle sevgiden doğan sitemli bir açıklama yapmıştır.

Haklıya hakkını teslim etmek gerek.

Yeni yıla girmek üzereyiz. Ülke ve dünya gündemine ait yeni yazıları şimdiden hazırlayalım. Kış geldi soğuktur, Baharda, yazda yazarız demeyiniz. 

2015 yılında gündemi MB ve onun kıymetli yazarları belirlemeli. Diyeceksiniz ki ne yazalım. Yazılacak çok şey var, yüreklerimizde birikenleri yazalım.    

Özellikle kıdemli yazarlarımız ülke gündemine dair yazılarına ağırlık vermeli. Onlar yıllarını, zamanlarını, göz nurlarını harcamış üstatlarımızdır. Onlar ülkenin gündem konularına daha çok vakıf yazarlardır.

Kim bilir, hangi yazarımızın yazısı son yazı olur. Belki o yazı yürekleri hüzünlendirir, belki beyinleri düşündürür, belki de yüzleri güldürür. Belki evlatlar okuyup diyecekler ki anam, babam, torunlar da diyecek ki büyük annem, dedem MB da yazıyordu.

Bunları da düşünerek, hüzünleri de, düşündürenleri de sevindiren ve güldüren yazıları da yazalım. Yazalım ki yürekleri işgal edenleri azaltalım.  

Kuru bir ağacı, çatlamış bir taşı, sararmış bir yaprağı, kırılmış bir kalbi yazalım. Neden kurumuş, neden çatlamış, neden sararmış ve neden kırılmış onu da yazalım.

Hep acıları değil, tatlı olanları ve sevinçleri de yazalım, mağlubiyetler gibi başarıları da yazalım, iyiyi de kötüyü de yazalım. Mahzunları, masumları, hırsızları, haksızları, yalancıları, dolandırıcıları, hilecileri, çalarak ihya olanları da yazalım.

Birlikte yaşadığımız her şeyi bilen ancak, konuşamayan hayvanların neden konuşamadıklarını da yazalım. Ülkenin yönetimini, siyasetini, idaresini, ticaretini, iyileriyle, kötüleriyle birlikte yazalım.

Ateşi ve suyu yazalım, suyun varlığında, ateşin yokluğunda yaşam devam eder mi? Bizi aydınlatan Güneşi Ayı, Yıldızları yazalım onlar da hiç uyurlar mı, rüyalar görürler mi?

Sevgiyi ve Aşkı yazalım öncelik hangisinin olmalı. Sağlığı, mutluluğu, refahı ve huzuru yazalım, hangisi ilk sırada olmalı?

Benliği, senliği bırakmak yüreğin içini yıkamak için, vicdan sesini dinleyip yazmak için ne yapılmalı onu da yazalım. Birine/birilerine yaranmak, urbalarına yama olmak için değil, Hak için, kalemin Onuru için yazalım.  

Yazılacak çok şeyler var, Bahara, yaza bırakmayalım. MB gözetiminden, sitem ve denetiminden de kurtuluruz. Çok yazmak isteyen yazarlarımız günde 5-10 Blog yazmalı. Üyeliğimizin sorumluluğunu ve mesuliyetini bilerek yazalım ki okurlar aydınlansın, toplum umutlansın.

Sayfalarca yazılmasa da birkaç önemli kelime, söz ve çok şeyler anlatan birkaç satır yazı yazalım. İşte o zaman Milliyet Blog Haftalık Bülten’inden sitem yerine MB yazarlarına teşekkür gelir.

Günde en az bir iki saat vaktimizi MB da ki yazılara ayıralım. İnanın yazmak ve yazıları okumak Doktor misali, ilaç gibi şifa olur. Yeter ki kişinin haklarına saldırı olmasın, onuruna zarar verilmesin, duyduklarımızı, gördüklerimizi, bildiklerimizi yazalım.

Biz çok büyük bir aileyiz, bir eve sığmayız, Biz ancak Büyük bir bağ ve bahçeye sığırız. O bağdaki, bahçedeki ağaçların meyveleri biz yazarlarız. Aile olduğumuza göre, ailede sazlılar, nazlılar, sitemliler olur. Üyelerin, Yazarların varlığı ve yazıları MB u daha güçlü kılar.

Zaman yazma zamanı, kağıt parçalarına, defter sayfalarına yazılan notları, yürekte birikenleri yazıya çevirelim. MB da ülke ve dünya gündemine ait yazılara daha fazla yer verelim.

Uyku çok arsız bir misafir, Geceleri beklersiniz, beklersiniz gelmez.. Sabahları kovarsınız, kovarsınız gitmez. Bu arsız misafirin zamanında gelmesini dileyelim, beklemekten de vaz geçelim,

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN                          

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..