Uzaylılarla görüşen Vali!

Geçtiğimiz günlerde Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu'nun sakallı ve cübbeli insanlarla görüştüğünün resmi ortaya çıkmıştı...Son FETÖ saldırısından sonra, bir cemaat fobisi oluştuğundan meydanın ve de medyanın efendileri derhal vaziyet aldılar.

Kimmiş bu adamlar ve valinin bunlarla ne işi varmış...Eski ilahiyatlı Hürriyet yazarı Ahmet Hakan da benzeri bir yazı yazmış ve Vali'nin bu uzaylı kılıklı(!) adamlarla ne işi olduğunu sorgulamıştı.

Sonunda Vali bu soruya bir cevap vermiş: Meğerse 15 Temmuz saldırısında vilayeti koruyan bu insanlar, darbecilerin püskürtülmesinden sonra birlikte resim çekinmek istemişler.

Bu haberden hareketle FETÖ'nün Türkiye'ye yaptığını anlamak için şu menkibeyi anlatacağım:

Adamın biri çölde devesiyle yolculuk yaparken susuzluktan dili damağına yapışmış bir fukaraya rastlamış...Adam merhamet sahibi biri olduğu için, bu zavallıya acımış ve su ve yiyecek verdikten sonra terkisine alarak götürmeye başlamış.

Ama o hain, deveye bindikten sonra, adamın sırtına bıcağı dayamış ve tehdit yoluyla adamı indirerek deveye el koymuş...O merhamet ehli kişiyi orada bırakıp deveyi sürmüş...

Adam hainin arkasından şöyle bağırmış: Tamam, al deveyi git ama sakın bunu kimseye anlatma; çünkü sen bunu anlatırsan, insanlar yolda kalmış zavallılara yardım etmez olur, demiş...

İşte bu FETÖ de, aslı bir "cemaat" olduğu için, tüm dini cemaatler üzerinde kuşku bıraktı...Türkiye'ye verdikleri zarar askeri saldırılarından daha büyük oldu. Oysa, onların ayırıcı vasfı takiyye idi...Görünüşleri de duruşları da "cemaat ruhu" taşımıyordu.

Türkiyedeki cemaatler üzerinde devletin şeffaflaştırma çabaları makul ve gerekli çabalardır. Kimi oluşumlar dini istismar ederek güç devşirme yoluna girebilmektedir.

Ancak, bu gibi yapılar dışardan destekli ve maskeli yapılardır...Her şeyiyle ortada olan dini cemaatler üzerindeki tecessüs anlaşılabilir bir durum değildir.

Sakallı cübbeli insanlar da bu ülkenin dini hassasiyeti yüksek insanlarıdır...Bunlar oy verir, vergi verir; askerlik yapar ve gerekince de düşmana karşı savaşır...Bu insanların devletin valisiyle görüşmesinde sorun aramak en hafifinden densizliktir.

15 Temmuz gecesini televizyon karşısında geçirip de sokaklarda canı pahasına darbecilerle savaşanları  kıyafetlerine bakarak yargılayanlara diyeceğimiz şudur ki, sen şu FETÖ'cülere iyi bak; kıyafetleri sana mı benziyor yoksa valiyle görüşenlere mi?

Demokrasiden, insan haklarından, hukuktan bahsederken attı mı mangalda kül bırakmayan ukelaların, hala İslami gözüken kılık kıyafet ve duruşlar üzerine laf etmeye çalışmaları insanın zoruna gidiyor.

FETÖ'nün Türkiye'ye yaptığı en büyük kötülük de bu oldu: Eskiden adı cemaat olarak anıldığı için, ülkedeki cemaat ruhuna zarar verdi.

Tıpkı, kendisini devenin terkine alan adama ihanet eden hain gibi, bunlar da ihanetleriyle cemaat ruhuna zarar verdiler.

Hainler asla felah bulmaz!