Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '10

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Yakında ABD'yi sollarız

Yakında ABD'yi sollarız
 

Bu gidişle çok yakında Mars'tayız. Gecekondu kültürünü ihraç edip Marslıların canlarına okuyacağız.


Sanayisiz, insansız kalkınma modeli!

Ülkemiz pek çok alanda olduğu gibi kalkınma konusunda da yakın tarihin önde gelen ekonomi devleri arasından sıyrılıp hakkettiği yere doğru ilerlemesini sürdürüyor! 21nci yüzyıla girdiğimiz ilk günden beri yaşanan krizleri fırsata dönüştürmeyi bildik! Bu yorumu duyunca dehşete düşüp içinde bulunduğunuz durumun yansıtmayan uyduruk bir fikir gibi düşünebilirsiniz. Ama gerçek payı da var.

Bu sayede işletmelerimizde İBDÜ (işçi başına düşen üretim) oranını yükseltmek için milli bir seferberlik havasına girildi! İBDÜ indeksi ülkemizde daha önce önemi fark edilemeyen, çoğunlukla sanayi devlerinin yüksek verimlilik durumlarını tanımlamak için kullandığı bir terim.

Yüksek verimlilik, tarımdan endüstriye geçiş ile yaşanan üretim patlaması gibi, endüstriden yüksek verimli üretime geçişte bir tür patlama anlamına da gelebilir. Bu tür bir patlamayı bırakın insani unsurları klasik makine unsuru ile bile ortaya koymak zordur. Hatta imkansızdır.

Bugüne kadar kullanılan üretim araçlarının ve endüstrileşme hamlesinin tümü, insan unsurunu içinde barındırdığı için, ortam; insanların yaşayabileceği şartlarda tasarlanırdı. Ama artık; çok daha fazla üretim gerektiren bir endüstri kültürünün içerisinde insanı endüstri bölgesinden uzaklaştırmak kaçınılmaz bir gereklilik.

Neden böyle gerekiyor?:
Endüstriyel üretimin faaliyet alanı, insanların yaşam kriterlerinin sınırına dayandı. Yüksek ses, tehlikeli kimyasallar, manyetik alan, yüksek ısı ve zorlu çalışma şartları gün geçtikçe üretim alanlarını insanlar için dayanılmaz hale getiriyor. Bunun sonucunda insanlar zarar görmeye başladı. Tersanelerde, kot taşlama fabrikalarında, deri, tekstil ve kimya tesislerinde pek çok departmanda RİSK, sınır değerlerini çoktan aştı. Böyle olunca; işçiler sanki üretimin birer hammaddesi gibi tükenir hale geldi. ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü), işçi kayıpları ile ilgili istatistikler yayınladıkça, masa başında plan yapan birilerinin zihninde insan canı virgülden sonra bol sıfırlı birer sayısal değer olarak yerini aldı.

Bu kötü gidişe dur demek gerektiğini düşünen birileri de çıkıp, çözüm için çareler üretme çabalamasını sürdürdü. Sürdürülen çözüm çabaları, zaman ilerledikçe meyvelerini verdi. İnsanlar endüstrinin acımasız şartlarından kurtarılmaya başladı. 70’li yıllarda yoğunlaşan çözüm teknolojileri; önce elektronik, makine ve kimya sektörlerini ardından da bunların hibritleri ve türevleri olan kağıt, tekstil, deri, boya gibi sektörleri insandan arındırmaya başladı.

Peki nasıl olacak?:
İnsanlar için, yapılan üretim öylesine hızlı, öylesine yoğun bir işgücü gerektiriyor ki buna insanın etten, kemikten, aciz ve zayıf bedeni yetersiz kalıyor. Bir gün gelecek ve: Artık insan içinden çıkarıldığı endüstriyel üretim sürecinin içine dönemeyecek! Bu süreç sanayi devriminin ilk gününden planlanmış mekatronik bir evrimin makinasosyal bir sonucudur. Bu gidiş durdurulamaz. Dünyadaki bütün siyasileri kaynatıp, suyunu bir kişiye içirseniz, bu kişi kozmik bir zeka fışkırması yaşasa, ne sorulsa bilse, ne istense verse… Bu süper adam bile mevcut gidişi durduramaz. İşte insansız üretim denilen ileri teknoloji hamlesinin esası budur.

Gelelim İBDÜ’nün faydalarına:
Bir işletmede insan sayısı azaltıldıkça işçi başına düşen üretim miktarı artmaktadır. Teknoloji kullanılarak yapılan bu işleme -benim de üyesi olduğum bazı çevre örgütleri hariç- dünyanın hiçbir yerinde işçi kıyımı yada benzeri tepkiler gösterilmemektedir.

Ama İşçi Başına Düşen Üretimi arttırmanın başka yolları da vardır. (Bunun matematik olarak mümkün olmadığı kesindir de... Matematiği bilen var mı? Sormak gerekir.)

İstatistiklere baktığımızda üretimin arttığını, ihracatın neredeyse katlandığını, bunun yanında (her nedense!) endüstride ve üretimde çalışan sayısında sürekli azalma yaşandığını görüyoruz. Yani işçi başına üretim -istatistik olarak- artıyor.

Bu da gösteriyor ki ülkemiz; İtalya, Fransa, Japonya ve Almanya’yı çoktan geçmiş, ABD’yi sollamaya hazırlanıyor.

Artık, Mars planları yapmanın tam sırasıdır.
Hep sevgi ile kalın.

Murat SEVGİ

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..