Yeni Besteleri, O Bestelere İlhan Veren Güfteleri Neden Dinlemiyoruz?

Hiç de kolay değildir ortaya bir eser çıkarmak. Günlerce, aylarca bazen yıllarca sürer vecd hali. Önce şiir şekillenir şairinin kaleminde. Eğer şiir notalarla buluşmuşsa güftedir artık.

Seçilmiş sözcükler birbiriyle arkadaşlık ederek güfteyi, o eşsiz güfteler notalarla buluşup besteyi oluşturmaz mı?

Sözler notalara kavuştuğunda ortaya çıkan birbirinden güzel ‘o eserler’ yorumcusunu beklemez mi?

Şarkılar mikrofonlardan dinleyicisine ulaştığında hem güftekârının hem bestekârının ayakları yerden kesilmez, dünyalar onların olmaz mı? Emeğin karşılığının geri dönüşüdür televizyondan, radyodan onlara ulaşan o eşsiz nağmeler.

Ya ekranları, radyoları başındaki dinleyiciler? Güfteler can evlerinden vurmaz mı? Kulaklarının pasları silinmez mi?

Kelimelere hayat veren nağmeler. O eşsiz tınılar. Bizleri alıp diyar diyar gezdiren melodiler. Bu şarkıların bazıları oldukça şanslıyken kimileri aynı şansa erişemez ne yazık ki. Neden mi? Radyolarda, televizyonlarda icra edilebilmeleri için önce TRT repertuarına alınmaları lazımdır. Alınsa da… Olmaz bazen; çünkü o şarkıları yorumlayan kişiler yoktur ne yazık ki. TRT’nin arşivinde bekler durur eserler pek çoğu ödül almış olsa bile.  

Dinleyiciler hep aynı şarkıları dinlemek zorunda kalır. O şarkılar da güzeldir elbet. Çalınması, söylenmesi keyif verir insana. Çocukluğumdan beri dinlediğim, dinlerken keyif aldığım, eşlik ettiğim şarkılar çoktur. Pek severim sanat müziğini. Ancak yeni eserlerin gündeme gelip seslerini duyuramaması bir hayli üzer yüreğimi.

Gönül ister ki ödül alan, TRT repertuarından geçen onca şarkı arşivlerde değil televizyonlarda, radyolarda boy göstersin, çalınsın, söylensin. Türk Sanat Müziği sevenler yeni eserlerle, yeni güftekarlarla, yeni bestekârlarla da tanışsın. Emeğe değer katılsın. O güzelim eserlerin arşivlerde saklanmasına gönüller razı değil.

Pek çok güftekarın ve bestekârın ortak sorunu bu konu. Talep varsa arz da olmalı elbet. Bizler talep ediyoruz. Diyoruz ki talep edilen sadece arabesk müzik değil, fantezi müzik değil bizler Türk Sanat Müziği’nin  -ki çok büyük bir yelpaze-  farklı tatlarını tatmak, arşivden bizlere ulaşacak müzikleri de dinlemek istiyoruz. Yorumcuların işin kolay yönüne kaçmamasını, yeni eserleri de repertuarlarına alıp icra etmelerini diliyoruz.

Yeni eserler dinleyenleri ile buluştuğunda bestekârın da güftekarın da emekleri karşılığını bulacak, emek veren yüzler gülecektir.

Böylece bestekârlar ve güftekarlar eserlerini sadece amatör koroların korist/solistlerinden dinleyerek mutlu olmayacaklar, daha da mutlu olacaklardır. Ayrıca o eserleri bir salon insan değil kitleler dinleyecektir. Yapılan yarışmalar, ödül kazanan eserler heba olup gitmeyecek, gün yüzüne çıkacaktır.

Sözün özü; bizler talep ediyoruz.