Yeni İpek Yolu

Çin, 2013 yılında “Yeni İpek Yolu” projesini hayata geçirmeye başladı.

Bu proje yalnız ekonomik değil aynı zamanda ve daha çok jeo-politik bir proje…

Yeni İpek Yolu’nun biri kara biri deniz olmak üzere iki ana aksı, iki güzergahı var:

İlki Çin’i Orta Asya ve Türkiye üzerinden AB’ye; ikincisi Hint Okyanusundan Afrika’ya bağlayacak.

Her iki yoldada petrol ve doğalgaz alışverişi ile maddi üretimin ticareti esas alınmış.

Çin Devleti bu projeye 1 trilyon dolar kaynak ayırmış ve on yıl içinde 2.5 trilyon dolar bekliyor.

Bu projeyle Çin, iç pazar yavaşlamasına yanıt oluşturacak dış yatırımın karşılıklı akışını sağlayacak.

Yeni İpek Yolu kültürel ilişkilerin gelişmesine de katkı sunacak.

Ekonomik ve sosyal bileşenleriyle söz konusu proje, Çin’i daha belirgin bir oyun kurucu yapacak.

Yarısı mavi yakalı olmak üzere her yıl on beş milyon kişi iş piyasasına hazır hale geliyor Çin’de…

Yedi milyon kişinin yüksek öğrenim gördüğü ülkede (2016) 1.8 milyon fen bilimleri öğrencisi var.

Buna karşılık 2012 yılından bu yana işgücüne katılım oranı düştü, nüfus yaşlanıyor,

30 yıllık yüksek büyümeden sonra arz talep dengelemesi yeniden şekilleniyor.

Yine de yılda 10 trilyon dolar gayrı safi hasıla yaratan bir ekonomisi var Çin'in.

Türkiye mesela yıllık 800 milyar dolar hasıla yaratıyor. Bu rakam Çin’in sadece yıllık refah artışı.

ABD’nin Çin’i yakalaması için yılda 3,5, Japonya’nın aradaki farkı kapatması için 15 büyümesi gerek.

Görüldüğü gibi her zorluğuna karşın dev gibi bir ekonomi ve Çin’in dışarı açılması bir zorunluluk.

Bu amaçla Yeni İpek Yolu, ulaştırma, alt yapı ve ticaretin geliştirilmesi fikrine karşılık geliyor.

Tabii geçtiği her ülkeyi etkileyecek fakat Çin’in “Marshall Planı” değil bu…

Çünkü daha saydam bir dünya var…

Projenin 3 temel amacından söz ediliyor:

1)      Çin iç piyasasında üretim ve istihdam yapısı açısından bir dengeleme,

2)      Alt yapı yatırımları eşliğinde ülkenin para biriminde güçlenme,

3)      Bölgesel ve küresel istikrara katkı…

Şangay İşbirliği Örgütü ve BRICS’i de etkileyecek bu proje 21. Yüzyılın en büyük projelerinden biri.

Deniz-aşırı yatırımları 2003 ‘te 2,8 milyar dolardan on yılda 100 milyar dolara yükselmiş bir ekonomi.

Bu gelişmelerden Asya’yı Avrupa ile birleştiren köprü olan Türkiye’mizin de yararlanması dileğiyle…