Yeni Müfredatta Kocanıza İtaat Edin Deniliyor; Sırtımızda Sigara Söndürürse Ses Çıkarmayız!

Bu kadar değil elbette; ama bu, çoğu erkek nezdinde “Karım bana bağlı, benim emrimde, ona istediğimi yapabilirim, ben ne dersem yapmak zorunda” gibi tehlikeli ve çağdışı algılara neden olabilir.

Bundan sonra kocalar karılarını gerektiğinde dövme hakkına sahip olduklarını düşünecekler. Kocanıza itaat edin demek kocanızın emrindesiniz demektir. Üstelik bunu devlet söylüyor ve bize/çocuklarımıza öğretiyor.

Kadın haksızlığa uğradığı zaman kocasına karşı da gelemez. Nereye kime müracaat edecek, adamın insafına kalmış. Daha önce erkek kadını malı olarak görüyordu; şimdi bu durum ise erkeğe kadının tapusunu vermektir.

On dört asır önce belki bu durum normal karşılanabilirdi ama bugüne gerçekten uymaz. Hani düşünün Boğaziçi mezunu kadın, olur ya okumamış biriyle evlendi, emrine girecek.

Kadın okumak, bir yere gitmek, iş kurmak, meslek öğrenmek vs. istese izin vermeyecek. Kadının bütün hayatı erkeğin iki dudağı arasında olacak. Hiçbir kadının böyle bir şeyi kabul edeceğini sanmıyorum. Bu, kadınların hayatını yok etmektir.

Üstelik bugün öğretilir yarın kanun haline getirilir. Yani buna sadece bir eğitim konusu gözüyle bakmamak lazım.

Karınız size itaat edecek denilmesi kocalarda değişikliğe neden olacak; daha serbest hareket edecekler, istediklerini yapacaklar. Sizin dediğiniz gerek dini gerekse kültürel anlamda iyi yetişmiş ailelerde olabilir. Başımızda itaat edecek erkek olsa biz kadınlar zaten itaat ederiz. Görüyorsunuz kadınları kocalarının elinden kurtaramıyoruz; son bir haftada 27 kadın öldürüldü. Böyle bir toplumda kadının kaderi erkeğin eline bırakılır mı!

Erkek Hz. Ömer gibi, kadın da fazilet timsali Hz. Hatice gibiyse o kadın o erkeğe itaat etsin, böyle bir şey yok ki; adam karısını kesiyor!