Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '18

 
Kategori
Güncel
 

Yoğun Trafikte 1 Saat, Kalp Krizi Riskinizi Katlayabilir! Suçlu Dizel Araçlar mı?

Yoğun Trafikte 1 Saat, Kalp Krizi Riskinizi Katlayabilir! Suçlu Dizel Araçlar mı?
 

Serdar: Demet Demirkır’ın haberi çarpıcı; Türk Toraks Derneği, Türkiye'de havası temiz tek yerin Rize olduğunu açıkladı!(2)

Kemal:Kirli hava sorununa “Akıllı Öfke Kazansın” (A.Ö.K) Kanunları odağında öneriler getirelim.

A.Ö.K.K.1: Sağlık ve Mutluluk iş yerlerimizde Başlar. Evlerimizde Devam Eder! Öfke Kolik lere yer yok!

Can: Bilim insanları, İstanbul, Ankara ve İzmir'deki havası en kirli yerleri açıkladı!

Kemal: Türk Toraks Derneği “Hava Kirliliği ve Akciğer Sağlıklı” sempozyum düzenliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Avrupa Solunum Derneği’nin de destekçileri arasında! Sempozyumda uzmanlar, “İstanbul'da Esenyurt, Göztepe ve Aksaray'dan kaçın” çağrısında bulunuyor.

Caner: Kaçın demek kolay, nereye kaçalım? Kaçmaktansa şehirleri yaşanılır hale getirelim.

Serdar: Türk Toraks Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu’ya kulak verelim.

·        “Sigara ne kadar zararlıysa ülkeler için de hava kirliliği o derece zararlı.

·         Mutlak suretle bu hava kirliliğinin yaşamsal bir şekilde en kısa sürede ülkemizde ve dünyada makul limitler altına indirilmesi gerekiyor.

Kemal: Doç. Dr. Osman Elbek, Kasım 2016–Ekim 2017 arasında şunları ekliyor;

·         Partikül madde açısından sadece Rize’de Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlık açısından izin verdiği sınırın aşılmıyor.

·         Şırnak’ta yeterli ölçüm yapılmamış

·         Geri kalan 79 ilde de hava kirliliğinin yaşanıyor.

A.Ö.K.K.2: Lütfen Kalp Kırmayalım. Öncelikle Kendi Kalbimizi! Yalanlara Yer Yok!

Can: Doç. Dr. Elbek’ e göre; “Türkiye’nin ulusal mevzuat sınırları değerlerine göre;

·         Yeterli ölçüm yapılan 80 ilin 53’ünün (%66) havası kirlidir”.

·         “Gerçek bilimsel ölçüt sadece Rize’deki insanların sağlıklı hava soluduğuna,

·         Ülkedeki diğer insanların boğulduğuna, nefes alamadığına işaret ediyor.

Caner: İstanbul’daki kirli bölgeler dikkate alındığında ise tablo şöyle:

·         “İstanbul’da Göztepe, Esenyurt ve Aksaray yaşanamayacak kadar kirliler.

·         Dünya Sağlık Örgütü’nün izin verdiği sınırlar içerisinde olmasa da en yaşanabilecek ilçeler Silivri, Şile ve Sarıyer.

·         Ankara, ülkenin başkenti… Kapkara, boğuluyor. Hiçbir yer nefes alamıyor. Ankara’yı hızlıca terk etmemiz lazım.

·         İzmir’de aylar içerisinde DSÖ’nün verdiği ölçütlere yaklaşıyor. İzmir’in en önemli ilçesi Güzelyalı, çünkü ağaç var, az beton var. Ne kadar çok ağaç o kadar çok sağlık… Boğulmamak için el birliğiyle bu ülkeyi değiştirmek zorundayız” dedi.

Kemal: Doç. Dr. Haluk Çalışır’ın verdiği bilgiler oldukça ürkütücü;

·         İstanbul Göztepe’de yaşayan bir insan hiçbir egzersiz yapmıyorken yani istirahat halindeyken 233 gram zehirli toz soluyor.

·          “Bu tozlarda kanser, kalp krizi, inme, felç, çocuklarda gelişim geriliği, sık hastalanma, alerji, KOAH, diyabet, apandisit var.

·         Bir kişi Ankara Kayaş’ta 319 gram; 

·         İzmir Gaziemir’de 205 gram zehirli toz soluyor.

Serdar: Hoca soluduğumuz zehirli tozun olası etkilerini anlatıyor; Bir an evvel ülkemizde temiz ve sağlıklı bir hava solumak istiyoruz. Eğer ülkemizde temiz hava soluyacak olsaydık bu yıl 30 bin kişiyi kaybetmemiş olacaktık. Her yıl yaklaşık 30 bin civarında insanımızı hava kirliliğinin neden olduğu hastalıklar nedeniyle kaybediyoruz.

Can: Bunlar tamamen önlenebilir hastalıklardır. Türkiye’de her yıl yaklaşık 350 bin kişi vefat ediyor; bunların yüzde 10’u zehirli tozları ve diğer kirleticileri soludukları için hayatını kaybediyor. Eğer temiz bir havada yaşıyor olsaydık o insanlarımız hayatta olacaktı. Önümüzdeki senenin daha iyi olacağına yönelik bir şey söylemek bu koşullarda çok zor!”

A.Ö.K.K.3: Şimdiyi yaşayınız! Keşke, Asla, Her Zaman, Mutlaka Demeye son veriniz!

Kemal:Dünya Sağlık Örgütü Çevre Bilimleri Bölümü’nden Dr. Annette Prüss-Üstün anlatıyor:

·         “Dünya’da altı buçuk milyon kişi her yıl hava kirliliği nedeniyle ölüyor.

·         Bunların üç milyonu açık havada bulunan kirlilik nedeniyle hayatını kaybediyor.

·         Dünyanın yüzde 92’si güvenli olmayan bir hava soluyor.

Türkiye, orta derecede hava kirliliği olan bir ülke! Dünya Sağlık Örgütü olarak biz, hava kirliliğini halk sağlığı aciliyeti ilan etmiş vaziyetteyiz” dedi.

Serdar: Avrupa Solunum Derneği’nden Bert Bruneekref, önerileri var: “Biz bilim derneği olmamıza rağmen Brüksel’de Avrupa Birliği kademesinde hava kirliliğini önlemek için lobi faaliyetleri yürütüyoruz.

Bu emisyonların sınır değerlerini bilimsel çalışmalarla buluyoruz ve yanlış değerlerin düzeltilmesini sağlıyoruz. Avrupa Birliği ülkelerinde emisyonlarla ilgili limitlerin tekrardan oluşmasını sağlıyoruz, bu limitler yeniden ayarlandı. Dolayısıyla bilim insanları sadece bilimi yaratmıyor, aynı zamanda bunların politikaya dönüşmesini de sağlıyor.

·         Klasik hava kirleticileri nitrik oksit, kükürt oksit, metan soluduğumuz havayı zehirliyor.

·         Tarımda çok kullanılan amonyak da havaya karışarak insanları zehirliyor.

A.Ö.K.K.4: Güç/Tüketim  Sarhoşluğundan ayılalım. 6 S Uygulayalım.      

Can: Sempozyum Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram’a göre, havadaki zehirli Partiküller özellikle aşağıdaki hastalıkların gelişimini hücre düzeyinde başlatıyor

·         Kanserler,

·         KOAH,

·         Akciğer hastalıkları

Prof. Dr. Bayram’a göre, “Ülkemizde trafik kazaları nedeniyle her yıl 4 bin kişi hayatını kaybetmektedir. Yani hava kirliliği Türkiye’de ‘trafik canavarından 8 kat daha fazla insan öldürmektedir” diye konuştu.

Kemal: Meksika'nın başkenti Meksiko'da yapılan C40 Kentleri Belediye Başkanları Zirvesi yapılıyor.

Konu: Kentlerde hava kalitesinin geliştirilmesi ve karbon emisyonlarının azaltılması.(3)

C40 Kentleri olarak da bilinen "Büyük Kentler İklim Liderlik Grubu" tarafından yapılan bir açıklama var;

Paris, Meksiko, Madrid ve Atina belediye başkanları yayımladıkları ortak bildiriyle dizel yakıtlı araçları 2025 itibarıyla trafikten tamamen men etmeyi taahhüt ettiler.

İmzalanan bildiride başkanlar,

·         "Elektrik, hidrojen ve melez yakıtlı araç kullanımını ellerindeki tüm yetki ve imkânlarla teşvik etme" sözünü verdiler.

·         Liderler ayrıca bisiklet kullanımını destekleyecekler.

·         Yaya ulaşımını teşvik etmek için de adımlar atacaklarını taahhüt ettiler.

 

A.Ö.K.K.5:Öfkeye Karşı Sünger Olmayalım. Teflon Olalım.  Günde 10.000 karar hedefimiz Olsun.

Serdar: Dünya Sağlık Örgütüne göre, dünyada her yıl hava kirliliğiyle bağlantılı 3 milyon ölüm vakası yaşanıyor.

·         Dizel araçlar, hem parçacık madde (PM) hem de azot oksit (NOx) emisyonu bakımından hava kirliliğini artırıyor.

·         Solunum yoluyla insan ciğerine nüfuz eden parçacık maddeler, kalp, damar ve solunum hastalıklarına sebep oluyor.

·         Azot oksit, yer seviyesinde ozon oluşumuna katkısıyla solunum rahatsızlığı olmayan insanlarda dahi nefes alma güçlüğü ortaya çıkmasına yol açabiliyor.

Kemal: Geçtiğimiz günlerde küresel ısınmaya karşı verilen savaşta İngiltere ve Fransa 2040 yılından itibaren fosil yakıtlı araçları yasaklayacağını duyurmuştu.(4)

Caner: Benzer bir hamle ise Almanya’dan geldi. Almanya 2018 Ocak ayı itibariyle Stuttgart şehrinde dizel yakıtlı araçların trafiğe çıkmasını yasakladı.

Stuttgart İdari Mahkemesi tarafından verilen karara göre, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren dizel yakıtlı araçlar trafiğe çıkamayacak. Kararın altında yatan sebepler şunlardır:

·         Sağlığa zararlı nitrik oksit emisyonu havayı zehirliyor

·         Dizel motorlarda, emisyon azaltıcı önlemler alınmasına rağmen nitrik oksit emisyonunun azaltılamıyor.

·         Hollanda Parlamentosu Nisan 2016'da 2025 yılından itibaren dizel araçların satışını yasaklayan bir yasa tasarısını onaylamıştı.

A.Ö.K.K.6: Güler Yüz. Güzel Duruş. Güzel Söz. Güzel Enerji göndermek bedavadır!

Kemal: Hatırlanacağı gibi geçen yıl dünyanın en önemli otomobil üreticilerinden birisi olan Volkswagen’in dizel motorlu araçların emisyon değerlerinin ölçümünde hile yaptığı ortaya çıkmıştı.(5) Bu durum sonucunda Alman otomotiv devi birçok ülkede çok ciddi yaptırımlara maruz kalmıştı.

Bu skandalın ardından laboratuvar ortamında yapılan testlerde manipülasyon yapıldığının ortaya çıkmasıyla, Avrupa Birliği artık bu testlerin sadece laboratuvarda değil, araçların sürüş sırasında yaptığı gaz salınımların ölçümlenmesiyle de gerçeklemesinin kararını aldı.

Serdar: Dizel motorlu araçların çevreye ve insana verdiği zararın tahmin edilenden çok daha üst seviyelerde! Ülkeler de aldıkları kararlar ve yaptırımlarla dizel motorların azaltılması için düğmeye bastılar.

·                Örneğin Fransa’da Paris Belediye Başkanı, 2020 yılından itibaren şehre dizel araçların girişini yasaklayacaklarını belirtti.

·                Hindistan ise bu konuda daha hızlı davranıp başkent Yeni Delhi’ye dizel motorlu araçların girişini şimdiden yasakladı.

·                Hollanda ve Norveç meclisleri ise 2025 yılından itibaren ülke genelinde dizel motor araçların satışının tamamen yasaklanması kararı aldılar.

·                İran ve Çin gibi enerji devleri ise dizel araç kullanımını azaltmak için elektrikli ve hibrit araçlardaki vergileri %90’lara varan oranlarda düşürdüğünü açıkladı.

Caner:Dizelin, Benzine Göre Tasarruf Sağlaması yoksa bir şehir efsanesi mi?

Ülkemizde son açıklanan istatistiklere bakalım:

LPG’li araç kullanımın ardından en çok tercih edilen yakıt türü dizel! Sürücülerin bu tercihinde dizel yakıtın, benzine göre daha ucuz olması yatıyor. Ancak, ufak bir hesaplama yapıldığında işin arka yüzünün hiç de düşünüldüğü gibi olmadığı ortaya çıkıyor;

·         Bilindiği gibidizel otomobiller ile benzinli otomobillerin satış fiyatları arasında ciddi bir fark bulunmaktadır.

·         Ayrıca ortaya çıkardığı arızalar ve servis, tamir ücretleri açısından da dizel otomobiller benzinli otomobillere göre daha masraflıdır.

Tüm bu faktörleri göz önünde bulundurduğumuzda dizel araçların daha tasarruflu olduğu algısı, uzun vadede düşünüldüğünde yanlış çıkıyor.  

A.Ö.K.K.7: Sağlıklı yaşayalım: Probiyotik Beslenelim. Bol Kahkaha atalım. 10.000 adım yürüyelim. Alaturka tuvalet kullanalım. Dijital  detoks uygulayalım. Şükredelim ve Dua edelim!

Caner:Zehirli havanın sağlığımıza yaptıklarını birde Prof. Dr. E. Murat Tuzcu’ dan öğrenelim.(6)

Akciğerlerinden hasta olanların böyle zamanlarda artan nefes darlığı şikâyetleriyle acil servislere koştuklarını duyarız. Ama hava kirliliğinden söz ederken kalp hastalığı pek aklımıza gelmez. Oysa kirli hava, damar sertliğinin ilerletip kalp krizi hatta ölüme neden olmasına yol açabilir.

Karbon monoksit gibi gazların yanı sıra gözle görünmeyen, havada asılı kalan küçük parçacıklar da havayı kirletir. Boyları, şekilleri, kimyasal bileşimleri birbirinden farklı olan bu parçacıklar, kalp ve akciğerlerimizin baş düşmanıdır. 

Serdar: Kalp ve Akciğerlerimize zarar veren parçacıklar aşağıdaki kaynaklardan geliyor;

·         Isınma amacıyla yaktığımız odun, kömür

·         Sanayinin atmosfere verdiği atıklarından

·         Otomobillerin egzozundan

Havaya yayılan bu parçacıklar çeşitli büyüklüktedir;

·         Çapı 10 mikrondan (1 mikron bir milimetrenin binde biri) küçük olan parçacıklara PM10;

·         2,5 mikrondan küçük olanlara ise PM2.5 denir.

PM harfleri, parçacık halindeki maddelerin ingilizce karşılığı olan “particulate matter” in baş harflerinin kısaltmasıdır.

Can: Çok küçük olan PM2.5 soluduğumuz havayla beraber akciğerlerimizin en derin köşelerine kadar gidip oralara yerleşip yangı oluşturur.  Tıbbi adı enflamasyon olan yangıyı, günlük yaşantımızda ortaya çıkan ve bizi çok kızdıran bir olayın yarattığı huzursuzluğa benzetebiliriz.

Öfkemiz, sağduyumuzu, muhakeme kabiliyetimizi etkileyince, tepkimizi başka tarafa yöneltip hırsımızı suçsuz birinden almamız gibi vücudumuzun bir yerindeki yangı da, öfkemizin bize yaptırdığını, damarlarımıza ve kan hücrelerimize yapar;

·         Yangı, damarlarımızın içini döşeyen ince örtünün sağlığını bozar,

·         Yangı, damarların yer yer büzüşüp daralmasına yol açar,

·         Yangı, kanı pıhtılaştıran hücreleri azdırır, damarın pıhtıyla tıkanmasına yol açar. 

Caner: İş yangıyla bitmiyor;

·         Kirli havadaki PM2.5 dan 20 - 30 kat daha küçük olan parçacıklar (PM0,1) kana karıştığından kalbi ve damarları doğrudan etkilerler.

·         Bu parçacıklar akciğerlerdeki havayla kanı ayıran incecik duvardan geçecek kadar küçüktürler.

·         Kan dolaşımına geçen bu zararlı maddeler damar duvarındaki tahribata bizzat katılıp damar sertliğini ilerletirler.

Serdar: 2004 yılında yayımlanan bir bilimsel makalede, ABD’nin 50 eyaletinde 500 bin kişinin 16 yıl izlenmesiyle yapılan büyük bir araştırmada, havadaki PM2.5  miktarının ölçülmüştür. Bu araştırmanın bulgularına bakalım;

·         Havadaki zararlı parçacıklardaki küçük artışlar bile kalp krizi ve ani ölüm riskini arttırıyor.

·         Sigara içenlerde bu risk daha da yüksek!

Kemal: Yine ABD’de, 50 yaşın üstündeki 65 bin sağlıklı kadının 6 yıl izlendiği bir çalışmada sonuçlar korkutucuydu.

·         Solunan havadaki parçacıklar arttıkça, kalp damar hastalıkları da artıyor.

·         Bu çalışmaya göre, bir metreküp havada PM2.5 miktarı her 10 mikrogram arttığında kalp krizi riski yüzde 76, inme riski yüzde 34 artıyor.

A.Ö.K.K.8: KAİZEN (8) Uygulayalım! Korkularımızı Unutalım. Yaşam Değerlerimiz için yaşayalım!

Can: Bir araştırma da Almanya’dan;

·         4 bin 500 kişinin evinin, trafiği yoğun bir kara yoluna uzaklığı tek tek kaydedilmiş.

·         Yola 50 metre yakın olanlarda damar sertliğinin, 200 metreden uzakta oturanlara göre, 2/3 oranında daha fazla olduğu görülmüş. 

Bu bulguları somut ortaya koyan ilginç bir çalışma da Abant İzzet Baysal Üniversitesi Düzce Tıp Fakültesi’nde yapıldı. Araştırmacılar ultrason ile şah damarının duvar kalınlığını ölçüp damar sertliğinin şiddetini incelediler.

Kara yollarındaki gişelerde çalışıp her gün egzoz dumanı solumaya mecbur kalan 61 kişide kalp damar sertliğinin daha ileri olduğunu gösterdiler.

A.Ö.K.K.9Birbirimizi Akıllıca Dinleyelim. Empati kuralım! Amaç kavga değildir. Öfkenin kök nedenini yakalayalım!

Caner: Bu araştırmalar şunu gösteriyor;

·         Hava kirliliği var olan  kalp - damar hastalıklarını azdırıyor.

·         Hava kirliliği damar sertliği oluşumunu ve ilerlemesini hızlandırıyor, yeni kalp hastaları yaratıyor.

Serdar: Hava kirliliğinin kalp sağlığımıza uzun vadede verdiği zararların yanı sıra çok kısa sürede yaptığı olumsuz etkiler de var.

Almanya’nın güneyinde yapılan bir araştırmada yoğun trafikte 1 saat geçirenlerin kalp krizi risklerinin o gün neredeyse  3 kat arttığı gösterildi.

Kemal: Benzer bir çalışma da ABD’den;

·         Hava kirliliğinin ve parçacık miktarının her gün ölçüldüğü Boston şehrinde, 770 kalp hastasına kalp krizi geçirmeden önceki saatlerde ne yaptıkları soruldu.

·         Kalp krizlerinin daha çok, artan hava kirliliğine maruz kaldıktan sonra oluştuğu ortaya çıktı.

·         Solunan kirli havanın çektiği tetikle, damarın zaten hasta olan bölgesinde oluşan pıhtı, kan akımını durdurup krize yol açıyor.

ABD’de son 30 yılda başarıyla yürütülen temiz hava kampanyası sonunda hava kirliliğinin yarattığı kalp hastalıklarında önemli azalmalar saptandı. Bizim de ülkemizdeki hava kirliliğini düzelttiğimiz ölçüde, kalp sağlığımızı koruyacağımızdan hiç kuşkum yok.

A.Ö.K.K.10: Çözüm odaklı iletişim kurulur. Ret edilemeyecek bir teklif (9) yapılır. Sonuçta kazanan Akıllı öfkemiz olacaktır!

Serdar: Sağlığımızı korumayı tek başına kişisel gayretlerimiz veya doktorumuzun çabalarıyla başarmamız mümkün değil. Toplumsal düzenlemelerimizin de bu yönde olması şart. Şehirlerimizde çok ciddi hale gelen hava kirliliğiyle mücadele önerilerini sıralayalım;

·         Devlet, vatandaş el ele vermeli

·         Isınmak için yaktığımız kömür azaltılmalı

·         İşimize gücümüze giderken bindiğimiz dizel motorlu araçların şehir içine girmesinin önlenmesi için düzenleme yapılmalı,

·         Sanayimizin kullandığı yakıttaki kirlilik minimize edilmeli.

Bunlar gibi her adımı sorgulamamız, sorunlara çareler arayıp bulmamız, kısacası üstümüze düşen görevi yapmamız gerekiyor.

 

Önemli Not:

Kemal: Bu yazıdaki öneriler, yer alan görüşler belirtilen kaynaklar esas alınarak oluşturulmuştur. Öneri ve tavsiyeler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızı, kariyerinizi, güvenliğinizi ilgilendiren konularda konunun uzmanlarına muayene olmadan, bilgi, görüş almadan karar vermeyiniz. Mümkünse aynı doğrultudaki görüş, teşhis ve önerileri konunun farklı uzmanlarına doğrulatınız.

Caner: Lütfen unutmayınız, sağlık sizin sağlığınız, hayat sizin hayatınızdır. Karar alma sorumluğu sadece size aittir. Sorumluluk devredilemez. Sağlığınızla ilgili bir operasyon kararı almadan önce o konuda uluslararası geçerli uzmanlık sertifikası olan bir tıp uzmanı olduğundan emin olunuz.

Serdar: Mutlaka Sağlık Bakanlığı onaylı ve/veya denetiminde tam teşekküllü bir hastane ve sağlık merkezinde operasyona karar veriniz. En ucuzunu ve ya pahalısını değil, en güvenilir olanı seçiniz. Mümkünse aynı operasyonu geçirmiş kişilerin tavsiyelerini alınız. Ameliyat olacaksanız, sonrasında epikriz veya ameliyat raporu alarak ömür boyu saklamanızı öneriyorum.

Faydalanılan kaynaklar:

1.        https://shiftdelete.net/stuttgart-dizel-araclari-yasakladi-83937

2.        http://www.haberturk.com/bilim-insanlari-istanbul-ankara-ve-izmir-deki-havasi-en-kirli-yerleri-acikladi-1719948

3.        https://www.ntv.com.tr/otomobil/dunyanin-dort-kentinde-dizel-araca-yasak,hydp5nZlTEKBGAp0aFqIpg

4.        https://shiftdelete.net/stuttgart-dizel-araclari-yasakladi-83937

5.        https://www.sigortam.net/kasko-sigortasi/dizel-otomobiller-yasaklanacak-mi/

6.        http://www.milliyet.com.tr/hava-kirliligi-kalp-dusmani--pembenar-detay-genelsaglik-1045920/

 

 
Toplam blog
: 92
: 440
Kayıt tarihi
: 10.10.11
 
 

Şükrü ÖZGÜR İ.T.Ü Metalürji mühendisliğinden mezun oldu. Kamu ve özel sektörde farklı pozisyonlar..