- Kategori
- Dünya
Yorgun Dünya, Yorgun İnsanlar
Dünya pes etmiş durumda...
Dünyamız yorgun, insanlar yorgun, düşünceler yorgun, hayaller; hiç olmadığı kadar yorgun. Neden, diye sormayın, suçlu aramaya da kalkmayın. Çünkü bu, bizim eserimiz. İnsanların neden olduğu, ne zaman ve nasıl sonuçlanacağı bilinmeyen bir dönemden geçiyoruz.. Tedavisi olmayan akut hastalığa yakalanmış gibi herkes gibi herkes şaşkın sürüklenip gidiyor.
Bu bizim eserimiz dedim, çok da doğru söylediğime inanıyorum. Yıllarboyu bozuk para gibi harcadık her şeyi, sağlığımızı, çevremizi, doğayı hor kullandık. Sahip olduğumuz değerlere ihanet ettik, her zaman her şeyin daha fazlasını istedik. Daha fazlasını elde edebilmek için kendimizden ödünler verdik. İstediğimiz sonuçları alamayınca da, daha önce sığındığımız değerlere yabancılaştık. Bize en yakın olan kişilere de zarar vermeye başladık. Yalnızlaştık, sinirli, huysuz, geçimsiz olduk, kısaca başka bir, biz olduk.!
Bütün bunlar yetmemiş gibi, çevremize zarar vermeye başladık, soluduğumuz havayı, suları kirlettik, yeşili yok ettik ve sonunda doğanın dengesini bozmayı başardık. Önce kutuplarda buzullar başladı erimeye, denizler taştı, iklimler şaştı, mevsimler şaştı. Toprak ana küstü, o güzelim lezzetli ürünleri vermez oldu. Hatta lezzetiyle birlikte kendine has kokuları da yok oldu ürünlerin.
Betonlar arasında, yapay yeşilliklere fit olduk, hep kalabalıklar arasındayız ama aslında yapayalnızız...
Dünya daha önce yedi kız yıkıldı, yeniden kuruldu deniyor. Dolu dizgin yeni bir yıkıma doğru koşuyoruz. Bu dünya belki sekizinci kez yeniden kurulur, peki ya biz?