Yuh Olsun!

İsrail’in dünya hırsına “Yuh!” olsun. Amerika'nın Müslüman Âlemi'ne yaptığı zulme “Yuh!” olsun! Çin ülkesinin Doğu Türkistan'da yaşayan Müslüman kardeşlerimize yaşattığı drama “Yuh! Olsun...Yâ Kahhâr! Müslümanlar katlediliyor. Yetiş imdada...

Filistinlilerin Gazze Şeridi'nde İsrail ve Amerika'ya karşı düzenledikleri gösterilerde, İsrail askerleri protestocuların üzerine ateş açmış, olaylarda 52 kişi hayatını kaybetmiş.Bu katliamda çok sayıda yaralılarda varmış. Haberleri geç duydum. Hiddetimden kahroldum.

Haçlının Kudüs sevdası kara sevdadır, var olduklarından beri kaç kez kudurmuşcasına Kudüs'e saldırmışlardır. Kudüslüler Osmanlı zamanında biraz refah yüzü görmüşlerdir. Osmanlı türlü hilelerle ve baskılarla ortadan kaldırılınca 400 yıllık Osmanlı kenti olan Kudüs başta olmak üzere, bütün Müslüman Âlemi'ne ezalar, cefalar, saldırılar, türlü bahaneler ardına gizlenerek artmış, şiddetlenmiştir. Allah Müslüman kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun.

Tarihten nice firavunlar, kan emici, kafa kesici, kin kusan liderler geldi geçtiler. Onlar da sağlıklarında öldürdükleri insanlarla övündüler; sanki kendileri dünyayı mı sahiplendiler?

Her şey gibi dünya da Yüce Yaradan'ın. Allah dilemedikçe bu zalimler parmaklarını kıpırdatamaz. Bütün bunlar oluyorsa mutlaka vardır bir sebebi, kendi kopukluklarımızdan, dünyanın cazibesine dalmışlıklarımızdan ve "Bana ne, bana değmeyen yılan bin yaşasın” düşüncesinden kaynaklanıyor olabilir bu yaşanan zulümler.

Eminim ülkesine liderlik yaptığı süreçte yönetimindeki insanına ve dünyadaki haklılara, masumlara haksızlık ve zulüm yapanlar cehennemin dibinde kavrulurken yaptıklarına bin pişmanlık duyup kahrolacaklardır. Bugünkü dünyalık liderlerin sonu da dünyadan göçmüş olan diğer kötülerden farklı olmayacaktır.

Mübarek Ramazan ayına saatler kala Amerika'nın ve İsrail'in Filistine yaptığı yenilir, yutulur gibi değildir. Dünya bu azabı seyrediyor. Biz, gazapla konuşmakla kalıyoruz. Kalkıp da hadsizlere hadlerini bildiren bir birliktelik sağlayamıyoruz.

Türk askeri, kahraman Mehmetçiklerimiz Afrin'e girdi, o bölge halkını sıkıntılardan kurtardı. Sonrası ne oldu? Hiç haberlerde bahsedilmiyor artık. Yoksa ben mi haberlerden bîhaberim. Sanmıyorum, ama hipertansiyon rahatsızlığıma denk gelmiş olabiliyor bazı haberler, dinlemekten kaçınıyorum.

Geçenlerde yeni bir gündem vardı. Harem-i Şerif'e Arap liderler kilise yapılmasına müsaade edeceklermiş. Müslüman olmayanların girilmediğini sandığımız bu kutsal bölgeye yönelik haçlının düşüncelerine bazılarımız köpürdü, bazılarımız önemsemedi, güldü geçti. Ben de bu değişik gündemi umursamayanlar danım.

Niye, derseniz. Dünyanın her yeri Allah'ın ve dünyadaki bütün varlıklar Allah'ın kulu... Kabenin etrafına lüks otelleri dikenler ve yönetenler hep Müslüman mı sanıyoruz? Öyle bilsek bile gavur milletinden kaç kişi "Müslümanım" yalanıyla Kabe'nin kalbine kadar sokulmuştur da, Allah'tan gayri kimsenin haberi olmamıştır.

Bu tür gündemlerle uğraşmayı bırakalım. Gerçekleri dikkate alalım. Müslümanlar yıllar yılı türlü dalaverelerle oyalanmış, birbirinden ayrıştırılmış.Hal böyle olunca büyük çatışmalar, büyük öfkeler karşısında yalnız kalmışız, bir şey yapamaz durumda olmuşuz.Hayırlısı diyelim, Yüce Allah'tan aman dileyelim.  

Ramazan ayına geldik. Nasip olursa yarın akşam ilk sahurumuz başlıyor. Ülkemize birlik, dünyaya dirlik gelmesi temennisiyle tüm İslâm Âlemi'ne mübarek olsun.

Ayfer AYTAÇ – ayferaytac.com