Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '18

 
Kategori
TV Programları
 

Zafer Algöz'ün Bursa Yılları

Zafer Algöz'ün   Bursa Yılları
 

Genelde insanlar, mesleğini ya liseyi bitirdikten sonra ya da üniversitenin bitiminde hayatın akışına göre karar verir ya da vermek zorunda kalır.
 
Düşünün 13-14 yaşında çocuk müsamere ye çıkıyor ve hocasının tavsiyesi ile tiyatrocu oluyor. Yolundan geri dönmeden azimle devam eden bıkmadan usanmadan koca 40 yıl tiyatro oyunculuğu ardından sinema oyunculuğu ve yazarlık yapıyor.
 
Size Zafer Algöz'den bahsediyorum, uzun uğraşlardan sonra Bursa kitap fuarında görüşme sözü aldığım Zafer Algöz nerde ise okuyucularına kitabını imzalamaktan röportaj yapamıyordum. Ama sonunda güzel bir söyleşi yaptık.
 
MHalkY : Onbeş yaşında Bursa Devlet Tiyatrosunda oyunculuğuna başladım daha doğrusu gençlik kurslarında tiyatro eğitimine başladınız. Sizi onbeş yaşında tiyatro oyunculuğuna iten sebep olay ne idi?
Zafer Algöz : Ortaokulu ve lise eğitimi mi Bursa'da yaptım, ortaokulda rehberlik dersi vardı. Hafta da iki üç saat başka bir öğretmenle rehberlik dersi yapardık. Derslerin amacı özelliği herkes kendi becerilerini ortaya çıkarmaktı. Bir tiyatro oyunu oynamaya karar verdik, drama olan oyunu biz komedi ye çevirdik. O zaman ki hocamız çok beğendi. Aileme "Bu çocukta tiyatro yeteneği var" bunu tiyatro kurslarına gönderin demişler.
 
MHalkY : Aileniz, büyükleriniz tiyatro ya girmenize destek oldu mu?
Zafer Algöz : O zamanlar Bursa'da Devlet tiyatrosunun kursları vardı. Çocuk ve gençlik tiyatrosu kursları düzenlenirdi. Bende o kurslara başvurdum. Babam yol su elektrikte memurdu, asıl beni oyunculuk yapmaya zorlayan annem ve babam oldu. Oyuncu olmamı onlar benden daha çok istediler.  
 
MHalkY : Devlet Tiyatrosunda hemen kabul gördünüz mü? zor oldu mu?
Zafer Algöz : Hayır çok zevkli idi hatta oyunculuğum çok beğenildi, daha kursa girdikten iki üç ay sonra kendi yaşıma uygun bir büyük oyununda rol verdiler. Böylece 15 yaşında Devlet Tiyatrosu sahnesinde çıkma şansı kazanmıştım. O zamanda bu zaman 41 senedir oyunculuk yapıyorum.
 
MHalkY : 1985 yılında Ankara konservatuar tiyatro bölümünü bitirdikten sonra İstanbul ya da Ankara da kalmak yerine  neden Bursa'ya geldiniz?
Zafer Algöz : O zaman ki mevzuata göre, Devlet konservatuarı parasız yatılı bölümünde mezun olanlar eğitim süresinin yarısı kadar mecburi hizmet yapması gerekiyordu. Bende 4 yıl parasız yatılı okuduğum için, İki sene Bursa veya Adana da staj yapmam gerekiyordu. Bursa yı zaten seviyorum dum  bir de  annem, babam da burda ikamet ediyordu, o yüzden Bursa'yı tercih ettim.
 
MHalkY : Bursa Devlet tiyatrosunda ne kadar süre oyunculuk yaptınız?
Zafer Algöz :  Bursa Devlet tiyatrosunda 2 yıl staj yaptım ardından 3 yıl daha çalıştım. Daha sonra İstanbul Devlet tiyatrosuna tayin istedim.
 
MHalkY : İstanbul Devlet tiyatrosunda ilk oyununuzun adı ne idi?
Zafer Algöz :  İstanbul Devlet Tiyatrosunda West Side Story oynuyordu, bende ekibe katıldım. Hatta orda başrol oynayarak İstanbul'a geçiş yapmış oldum.
 
MHalkY : Bursa Devlet Tiyatrosunda olduğunuz zamanlarda ustanız kimlerdi?
Zafer Algöz :  Devlet tiyatrolarının büyük aktörleri vardı. Rahmetli Yalın Tolga, Macit Flordun vardı. 
Gençlik kurslarında büyük aktörlerle çalışmam benim konservatuara girmemde büyük etken oldular.
 
MHalkY : Tiyatro ve Kamera önü oyuncususunuz sizin için hangisi değerli?
Zafer Algöz :  Kamera önü oyuncusu olmanız için oyuncu olmanız şart değil. Hayatında hiç oyunculuk yapmayan insanlarla sinema dizisi, sinema filmi çekebilirsiniz. Oyunculuk yeteneği olmayan , hiç oyunculuk yapmayan insanlarla tiyatro yapamazsınız. Yıllar önce hocaların hocası Mahir Canova söylemişti " Sinema konservedir ama tiyatro taze yemektir, her akşam yeniden pişer yeniden aynı kalitede tutturmak zorundasınız." derdi. 
Onun için tiyatro sahnesinde oynamak sinemaya veya tv dizilerine göre çok daha zor bir iştir. Herkes tiyatro oyuncusu olamaz, onu yapan oyuncular daha kıymetlidir.
 
MHalkY :  Ercan Kesal geçen söyleşimde "Ben oynarken mış gibi yapmıyorum o karakterin içine girip öyle oynuyorum" dedi. Siz de öyle mi yapıyorsunuz?
Zafer Algöz :  Oyunculukta başkasının formuna girmek, başkasının kalıbına girme sanatıdır. Plastik hamur gibi kendinizi geliştirebilirseniz. Aynen oynadığınız insan olabiliyorsanız, iliz yon sanatı içerisinde kabul görüyorsunuz.  Çünkü o sahneye çıkan insanın Ercan mı olduğunu, Zafer mi olduğunu biliyorsunuz ama oynadığı karakter inandırıcı ise o zaman adamın adını şanını unutuyorsunuz ve oynamış olduğu karaktere yoğunlaşıyorsunuz.
Ercan Kesal doğru söylemiş.
 
MHalkY : Bursa'daki hangi sinemalara giderdiniz.Eski sinemalardan hangisini hatırlıyorsunuz?
Zafer Algöz :  Benim çocukluğumda yazıcıoğlu sineması, dilek Sineması, renk Sineması ve eğitim araçları salonu vardı. Eğitim Araçları salonunda özellikle öğrenciler gelirdi. Eskiden bir de Bursa'da yazlık sinemalar vardı bildiğim kadarı ile çoğu kapandı.Artık hepsi AVM lerde.
 
 
Dile kolay kırk yıl oyunculuk yapan Zafer Algöz'le kısa ama zevkli bir söyleşi yaptık.
Bu arada Can Yılmaz'ın kitabını imzalattım ama Zafer Algöz'le konuşmaktan onunla konuşamadık ama itiraf ediyorum, aklım Can Yılmaz'da kaldı, onunla da güzel bir söyleşi yapmak istiyorum.
 
İyi Seyirler
 
Toplam blog
: 136
: 6807
Kayıt tarihi
: 09.05.15
 
 

Kültür ve sanat alanında araştırmalar yapıyorum. Birçok yayına sinema ve tiyatro alanında yazılar..