Amasra; "Salata Tabağı " İle, Fuar'da, Milletin Aklını Başından Almasını, Bildi...

Her Bartın’lının gönlünde, “Bartınlı’lık” yatar. Bartın, Bartın olalı, bu “amentü” değişmez. Bu Bartınlılık olgusu ve gururu, onların milli hasletlerindendir. Bartın’lılıklarına laf söyletmezler. Söyleyenlere, ebedi sırtını dönerler.

Bartın’lılar, mallarına çok sahip çıkarlar.  Her taşın altından fışkıran doğal güzellikleri ile gururludurlar. Fuar zamanlarında dikkat kesilirler. “ İlgililer bizleri iyi tanıtabildi mi?” diye gönüllerinden geçirirler.

Bartın’ın en eski halini bilirim. Koskoca mahalleler, SİT alanı ilan edilmiştir. Ağaçlara tünemek isteyen aceleci karganın, kanat çırpışları gibidir bu günkü evlerin durumu ve görüntüsü. Hepsi ahşap. Ha yıkıldı, ha yıkılacak. Bartın’lılar çaresizdir. Göz göre göre elden gitmekte olan ülkenin varlıklarıyle yine öğünürler ama,  içleri buruktur hep. O sallantıdaki binalar için ilgililer tedbir aldı mı? Bilmiyoruz.  Yayaların başına yıkılırsa o evler, sorumlusu kim? Bakın işte bunu biliyoruz. Peki, ilgililer, onca yazmamıza rağmen niye bilmezden gelirler ki? Muammadır bu.

Bir hicvimiz vardı. Geçen yıl yazmışız:

“Asırlık evler şahane / SİT dersen bahane / Ölü evi bekler gibi / SİT’ler de bekler bizleri / Al başına çal sen eserlerini / Ülen bu nasıl iş / Elemtere şiş / Kem gözlere şiş “

“Gelin uyandıralım SİT’leri / Diyelim asırlarca uyuttun bizleri / Hiç arlanmaz utanmaz mısın ki / Seninle veriyoruz sinir harbi / Ve de üçüncü Dünya Harbi / Bu yüzden çıkacak, dünyanın çivisi / Çıkıyorsun  karşımıza hep adım başı / SİT kadar “SİT düşsün tepene” e mi? “

Ey SİT Efendi, SİT efendi / Yıkıl git karşımızdan şimdi / Yedin, yuttun sen bizleri / SİT'sen,  bil  SİT'liğini / Sittin sene bekleyemem ben  seni

                                                                                  & & &

Fuar bitti. Bartın fark edildi. Bundan sevinç duyduk. Gönül daha çok çok  tanıtım isterdi. Bir beklenti vardı sanki. O da oldu. Amasra’nın salata tabağı için halk çekim yaptı, film’lere alındı, ilgi çok büyüktü.  Tadına baktılar, yerlisiyle, yabancısıyle. Amasra’yı görmüş gibi oldular.

Eee, Bartın n’aptı? Telli sırmalar, gümüş işliler, tel kırma’lar saçıldı. Pumpum çorbası var dedik. Halışka var dedik. Millet tadına bile bakmadı. Varsa da yoksa da  Amasra’nın salata tabağı. Durup durup baktılar. Tadıp tadıp geri döndüler, “daha var mı ?” dediler. Sanki hiç salata görmemişler gibi. “Sunum” canlıydı. Usta, salatalıkları havuçları doğrarken, ustalığını gösteriyordu.

Ya komşu Kastamonu n’aptı? Koca kazanı yaktı millerin gözü önünde, Kastamonu’nun meşhuru olan Aşure'yi kaynattı. Tabak tabak dağıttı. Başı ana baba günüydü. Bartın’ın başı kel miydi? Bartın’ın kendi küçüktü amma, marifetleri de büyük olmalıydı. Bartın tanıtılarak büyürdü ancak. Tam tanıtılmalıydı?

Aklımıza geldi. Bartın’ın ahşap ev maketçisi Ahmet Usta götürülemez miydi. Minik bir masa. Aletleriyle bir ahşap ev inşa etseydi, onu da filme alırlardı elbet. Bu niçin yapılmadı? Sunum önemli dedik. “Daha önce götürmüşler ustayı, ilgi görmemiş.” Çalışırken, üretirken, sunum halindeyken halk gördü mü? Yoo?

Sıra sıra  ahşap evler ışıklandırılsa, Fuarda görücüye çıksa fena mıydı. Etrafımız ahşap evci  illerle doluydu fuarda. Fakımız olurdu. “Canlı yayın” yapardık. İlgi toplardık, Amasra tabağı kadar.  Demek ki, Amasra Salatası tabağı kadar olamadık. Bunu düşünemedik. Ne kadar acı? Ört ki, ölem!.

Vali Yardımcımız Sibel Tursun, eski belediyenin deposundan Bartın’ın el işi ahşap evlerin maketlerinin çıkarılmasına tanık olduğunda, “bunları sergileyelim fuarlarda“ demişti vaktiyle. Ve o laf, orada kaldı. Çıkarılanlar tekrar deposuna konuldu.

KÜÇÜK LİMANA BAKAN VEHBİ BİRGÜCÜ ' NÜN BALKONUNDAN AMASRA

Vaktiyle  Sibel Tursun akıl etmişmiş ne güzel? Neden olamadı? Neden fuarda yerini almadı? İşimiz görsel değil mi? Görsel sunum Amasra tabağını ne hallere koydu. Belli oldu. Görüldü.

Halkımız SUNUM’a çok meraklı. Mesela Marmaris’te rastladım. Bir halıcı, kaldırımlara, yerlere halılar sermiş.  Meydana da kocaman bir kara kazan koymuş. Altında harıl harıl ateş yanmakta. Başında eli sopalı bir adam, ha bre kazanı karıştırıyor. Hem de saatlerce. İçinde su var. O kadar.  Halk da etrafına  halka olmuş  dakikalarca ayrılmıyordu başından. Görsel bir sunumdu. Adama da çıkışmıştım. “ Milleti kandırmayın böyle” diye.

Fuarcılık, bir ihtisas işidir. Bunu, bir bilene bulup vermek marifettir. “Galla Bazarı’nda" çilekleri, kara lahanayı sergilemek değildir. O marifeti gösterecek bilince sahip adam gereklidir. Bir salata tabağı, Bartın’ı silip süpürmeli miydi dersiniz?

Ne hakla, otuz beşe bakla, demezler mi adama?

Ört ki, ölem!

Bu fuar münasebetiyle yukarıdaki yazımıza,  Bartın Valiliği ve  İl Turizm Müdürlüğünün verdikleri  cevap, kısaltılarak aşağıya çıkarılmıştır. Verilen cevapta,  “maket yapım ustasının gelecekteki sergilerde yer alacağı” bildirmektedir. Yazı, özetle aşağıdadır. Maketçi Ahmet Beyi tanımayız, bilmeyiz amma,  müteakip fuarlarda yer alacağı bildirilmiştir. Böylelikle gaye hasıl olup, biz de bunu istiyorduk. Yazıdan  umulan maksat, tahakkuk etmiştir. Valiliğe ve il Kültür ve Turizm Müdürlüğüne teşekkür ederiz

                                                                     Muzaffer Cellek

                                                            Milliyet Internet Medyası

                                                                      BLOG Yazarı.

“Sayın Muzaffer CELLEK

Milliyet gazetesinin blog sayfasında yer alan yazınızda, EMITT 2015 fuarında Standımıza Bartın maket ev ustasının (Sayın Ahmet GÜLDÜR) getirilmemesini eleştiriyorsunuz. Sayın valimiz eleştiriniz için teşekkür etmiştir. Yapıcı eleştiriniz için Kültür ve Turizm Müdürü olarak teşekkür eder ve durum hakkında kısa bir izahat beyan etmek isterim.

Ayrıca gelecekte İstanbul Feshane'de düzenlenecek olan "Bartın İli Tanıtım Günleri" adlı etkinlikte Sayın Ahmet Güldür'ün maket evlerini de sergilemeyi planlamaktayız. 

Bilginize..

BARTIN'IN USTA MAKETÇİSİ HASAN USTAYI FUARA GÖTÜRMEDİLER. ESERLERİ DEPODA KALDI.

FUAR DEMEK GÖRSEL SUNUMDUR. UFAK BİR MASA VE MAKETÇİ ÇALIŞIRKEN TOPLANACAK  PRİM SUNUMA YETERLİYDİ. İLGİNÇ MAKETÇİLİK İLGİ UYANDIRIRDI.

BARTIN'IN ESKİ VALİ YARDIMCISI SİBEL TURSUN, MAKETÇİ USTAYI KEŞFEDENDİ.

AHMET GÜLDÜR BARTIN'DA USTA MAKETÇİ. ONA, STAND'DA UFAK BİR MASALIK YER BULUNAMADI. BARTIN'DA KALDI. ESERLERİ SERGİLENEMEDİ

PUANLARI, BARTIN'IN İLÇESİ AMASRA, "SALATA TABAĞI" İLE TOPLADI...

UATALAR  DA USTAYDI HA... USTALIKLARINI GÖSTERDİLER.

BARTIN SATANDININ YANINDAKİ KASTAMANU DA KAZANI KURMUŞ, TABAK TABAK AŞURE DAĞITIYORDU

İŞTE BARTIN' IN  O CANIM MAKET EVLERİ. BARTIN' ın sayın VALİSİ, BUNLARI GÖRDÜ MÜ ACABA? NERDEN GÖRSÜN DEPODAYDI ÇÜNKÜ

SİT DENİLEN BELA YÜZÜNDEN  BARTIN1IN AHŞAP EVLERİ YIKILAMIYOR. EVLER TEHLİKE SAÇIYOR VE HARAP VAZİYETTE. FAKAT USTALAR BU  BARTIN' IN SİMGESİ OLAN AHŞAP EVLERİ, ORTAYA MAKET OLARAK ÇIKARTIP, BARTIN'IN TARİHİNİ YAŞATIYORLAR VE YENİ KUŞAKLARA AKTARIYORLAR... AZ BUZ İŞ DEĞİL BU İNAM!

İŞTE DEĞİŞİK BİR AMASRA SALATA TABAĞI. TÜRKİYE' DE ZATEN BİLİNİYORDU. SIRF BU SALATA TABAKLARI YÜZÜNDE SALATA TABAĞI ANILDIKÇA, BÜTÜN TÜRKİYE'NİN AKLINA AMASRA GELECEK.

AHŞAP EVLERİYLE BARTIN,  ÇEVRESİNDE NAMLI SADECE.

BARTIN'DAN BİR POTBORİ

AMASRA., "AMASRA TABAĞI" İLE MİLLETİN AKLINI , BAŞINDAN ALMASINI BİLDİ,

AMASRA 'DAN MUHTELİF ENSTANTANELER (YUKARIDAKİ RESİMLER)

DOĞA SEVER MEHMET GÖLBUCAKLI, YAŞADIĞI YAZLIĞININ "GÜZELCEHİSAR"  SIRTLARINDAN  DENİZE AYAKLARINI SOKMUŞ " LAV KAYALIKLARININ" RESMİNİ ÇEKİP YOLLAMIŞ.  BİZ DE MEMNUNİYETLE ALIP, SAYFAMIZA EKLEDİK.