"Aykırılık" iyidir

Henüz 20'li yaşlarımdayken, tartıştığım iki kişiye "Sizin gibi akıllı olacağıma böyle deli olurum daha iyi!" demiştim. Genelde "Deli, Çılgın, Uçuk, Çıkıntı, Aykırı" sözcükleriyle tanımlanan kişi ve eylemlere sıcak bakmışımdır. Dünyada birçok buluş, devrim, yapıt bu sayede gerçekleşmiştir... Enver Aysever'in hazırlayıp sunduğu "Aykırı Sorular" programı da yayımlanmaya başlandığından beri hoşuma gidiyor. Sürekli izleyemesem de kanallar arasında gezinirken, denk gelirse, seyretmeye başlıyorum.

Dün gece de programın sonlarına bu şekilde yetiştim. Haluk Levent ve Altan Erkekli dikkatimi çeken konuklar oldu. İyiki de izlemişim...

Haluk Levent, son yıllarda hakkında süren davalar, hüküm giyip, hapiste yatması kamuoyu gözündeki imajını olumsuz etkilese de benim severek dinlediğim, Anadolu Rock türünün gerçek temsilcilerinden saydığım bir sanatçıdır. 1990'lı yılların ortalarında Ankara'da Olgunlar'da bir kafe bardan dışarı yükselen "Yollarda" parçasını duyunca, üç arkadaş parça bitene kadar orada oturup kalmış ve Haluk Levent adını ilk o zaman duymuştuk. CD'ler yeni çıkmıştı. "Yollarda" albümü ilk aldığım CD'lerden biridir. Sonra da 12 saatlik rekor kırdığı konserleri basında yer aldı... Epeydir sesi soluğu çıkmıyordu. Aykırı Sorular programında konuklarla konuşulan, tartışılan konulara paralel parçalar seslendirdi ki; nefis "Haydar Haydar" yorumu bunlardan biriydi. Ve programın sonunda 1 Mayıs Marşı'nı yine onun sesinden dinledik.

Bu bağlamda, yine 1990'ları ortasında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda (AST) tek kişilik "İnadına Yaşamak" oyunda ilk kez ve hayranlıkla seyrettiğim Altan Erkekli, önemli bir bilgi notu kaydetti: 1 Mayıs Marşı, Bertolt Brecht'in, Gorki'nin Ana romanından uyarladığı oyun, Rutkay Aziz yönetiminde AST'de sahnelenirken, Sarper Özsan tarafından oyun müziği olarak yazılmış ve bestelenmiş.

Haluk Levent'in söylediği 1 Mayıs Marşı'nın sözlerine dikkat kesilmişken, ekranın altındaki yazı şeridinden geçen haberler dikkatimi oraya yöneletti: 9 Yaşındaki Mert Aydın'ın katil zanlısı yakalanmış ve suçunu itiraf etmiş. (Biraz olsun sevindim.) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısını değiştiren yasa değişikliğine ilişkin 2 maddeyi iptal eden Anayasa Mahkremesi üyeleri için "Bugün giydiğiniz cüppe sizleri güçlü gösterebilir, ama bu ülkeye zarar verir"demiş. (Sayın Başbakan'a yöneltilebilecek "Bugün bulunduğunuz makam sizi güçlü gösterebilir, ama..." diye başlayan tümceler aklıma geldi...) Yargının siyasete müdehale ettiğini öne süren, ama Yürütme'nin Yargı dahil her alana yıllardır karışmasından hiçbir rahatsızlık duymayan Yürütme'nin Başı'nın şimdi Yüce Mahkeme ve Başkanı Haşim Kılıç ile ters düşmesinin nedenleri arasında Kılıç'ın Cumhurbaşkanlığı'na aday olacağı söylentilerinin etkisi var mıdır acaba? Göreceğiz...

Göreceğiz elbette. Programın diğer oyuncu konuklarından biri Goncagül Sunar'ın söylediği gibi, yaşam uzun; gelecekte her şeyin düzeleceğine inanıyorum. "Güzel günler göreceğiz çocuklar!" diyen şair Nazım Hikmet gibi; hiç değilse çocuklarımızın güzel bir dünyada yaşayacaklarına inanıyorum. Aksini düşünenlere karşı çıkarak!

Deliye hergün bayram ya, 1 Mayıs İşçi, Emekçi ve Bahar bayramımızı şimdiden kutluyorum. Tüm "Deli, Aykırı"sayılanlar, "Çocuk ve Devrimci Ruh"unu koruyanlar için marşın sözlerini paylaşarak, bu yazıyı sonlandırıyorum:

1 Mayıs Marşı

Günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır.

Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez,

Yepyeni bir hayat gelir, bizde ve her yerde.

1 Mayıs, 1 Mayıs işçinin, emekçinin bayramı

Devrimin şanlı yolunda, ilerleyen halkların bayramı.

Yepyeni bir güneş doğar, dağların doruklarından,

Mutlu bir hayat filizlenir, kavganın ufuklarından.

Yurdumun mutlu günleri, mutlak gelen gündedir.

1 Mayıs, 1 Mayıs işçinin,emekçinin bayramı,

Devrimin şanlı yolunda,ilerleyen halkların bayramı.

Ulusların gürleyen sesi, yeri göğü sarsıyor,

Halkların nasırlı yumruğu, balyoz gibi patlıyor.

Devrimin şanlı dalgası, dünyamızı kaplıyor.

Gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider,

Devrimin şanlı yolunda, kül gibi savrulur gider.

Gülçin ERŞEN – 13 Nisan 2014 / Güllük