Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '15

 
Kategori
Magazin
 

‘Beş Kardeş’ indiği yerden ses getirecek mi?

‘Beş Kardeş’ indiği yerden ses getirecek mi?
 

Kanallar arasındaki dizi yarışı hız kesmek bilmiyor. Sezonun ikinci yarısında da yeni yapımlar birer birer ekrana çıkmaya başladı. İğneleyici sözleriyle her konuya dokunduran ‘Ulan İstanbul’un çakma beş kardeşinin, Kandemir ve cümle mahalleliyle birlikte yaşadıkları maceralardan farklı bir ekran renkliliği yaratan Kanal D de, izleyicisini başka bir ‘Beş Kardeş’le tanıştırmaya hazırlanıyor.

Ay Yapım ve Onur Ünlü imzalı ‘Beş Kardeş’e geçmeden önce bir noktaya değinmek isterim.

‘Poyraz Karayel’in hızlı toparlanışıyla Çarşamba’nın belini doğrultan Kanal D’nin, şu an için istediği verimliliği elde edemediği gün, Pazartesi… ‘Kara Kutu’ dizisi için de kolları sıvayan kanal, Pazartesi gecelerinde iddiasını sürdürmek adına, onu veya ‘Beş Kardeş’i oraya koyacaktır büyük ihtimal. Ancak yeni ‘Beş Kardeş’e yer açmak için ‘Ulan İstanbul’un beş kardeşine yol vermek pek doğru olmaz!

Eskisi kadar reyting toplayamadığı için finale yollanacağı gündemde olup takipçilerini üzen ‘Ulan İstanbul’un içeriğini geliştirip hiç olmazsa sezon sonuna kadar ekranda tutulması avantaj sağlar. Çünkü Kanal D’nin Prime Time 2’de boşlukları var. Buraları tekrar tekrar oynatılan filmlerle doldurmak yerine, Emre Kınay’ı alarak kadrosunu zenginleştiren ‘Ulan İstanbul’un kendini revize etmiş haliyle desteklemek çok daha iyi iş yapar. Bizden söylemesi.

***

Bu vurgulamayı yapmanın ardından Onur Ünlü imzalı ‘Beş Kardeş’e bakacak olursak…

Küçük bir mahalle atmosferinde karşımıza gelecek olan dizi, abinin ebeveyn konumuna geçtiği bir ailenin acı tatlı günlerine tanıklık ettirecek bizi.

Birbirleriyle hiç benzeşmemelerine rağmen sıkı bağlarla kenetlenmiş olan Sait, Nazım, Turgut, Orhan ve Aziz isimli kardeşlerle sarsılmaz aile birliğini yansıtacak olan ‘Beş Kardeş’ her şeyden önce şimdilerde tükenmeye yüz tutan eski mahallelere, oralardaki komşuluk ilişkilerine, yakıla yakıla bitirilen dededen kalma ahşap konaklara ve bu tarz mekânlarda işlenen sıcak hikâyelere meraklı olanlar için cazip bir yapım görünümünde.

Bunun ötesinde karşımıza çıkartacağı karakterleriyle de sağlam bir iş izlenimi bırakıyor.

‘Beş Kardeş’in en büyüğü olan ve ‘Leyla ile Mecnun’daki İsmail Abi’liğiyle hafızlara kazınan Serkan Keskin tarafından canlandırılan Sait, tıpkı depremde anne-babalarını kaybetmenin ardından kardeşlerine babalık ederek aileyi çekip çevirdiği gibi, aniden vereceği evlilik kararıyla öykünün de baş yönlendiricisi durumunda olacak.

Aynı mahalledeki Canan’la evlenmeye kalkıştığı andan itibaren kardeşlerini hayal kırıklığına uğratıp onları arayışa sokan Sait’in bir diğer konu tetikleyiciliği de, iki kadın arasında kalışıyla kendini gösterecek.

Yıllar önce çekip giden büyük aşkı Fahriye’nin(Melisa Sözen) dönüşüyle, geçmişten gelen yarası kanamaya başlayan Sait, küllenen aşkı yeniden alevlendirmeyi mi seçecek yoksa kendisine huzurlu bir yuva vaat eder görünen Canan’la(Nihal Yalçın) mı evlenecek? Bildik gibi görünse de soru işaretleriyle dolu bu karakterden bol malzeme çıkar.

Kısacası kadınlar arasında savrulurken bir yandan da kardeşleriyle baş etmeye çabalayan Sait’in, hayatın çıkmazlarından çözüme ulaşırken sergileyeceği performans, ayakları yere basan bir karakteri izleme keyfini de getirecek beraberinde.

Öte yandan diğer kardeşler de kendilerince tarza sahipler… Gazetecilerin duygusalından bir örnek olarak yaratılan Nazım(Nadir Sarıbacak)… Her diziye bir imam modasının ‘Beş Kardeş’teki temsilcisi diyebileceğimiz mahallenin imamı Turgut(Tansu Biçer)… Havailiğini at yarışı tutkusuyla pekiştiren Aziz(Fatih Artman)… Ve ‘Leyla ile Mecnun’un hırsızı Yavuz’un performans sanatçısı kisvesini burada şarkıcılık hayallerine çevirip bodyguardlıkla yetinen Orhan(Osman Sonant).

Sözün özü; Ayşen Gruda, Serdar Orçin, Ece Dizdar gibi isimlerin de yer aldığı güçlü kadroya sahip ‘Beş Kardeş’teki karakterler, tanıtım bilgilerinden algıladığımız kadarıyla izleyiciye hitap edecek türden. Neler yapabileceklerini hep birlikte izleyeceğiz.

 

LEYLA İLE MECNUN HAVASI ESMESİN!

Karakterlerin yanı sıra Onur Ünlü’nün senaryo katkısı ve yönetmenlik anlayışıyla açığa çıkan hikâyede hoşa gidecek yönler de fazlasıyla mevcut. Aileyi öne çıkartan içerikte arkadaşlık, kardeşlik, dostluk, aşk var… En kestirmeden ‘Beş Kardeş’ hayatın içinden bir iş!

Bizim izleyici oldum olası yaşamın acı-tatlı yüzlerini yansıtan mahalle ve aile işlerine meraklıdır zaten. Hele bir de sürükleyici ve çatışmacı aşk meşkle desteklenmişse… Oyunculuklar da ekip uyumuyla kıvamını tutturmuşsa, böyle yapımların ilgi görmemesi çok nadirdir. Dolayısıyla Kanal D’nin ‘Beş Kardeş’i de sevilecektir büyük ihtimalle.

Ancak ‘Beş Kardeş’in indiği yerden ses getirebilmesi için özellikle dikkat edilmesi gereken bir detay var… O da, hikâyeyi senaryolaştırırken ‘Leyla ile Mecnun’ havasını estirmemek! ‘Ben De Özledim’ bu hataya düşmüştü ve ne yazık ki 13 bölümde finale gitmek durumunda kalmıştı. Tarih tekerrürden ibaret olsa dahi tekerrür ettirmemek insanların elinde nihayetinde.

Neyse ki bu kez senaryo, Altın Lale, Altın Koza ve Altın Portakal ödüllü başarılı işleriyle ününe ün katan Onur Ünlü’nün uyarlamasında… Bu açıdan aynı senaryo matematiğinin ve söylem mantığının kendini tekrarlamayacağı hususunda içimiz bir nebze rahat edebilir.

Hal böyleyken ‘İtirazım Var’ ile En İyi Erkek Oyuncu seçilen Serkan Keskin’in başı çektiği ‘Beş Kardeş’in, Melisa Sözen ve Nihal Yalçın’ın ödüllü oyunculuklarıyla güçlendirecekleri, aşk ve mizaha dayalı öyküsünden iyi bir tablo beklemek düşüyor bize de. Ekranlarımızın farklı soluklara ihtiyacı var ne de olsa…

 

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal 

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..