Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '16

 
Kategori
Güncel
 

"Olağanüstü durumlarda/zamanlarda" çıkarılan kanunlar ve "cadı avı"....

"Olağanüstü durumlarda/zamanlarda" çıkarılan kanunlar ve "cadı avı"....
 

Biraz da "kerhen" olan bu 4'lü birliktlik fazla sürmedi...Kısa zamanda 2'li birlikteliğe ayrıldı...Darbe gecesi "yarım ağızla" mırıldanılan "darbe karşıtlığı" da havada kaldı..


Milli Mücadele'nin hazırlık döneminde çıkarılan "HIYANET-İ VATANİYE KANUNU" ve bu kanunun uygulanmasına destek için kurulan "İSTİKLAL MAHKEMELERİ"... Bu konuda tarihi bir örnek olabilir mi?

*

BMM'nin açılışından hemen 6 gün sonra, Milli Mücadele'ye kaşı olanları susturmak, Milli Mücadele'nin başarısız olacağı konusunda halk nezdinde "olumsuz algı" yaratana basını (mütareke basını) hizaya getirmek ve işgalciler ile "işbirliği" içinde olan hainleri ve Milli Mücadele'nin hazırlık döneminde "düzenli ordu" kurulmasını bir şekilde engellemek isteyenleri cezalandırmak ve de Anadolu'da gerekli otoritenin kurulmasını sağlamak için, 29 Nisan 1920'de "Hıyanet-i Vataniye" kanunu çıkarıldı...

Ancak, yürürlükteki mevcut kanunlar ve mahkemeler, bu "olağanüstü" dönemin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktı... Bu nedenle de, ilki 11 Eylül 1920'de de kurulan "İstiklal Mahkemeleri" devreye sokuldu...

Bu mahkemeler, çeşitli suçlara, önemlerine göre şu cezaları veriyorlardı(1):

"Asmak ve kurşuna dizmek; kürek ve ağır hapis; sürgün, dayak(değnek vurarak); tazmin (zararı ödetme); görevden uzaklaştırmak; halk ve asker önünde teşhir; Milli Mücadele'nin sonuna kadar gözaltın alma; mal ve mülke el koymak, yıkmak ve yakmak; asker kaçaklarının yerine en yakınını askere almak, köy ve mahallesinden ağır para cezası almak"

Şüphesiz bu cezaların en ağırı, koyu ve italik harflerle vurgulayarak belirttiklerimdi... Nitekim, o zamanki "olağanüstü duruma" rağmen "kimileri(!?)", bu cezaları hukuk dışı bulmuş ve sert tepkiler göstermişlerdir...

*

Şimdi günümüze dönelim...

15 Temmuz 2016'da,  "okunmuş/üflenmiş" 1(bir) Amerikan doları karşılığında "ruhlarını, milletini ve vatanını satan" TSK içindeki "çürük elmalar", ABD'nin verdiği ilk gaz ve baş imamları Fethullah'ın emri ile, dangalakça planlanmış bir darbe girişiminde bulunarak, Türkiye'de "olağanüstü bir durum" yaratmışlardır...

Bu "olağanüstü durumu karşılamak" için, aynen yukarıda verdiğim tarihi örnekteki gibi, "olağanüstü" bir kanun çıkarılmış ve alınması gereken tedbirleri çabuklaştırmak için de, Meclis'ten "Kanun Hükmünde Kararname" çıkarma yetkisi alınmıştır...

Baştan beri, OHAL Kanunu'na ve Kanun Hükmünde Kararnamelere karşı olan CHP ve Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,--elbette HDP de-- 15 Temmuz Fethullahçı darbe girişiminin ardından, "başlatılan 'cadı avının' gazeteci, akademisyen, öğretmen ve vatandaşları hedef aldığını" belirterek; "böyle devam ederse Türkiye aydınlığa çıkmaz" demiş ve devam etmiş, "...birisi suç mu işledi, akrabaları aynı suçtan mahkum olacak" algısını yerleştirdiler....(2)

Bu arada, CHP'nin, Meclis'in Bakanlar Kurulu'na çıkarma yetkisi verdiği "Kanun Hükmünde Kararnameleri" Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğini de hatırlatmış olalım...

*

Karşılaştırma...

"Hıyanet-i Vataniye Kanunu"nun maddelerini ve uygulayıcısı "İstiklal Mahkemeleri"nin  verdiği cezaları karşılaştırdığımızda; "OHAL Kanunu" ve Bakanlar Kurulu'nun çıkardığı "Kanun Hükmünde Kararnameler" içerik olarak çok hafif kalmıyor mu?

Eğer, Türkiye'nin içinde bulunduğu zor günleri atlatmak için bugünkü OHAL Kanunu ve KHK'lerin, "cadı avı"na dayanak yapıldığı söyleniyorsa, Milli Mücadele'nin zor günleri için çıkarılan "özel kanunun" içeriğine ve "özel mahkemelerin" verdiği cezalara ne demek gerekir acaba?

Ben her iki durum için de, "cadı avı" demek yerine "kurunun yanında yaş da yanar" demeyi tercih ederim... "Olağanüstü" zamanlarda ve durumlarda böyle şeyler olabilir... Çünkü, kurunun yanında ateşe atılan yaşların her ana "yanmama" şansları vardır...

Çünkü "dün" böyle olmuştur; bugün de böyle olmaya başlamıştır bile....

*

SONUÇ...

Milli Mücadele öncesine, Anadolu'da "gerekli otoritenin kurulması" için çıkarılan "özel yasalara" ve kurulan "özel mahkemelere" tepki gösteren kimilerine(!?) rağmen, Mili Mücadele başarı ile yürütülmüş ve ülkenin zor günlerinin üstesinden gelinmiştir...

Ülkemizin bugünkü "zor günleri" de, aynı şekilde, bu yasalara karşı çıkan kimilerine(!?) rağmen başarıyla aşılacaktır....

cdenizkent

------------------------- :

(1) Ergun Aybars, İstiklal Mahkemeleri, İstanbul: 1975, s. 212

(2) "milliyet.com.tr", 10 Eylül 2016

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..