Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '15

 
Kategori
Kitap
 

‘’Düşünceyle Dans’’ isimli DENEME kitabı tanıtımı..

‘’Düşünceyle Dans’’ isimli DENEME kitabı tanıtımı..
 

''DÜŞÜNCEYLE DANS'' ismiyle yepyeni DENEME kitabı yakında çıkacaktır..

 

Soru sormayı senkronize biçimde ‘’DÜŞÜNCEYLE DANS’’ ritüeli haline soktum. Böylece gerçek yaşam, hayali yaşam kesitlerini bağdaştırmaya, uyumlaştırmaya çalıştım herhalde..

 

Kitabın ilk sayfaları..

 

Birinci Bölüm

Dün, bugün ve yarın üzerine yaşamdan alıntı ve kurgu…

 

Şimdi sana soruyorum: ‘’yaşıyor musun?’’

 

Evet.

 

Nereden biliyorsun?

 

Ne bileyim işte, bilincim yerinde, soluk alıp veriyorum, ayaktayım..

 

Bu mu senin yaşamdan anladığın?

 

Ya işte yemek yiyorum, su içiyorum, çalışıyorum, para kazanıyorum, daha başka ne olsun?

 

Peki, soyut bir şeyler yok mu?

 

Ha anladım, sevme, sevilme, gülme, ağlama gibi..

 

Başka, başka?

 

Valla işte itikat, ibadet, güven, ihanet, yalan, dürüstlük falan filan..

 

Yaşamdan ne bekledin, ne buldun?

 

Valla beklenti çok sonraları oluşuyor.. İşte doğuyorum, ağlıyorum, besleniyorum, altım temizleniyor, uyuyorum, ne zamana kadar? İşte ilk adımımı atıyorum, yürümeye ve koşmaya başlıyorum..

 

Beklentin ne zaman başladı?

 

Aile içinden çıkıp sokağa taşınca..

 

Nasıl yani?

 

Valla oynamaya çıkarsın sokağa ya..

 

Ne oldu o sokakta?

 

Takriben 5-6 yaşlarındayım.. ilk farkı, fark etmem başladı..

 

Ne farkı?

 

Yani dış görünüş ya da giyiniş farkı.. Ayakkabımdan tut, çorabıma, hatta saçlarıma kadar..

 

Sonra ne oldu?

Kazanma, kaybetme, üzüntü, hırs, aldatma, hile, üstünlük kurma gibi kavramları öğreniyorsun..

 

Nasıl?

 

Misket ya da bilye oynarsın, zayıfsan güçlü olan elindeki tüm bilyeleri alır yani üter..

 

Neden ki veya neden öyle olsun? Hani iyi nişan alırsan ve mesafeyi iyi ayarlarsan kazanırsın..

 

Nah kazanırsın, eğer zayıfsan tüm kural ve kaideye uysan bile kuvvetli olan başına dikelir, bilyelerin kuzu kuzu alır, gider..

 

Güldürme beni yahu.. Kuzu nerden çıktı?

 

Ehee kuzuların sessizliği boşuna denmemiş.. Çakalların karşısında kuzular sessizliğe bürünmesin de ne yapsın arkadaş?

 

Her şey sokakta mı öğrenilir?

 

Bana göre 18 yaşına kadar seni yaşama hazırlayan gerçek bir okuldur sokak..

 

Ama şimdi büyük metropollerde, şehirlerde öyle oyun sokağı falan kaldı mı?

 

Kalmadı, nüfusun yüzde 80’ni şehirlerde yaşadığına göre gerçek yaşamı asla öğrenemeyecekler..

 

İyi de ne öğrenecekler?

 

Sanal yaşamı..

 

Yani..

 

Yanisi şudur: Sahte, fason yaşam modellerini öğrenecekler..

 

Sonra ne oluyor?

 

Tam bir hayal kırıklığı, ondan sonra bunalım falan..

 

Yaşamdan ne beklediğini 18 yaşına gelince mi somut olarak ortaya koyuyorsun?

 

Aynen, denge, kontrol, başını eğme, diklenme, haksızlık gibi tüm karın ağrıları doğumdan 18 yaşına kadar sürer..

 

İlköğretim, ortaöğretim, lise, üniversite okul süreci ne yapıyor ya da nasıl etkiliyor?

 

Bence üniversite artık yaşam beklentisinin oluştuğu dönemdir. O dönemi saymayalım. Her şey ilk, orta, lise eğitim-öğretiminde şekillenir, yaşama karşı beklentilerin ete kemiğe bürünür artık.. işte ben şu olacağım, ben şu işi yapacağım, ben şu parayı kazanacağım, ben yuva kuracağım’’ düşünceleri eğreti de olsa dimağın bir köşesine düşer..

 

Yani düzeni kavrıyorsun?

 

Nasıl yani?

 

Ya bana soruya soruyla karşılık verme. Düzene adapta oluyorsun, değil mi?

 

Abi, önce ‘’düzen nedir?’’, ona çözümleyelim, sonra kavrama, adapta konusunu daha detaylı işleyelim..

 

‘’Düzen nedir?’’ sorusuna  TDK (Türk Dil Kurumu) bakın ne yazıyor?

 

DÜZEN birincianlamı isim olarak geçiyor ve

‘’Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem’’ diye tarif ediyor.

Demek ki kural ve kaideye bağlanmış sistem dersek özetleriz herhalde..

 

Başka anlamları da var mı?

 

Olmaz mı? Daha neler var neler..

 

Hay Allah! Keşke sormasaydım, esas konumuza dönemeyeceğiz galiba..

 

Kardeşim, bence tam 12’den vurdun, her şey DÜZENDE yatıyor. Düzen bilinirse gerisi çorap söküğü gibi gelir kanaatindeyim..

 

Neyse biz devam edelim o zaman..

Tamam, DÜZEN ikinci anlamı ise

‘’Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept’’ oluyor..

 

DÜZEN üçüncüanlamı:

‘’Yerleştirme, tertip’’

 

DÜZEN dördüncüanlamı: ‘’Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim’’

 

DÜZEN beşincianlamı: ‘’Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo’’

 

DÜZEN altıncıanlamı: ‘’Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo’’

 

DÜZEN yedincianlamı: ‘’Dolap, hile’’

 

DÜZEN sekizincianlamı: ‘’Müzik aletlerinde ses ayarı, akort’’

 

DÜZEN dokuzuncuanlamı: ‘’Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri’’

 

DÜZEN onuncuanlamı: ‘’Alet edevat takımı’’

 

DÜZEN onbirincianlamı: ‘’Bez dokuma tezgâhı’’

Vay anasına repliği burada gider.. Ehee peki, şimdi, sen hangi düzenden bahsedeceksin? ‘’Sistem mi?’’,  ‘’Hile mi?’’ ‘’Komplo mu?’’, ‘’Rejim mi?’’ Hangisi arkadaş?

 

Daha dur bakalım, olaya yeni ısındık..  ekonomik düzen, yargıda düzen, siyasi düzen, toplumsal düzen, dünyada düzen, ahlaki düzen, dini düzen..

 

Abooo yandık ki ne yandık.. Şimdi sen bu düzenlerin hepsini mi konuşacaksın?

 

Niye rahatsız olsun DÜZEN sözcüğünden:J) Daha neler var neler? Kadın evde bir DÜZEN ister, erkek iş yerinde bir DÜZEN ister, kimse DÜZENSİZLİK istemez, değil mi?

 

Ehh yani, bir DÜZEN olsun istenir tabii.. Peki, bu konulara geçmeden DÜZMECE nedir?

 

Sanal DÜZEN diyebilirim.. Realitede olmayan DÜZEN işte böylece DÜZMECE olur..

 

Niye insanlar DÜZENSİZ hayat değil de, hep DÜZENLİ isterler?

 

Ya kardeşim adı üstünde DÜZENSİZ olunca DÜZENSİZ oluyor işte..

 

Herkes DÜZEN ister mi?

 

Ehee tabii, sokakta DÜZEN, okulda DÜZEN, hastanede DÜZEN, trafikte DÜZEN, velhasıl DÜZEN oğlu DÜZEN..

Hayır bir de isim koymuşlar, mesela ünlü spor sunucusu Ersin DÜZEN var, bu da yetmemiş gibi tahliller için DÜZEN Laboratuvar ismini kullanıyor..

 

Çok basit soru: sazın DÜZENİ olmazsa ne olur? Şüphesiz uyumsuz, acayip nota sesleri çıkar ve kulağımızı tırmalar.. İlla o alette bile DÜZEN gerekiyor. Yeryüzünde DÜZEN olmazsa hiçbir şey olmuyor..

 

İktidar düzeni, cemaat ya da tarikat düzeni yok mudur?

 

En ala, en nefis, en kusursuz DÜZEN buralarda vardır..

 

Siyasette DÜZEN nasıldır?

 

Piramit gibi DÜZEN vardır.

 

Peki, ayrıntıya girmeden DÜZGÜN ne oluyor?

 

İyi işleyen DÜZEN için DÜZGÜN diyebiliriz..

 

Kökü DÜZ’e mi dayanıyor sence?

 

Galiba.. DÜZ malumunuz pürüzsüz, hatasız anlamındadır.. İşte DÜMDÜZ yol, işte DÜZ akıl, işte DÜZ surat, DÜZ bacak gibi..

 

DÜZ-EN mi yoksa DÜ-ZEN mi? Diye düşünmemiz lazım?

 

Aslında Türkçe kurala göre hece bölünmesi DÜ-ZEN gibi olması gerekiyor ancak bu sözcükte karşılık bulmuyor. Mesela GEL-EN, YAP-AN, ED-EN fiillerinde olduğu üzere EN-AN ekleri fiilin pasiften aktife geçtiğini anlatır.

DÜZ-EN derken de aynı şeyi anlamamız gerekir. GEL-EN adam, YAP-AN kadın, ED-EN kişi gibi..

 

DÜZEN başı yok mudur?

 

Nerede bir DÜZEN varsa, orada mutlaka bir BAŞ vardır.. İşte BAŞ-HEKİM, İşte BAŞ-ÇAVUŞ, işte BAŞ-BAKAN, işte BAŞ-SORUMLU, işte BAŞ-İŞÇİ, işte BAŞ-ÖĞRETMEN, işte BAŞ-İMAM.. Kısaca BAŞ olmazsa AYAK olmaz, BAŞ olmazsa DÜZEN olmaz..

 

Ne anlıyoruz şimdi?

 

İzah ettik ya, tekrar ettirip durma bana.. Nerede bir DÜZEN varsa mutlaka bir BAŞ vardır..

 

Abi o kadar karışık bir konuya girdik ki nasıl çıkacağım bilemiyorum?

 

DÜZENvarsa çıkarsın..

 

Şeyi kast ediyorsun, yazmada DÜZEN, soru sormada DÜZEN..

 

Tabii, sen kalbini bozuyorsun şimdi..

 

Tamam, Allah Aşkına! Beni açmadı bu DÜZEN..Senin anlatımına dönelim.. Hadi yaşamı anlamlandırabilmek için ilkokuldan ve sokaktan başlayalım..  

 

Tabii, neden olmasın ama DÜZEN hep var olacak, ilkokul bitecek DÜZEN yine olacak, ortaokul bitecek DÜZEN yine olacak, sadece yıllar içinde DÜZEN biraz çehresini değiştirecek..

 

Peki, tamam, çocukluk Dönemi (0-6 yaş) ya da

ilkokul öncesiyle anlatıma başlayalım..

 

Yazar Ömer ÖZDAMAR

 

Facebook : https://www.facebook.com/omerozdamar62?ref=tn_tnmn
Twitter : https://twitter.com/omerozdamar
E-mail : homeros80@hotmail.com

İnstagram : https://instagram.com/omerozdamar/

 

 
Toplam blog
: 689
: 2433
Kayıt tarihi
: 17.01.07
 
 

 2007 yılından beri Milliyet Blog'da yazarım. 2009 yılında 'Normal Ötesi Aşk' ve 'Normal Ötesi Aş..