A. Necdet Sezer iki makam aracı götürmüş.

Millet olarak bozuk para harcamayı pek sevmeyiz. Ama insan harcamaya bayılırız. Göklere çıkardığımız insanları orada bırakıveririz. Kimimiz melek olup gökyüzüne uçmasını diler, kimimiz de başının üstüne, yere çakılıp bir daha ayağa kalkamamasını.

Neden acaba? Birbirimize olan bu bitmez tükenmez kin ve nefretimiz yüzünden birey olarak kalkınamazsak, millet olarak da tökezleriz.

Milliyet Gazetemizin dünkü "SON HABER" olarak verdiği başlık şöyle: "A. Necdet Sezer 2 makam aracını götürdü." Götürmek fiili çalmak anlamında da kullanıldığına göre bazılarımız bu cümleden farklı anlam çıkarabilir Başlık pek hoş olmamış.

04 Kasım Pazar günü Milliyet'te çıkan bu haberi aynen aşağıya alıyorum.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, 10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Köşke ait 2 makam aracı ile 16 personeli yanında götürdüğünü açıkladı.
Meclis'teki bütçe sunumunda konuşan Mustafa İsen, Sezer'in en yeni aracı aldığını söyledi ve "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, daha yeni araç bulunamadığı için hala Dışişleri Bakanlığı'ndaki aracını kullanıyor" dedi.

Eski Cumhurbaşkanlarının yasal olarak personel ve makam aracı götürme hakkı var.
Sezer'in korumalar hariç 16 Köşk personelini de beraberinde götürdüğünü anlatan İsen "Kenan Evren 5, Süleyman Demirel ise 6 personeli beraberinde götürmüştü" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı'nın 2008 bütçesi 55 milyon YTL olarak belirlendi. Gül'ün maaşı da yüzde 5.5 oranında artırılarak, yaklaşık 17 bin YTL'ye çıktı.
Bütçeden Köşk'teki büyük onarımlar için 3 milyon YTL ödenek ayrıldı. "Ülkenin vitrini konumundaki makam 16 yıldır yenilenmedi" diyen İsen, Cumhurbaşkanı'yla bir devlet başkanının telefon görüşmesinin teknik aksaklıklardan üç kez kesintiye uğradığini söyledi.

Mustafa İsen isimli şahıs Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri olmuş.

Tebrikler... Güzel bir makam.

Peki bu kadar yüksek bir makama getirilen şahıs "etik davranış"ın ne olduğunu bilmiyor mu?
T.C. Devleti'nin düne kadar Cumhurbaşkanı olan A. Necdet Sezer'i küçük düşürmeyi mi amaçlıyor, devletimizi mi aşağılıyor, yoksa medyatik olup ileride TOPSTAR, POPSTAR yarışmalarında netice almayı mı düşünüyor?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni araç bulunamadığı için, hâlâ Dışişleri Bakanlığı'ndaki makam aracını kullanıyormuş. Yapmayın kardeşim, yapmayın! Bu devlet bu kadar mı aciz?

Her şeye para buluyorsunuz ya!

Seçmenleri tek tek erzak torbalarıyla seçmeye zorlayanlar da bu hükümet değil miydi?

Cumhurbaşkanı seçimi o kadar uzun sürdü. Bu zaman zarfında araç eksikliği olacağı düşünülemedi mi?

Eski Cumhurbaşkanlarının yasal olarak personel ve makam aracı götürme hakkı varmış.

Peki o zaman niye açıklama ihtiyacı duyuluyor?

Ahmet Necdet Sezer var olan bir hakkını kullanmış.

Korumaları hariç 16 kişiyi yanında götürmesine ''Oh! Oh! 41 kere maşallah!'' diyemem tabii. Allah göstermesin Sezer duyar da yanında götürdüklerinin sayısını 41'e çıkarır.

Ne yapacak acaba bu kadar elemanı? Pazarlama şirketi filan kurup bu adamları çalıştıracak ve para mı kazanacak? Burasını anlamam zor. Bildiğim kadarıyla 2 kişilik bir aile. Çoluk çocuk yok evde. Bu vatandaşlara hangi alanda ihtiyaç var?

Neyse böyle bir kanun varsa ve doğru ise üzerinde fazla yorum yapma hakkımız yok. Ama doğru değil de değişmesi gerekiyorsa, bir an önce değiştirilmeli, makul bir rakam tespit etmeli.

Devlet adamlarımızın görevleri bittikten sonra, onları yine Devlet Yetkililerinin harcamaması gerekir.

Aksine onları her alanda korumalılar ve bir zamanlar Devlet Adamı olduklarına bin pişman etmemeliler.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir yabancı devlet adamının telefon görüşmesi teknik aksaklıklar yüzünden 3 kere kesilmiş. Bunu da sıkılmadan açıklıyor.

Bunların niyeti Milletin moralini bozmak, sinir sistemini laçka etmekse boşuna uğraşmasınlar. Zaten çoğumuz o durumdayız.

Saygılarımla.
Mustafa Mumcu, 05. 11. 2007 / 14:24