A.B.D de Başarılı olmanın verdiği mutluluk

Burcu Göker'in  Paris'teki yaşamı sırasında bir yıl süren yoğun araştırmaları, çalişmaları sonunda  meyvesini vermiş ve 5 ocak 2003 günü Burcu A.B.D Newyork'a doğru yola çıkmıştı. Üç ay Newyork'ta kalacak, Juilliard 'da Prof.Clapp ile çalışacak, Mart ayında Juilliard giriş sınavını deneyecek ve Newyork'un en iyi lisan okulunda yoğun ingilizce eğitimi görecek, Tofel sınavına girecekti. Bu süre zarfında ben de İstanbul'a dönecektim. Paris'teki evimizi, yaşamımızı değiştirmiyorduk. Çünkü Mart sonunda Burcu Paris'e dönecek ve ondan sonra kesin kararımıza göre hareket edecektik. Ben de Ocak sonunda İstanbul'a döndüm. Artık Burcu ile İstanbul'dan haberleşiyorduk. Newyork'a giden Burcu hemen çok yoğun çalışmaya başlamıştı. Juilliard'da misafir öğrenci statüsünden Dekan Prof. Stephen Clapp ile yoğun keman eğitimi gören Burcu bu arada çocukluğundan beri hayran olduğu dünyanın en ünlü keman virtüözlerınden Izhak Perlman ile tanışmak ve çalışmak fırsatına da sahip oluyordu. Çünkü İzhak Perlman da Julliard'da hoca idi. Bu rüya gibi keman eğitiminin yanısıra Metroplitan College of New York'da yoğun İngilizce eğitimi gören Burcu, ayrıca gelen konser tekliflerini de değerlendiriyordu. Newyork'a uyum sağlamıştı. İstanbul ardından Paris'teki yaşamdan sonra Newyork Burcu'ya çok yabancı gelmemişti. Newyork'taki günlerinde eğitimin yanısıra sanat ve kültür etkinlikleri de izleyerek mesleki gelişimine büyük katkıda bulunuyordu. Bütün bunlar gerçekleşirken hiç mi zorlukla karşılaşmadı. Ama çok büyük bir amacı vardı ve bunu gerçekleştirirken çok zorluklarla da karşılaşacağının bilincinde idi. Bu arada 8 Mart Dünya Kadınlar günü etkinliği çerçevesinde Türk Başkonsolosluğunda Amerika'daki Türk Kadınlar Birliği adına verdiği resital Türk camiasında büyük  beğeni aldı. Bu konserinden tam bir ay önce 8 şubat 2003 de çok büyük bir etkinliğe daha imzasını atıyordu. Ülkemizde çok tanınan Alem dergisi, Amerika'da yaşayan çok ünlü cerrahımız Prof. Dr. Mehmet Öz,  Atlantic Records'un sahibi Ahmet Ertegün, Grammy ödüllü prodüktör Arif  Mardin, Burhan Doğançay ve çok ünlü Tiyatrocumuz Sirin Devrim bir araya gelerek Turkcell'in sponsorluğunda bir proje yürürlüğe koyuyorlardı. Newyork'ta  Amerika ve Türk Jet sosyetesinin katıldığı bir gece düzenlenecek ve bu gecenin geliri ile bır Türk doktorumuz Amerika'da Prof.Mehmet  Öz'ün yanında 6 ay staj yapacaktı. Yüzlerce davetlinin katılacağı bu eşsiz gece Centrel Park'taki Tavern on the Grenn'de yapılacaktı. İşte bu harika gecede konser verme  teklifi  Burcu Göker'e gelmişti. Bu harika teklifi büyük bir sevgi ve mutlulukla değerlendiren Burcu yoğun çalışmaları içinde nefis bir repertuar hazırlamış ve çalışmıştı. Geceye konuk olarak da katılan Burcu önce kendisi için çok değerli kişilerle tanışmış daha sonra resitalini vermek üzere Ahmet Ertegün tarafından sahneye davet edilmişti. Ben bu konserin izlenimlerini Alem dergisi  başyazarı Berna Ertan'ın önyazısından öğrendim. Çok değerli bir amaç için gerçekleşen bu gecede Burcu yorumladğı eserlerde büyük beğeni almıştı. Burcu'nun o gece yaptığı ve gecenin en unutulmayan sahnesi olarak akıllarda kalan olay ise  çok konuşulacaktı. Burcu Göker resitalının sonunda Kurtuluş adlı kendi bestesini yorumlamıştı. Bu eser Türkiye Kurtuluş savaşını anlatan bir eser. Kurtuluş savaşını yoğun müzik tınıları ile anlatan eser coşkulu bir şekilde İstiklal marşı ile sonlanıyor. İşte bu eserini yorumlayan Burcu eserin sonunda İstiklal Marşını çalarken salonda bulunan bütün davetliler bir anda ayağa kalkıp esas duruşa geçmiş ve gözyaşları ile eseri dinlemişler. O günün en unutulmayan olayı bu olmuş. Berna Ertan bu olayı herkesin görmesi gerektiğini söylüyor yazısında. 22 Yaşında ülkesinden bu kadar uzakta, daha yeni geldiği bir ülkede, daha önceden hiç tanımadığı yüzlerce davetlinin önünde kendi eseri ile bu kadar övgü alan bir sanatçı bütün takdire layıktır diye düşünen izleyiciler tarafından ayakta alkışlanan Burcu çok mutludur. Ülkesini bu kadar güzel temsil etmek, mesleğini bu kadar başarılı icra etmek onu yormamış ve daha çok yüreklendirmiştir.