A&G'den tespitler. RTE'den inciler..

Kamuoyu Araştırma Şirket A&G’nin son yaptırdığı anketten bazı tespitler.

-Eğitim yükseldikçe "orduya olan güvenim azalmadı" diyenlerin oranı yükseliyor. Bunun nedeni bu ülkede eğitimliler CHP seçmenidir. Sadece üniversite mezunları oy kullansa, CHP bu ülkede tek başına iktidar olur. Üniversite mezunları açısından CHP hep birinci partidir.

Büyük bir ihtimalle, RTE bundan sonraki konuşmalarında yapacağı “En az üç çocuk yapın” tezine; “ama kesinlikle okutmayın. Hele hele Üniversiteye sakın göndermeyin” incisini de ekleyecektir.

-Her yüz AK Parti seçmeninin 41.3'ü, her yüz CHP seçmeninin 24'ü, her yüz MHP seçmeninin 31'i "orduya güvenim azaldı" diyor.

AKP’nin yardakçısı yandaş basının darbe senaryolarının neye yaradığı şimdi daha iyi anlaşılıyor.

- Abdüllatif Şener ve Saadet'in yanı sıra Sarıgül de AK Parti'den oy alıyor.

Abdüllatif Şener neyse de, Sarıgül’ün ki “mu acaba?.” Eğer öyleyse Sarıgül’ün Fetullah hayranlığı işe yaramış demektir.

-Türkiye'de sadece ilkokul mezunları ve düşük gelir grupları oy kullansa AK Parti yüzde 50'den fazla oy alır.

Gıda kömür yardımları ve tarikat cemaat ilişkilerinin ne kadar çok işe yaradığı ve AKP’nin oy depoları gün gibi ortada..

***

Biraz da RTE’den inciler,

Hazret, Memur-Sen’in düzenlediği kongrede konuşmuş..

-Bu tartışmalar ibretlik tartışmalardır. Arşivden çıkarttım. Merhum Adnan Menderes’i idama götüren, 40 yıl önceki manşetlerle bugün atılan manşetler arasında fark bulamazsınız.

Doğru Menderes’in Tahkikat komisyonları, basını ve muhalefeti yok etme çabaları AKP icraatları yanında çok masum kalıyor.

-Biz orada tiyatroyu yıkacakmışız, oraya cami inşa edecekmişiz. Bu sizlere gülünç komik gelebilir. Ama köşe yazarları dahi bunu köşelerine taşıdılar.

Taksim’e cami yaptırma hayalleriniz ta “Milli Görüş gömleği” üzerinizdeyken vardı. Şimdi o gömleği “çıkarmış” görünmenizin bir sonucudur bu yapılan. Camili minareli şiirinizi unutmadı bu millet.

-Özal’a yapılan iftiralar, hakkında yazılan yazılar ki bazıları hala köşelerinde yazıyorlar.

Özal’ın çocukları hakkında yazılanların binde biri sizin çocuklarınız hakkında yazıldı ve tüm yazanları düşman ilan ettiniz. O gazeteleri okumayın diye bas bas bağırdınız. Halbuki “parasızlıktan okuyamayan” çocuklarınız şimdi gemicik ve medya sahibi. Biz sizin Özal’dan sadece Kürt Açılımı ve ülkemizi bu hale getiren çarpık liberal ekonomiyi öğrendiğinizi biliyorduk. Ama keşke Özal’dan basına karşı hoşgörüyü de öğrenseydiniz.

-Bu ülke tek parti diktatörlüğünü yaşadı, kiminle yaşadı CHP’yle yaşadı ve o diktatörlük döneminde CHP’nin il başkanları aynı zamanlarda o ilin valisiydi, belediye başkanıydı.

O dönemde CHP İl başkanlarının vali ve Belediye Başkanı olmaları yasaların rıza gösterdiği bir haktı. O yasalar şimdi sizin elinizde olsa kim bilir neler yaparsınız. CHP’nin çok partili Demokratik Hayata izin vermesi ülkenin ufkunu açmış ve maalesef Demokrat Parti, Anavatan Partisi ve AKP gibi partilerin çıkmasına izin vermiştir. Bundan daha güzel bir demokratik açılım örneği var mı?.

***

Hakkını yemeyelim bir inci de Mr. Şimşek’ten,

-Hükümetin hatası varsa, işçilere merhamet göstermesidir.

Pes yani, el insaf. Merhamet göstermesi buysa, biraz merhametsiz olsa ne olur?. Düşünmek bile istemiyorum.

Saygılar

25.01.2010

Bilgiler Milliyet İnternet sayfasından alınmıştır.