Aaa! Top16 ilk tur gibi değilmiş!

Euroleague’de son 16’ya üç takımla katıldık ama ilk maçlarda hayal kırıklığı yaşayarak hiç galibiyet alamadık. İlk turda Türk takımları oynadığı toplam 30 maçın 19’unu kazanmıştı, bu turda ise şu ana kadar 9’da 0 oldu. Bu tip bir karşılaştırma pek adil değil, bu yazıda Türk takımlarının en güçlüsü olarak gözüken Fenerbahçe Ülker’in durumuna yakından bakalım…

                Fenerbahçe Ülker ilk turda CSKA Moskova ve Barcelona’nın yer aldığı A Grubu’na düşmüştü. Bu takımlarla oynadığı dört maçta üç galibiyet alan Fenerbahçe Ülker, CSKA’ya içerde çok ağır bir yenilgi yaşattıktan sonra rakibini deplasmanda da yendi. Bu sonuçlar üzerine genel akım medyamız ‘’Fenerbahçe Ülker final-four’a yakın’’ ve ‘’Fenerbahçe Ülker Avrupa basketbolunun zirvesine geliyor’’ şeklinde başlıklar atmaya başladı. Halbuki ilk turda alınan birkaç galibiyetle hiçbirşey olmuyor, bunun da bilinmesi gerekir.

                Fenerbahçe Ülker ikinci turda zorlu E Grubu’na düştü ve grubu zorlu bir fikstürle açtı. İlk maçta deplasmanda Olympiakos’a kaybedildi. Olympiakos’a Yunanistan’da yenilmek normal bir sonuç ama aynı Olympiakos’un bir hafta sonra EA7 Milano’dan otuz sayı fark yediğini, ondan sonraki hafta da Barcelona’ya evinde yenildiğini hatırlatalım. Fenerbahçe Ülker ikinci haftada da Barcelona’yı konuk etti. Maça Lampe-Navarro’dan yoksun çıkan rakibi karşısında Fenerbahçe Ülker maç boyunca üstünlüğü sağlayamadı ve 0-2 oldu.

                Üçüncü hafta ise önemli bir fırsat vardı. Deplasmandaki Unicaja Malaga maçındaki galibiyet takıma hem moral kazandıracak, hem de Malaga’yı geriye düşürecekti. Maç dengede başladı, Unicaja Malaga beklediğim gibi içerden etkili olmaya çalıştı, Fenerbahçe Ülker ise dışardan etkili olmaya çalıştı ama Melih-Kleiza ikilisinin etkili oyunuyla Fenerbahçe Ülker devreyi önde tamamladı. Son beş dakikaya kadar dengede giden maçta oyun birden koptu. Luka Zoric’in hücum faulleri ve top kayıpları-Bjelica’nın etkisiz oyunu-Bogdanovic’in anlam verilemeyen oyunu ve Malaga’da Zoran Dragic’in devreye girmesiyle Unicaja Malaga üstünlüğü ele aldı.

                Maçla ilgili önemli nokta; bitime üç dakika kala fark –yanlış hatırlamıyorsam- beş sayıyken Fenerbahçe Ülker mola aldı. Mola dönüşünde Fenerbahçe Ülker’in mantıklı oynamasını bekliyorduk. Top Bojan Bogdanovic’e gitti ve son haftaların en verimsiz oyuncusu Bogdanovic hücumun ilk saniyelerinde şut kullandı, onu da kaçırınca maç iyice koptu ve Unicaja Malaga son çeyreği 27-9’la kapatarak maçı 89-75 kazandı.

                İstatistiklerden bahsedelim;

                _ Fenerbahçe Ülker’de günün iyileri Bo McCalebb, Linas Kleiza ve Melih Mahmutoğlu oldu. Bo 6’sı ilk yarıda olmak üzere toplam 8 asist yaptı. Ayrıca 16 sayı-5 ribaund yaparak toplamda 23 verimlilik puanına ulaştı. Son haftaların verimsiz oyuncusu Linas Kleiza 17 sayı (4/4 ikilik, 3/6 üçlük) ve 4 ribaundla oynadı. Melih 19 sayı (5/5 üçlük)le oynadılar.

                _ Fenerbahçe Ülker’de günün en kötüleri Nemanja Bjelica ve Bojan Bogdanovic oldu. 14 dakika sahada kalan Bjelica maçta sadece iki şut kullandı ve isabet bulamadı. İşin daha da garip tarafı, Bjelica istatistik kağıdının hiçbir hanesinde olumlu bir katkı yapamadı. Geçen haftada eleştirdiğim Bogdanovic bu hafta daha da kötü oynadı. 2/5 ikilik, 0/3 üçlük ile sadece 4 sayı üretebildi. 2 de top kaybı yaptı ama 2 ribaund-3 asistiyle durumu nötre çevirdi. Son olarak da Luka Zoric’ten bahsedelim. Savunmada zaten etkisiz eleman olan Zoric 6 top kaybı yaparak Euroleague’deki kariyer rekorunu da egale etmiş oldu.

                _ Unicaja Malaga’da maçın yıldızı tartışmasız Zoran Dragic’ti. 25 dakika sahada kalan Dragic 24 sayıyla kariyer rekorunu kırdı. 4/7 ikilik, 4/6 üçlük, 4/6 serbest atış başarılarıyla oynayan Dragic 2 ribaund-3 asist-3 top kaybıyla oynadı ve 21 verimlilik puanına ulaştı. Malaga’da Colloway-Suarez-Granger üçlüsü toplamda 15 asist yaptı. Ayrıca, rakibin yine %60 saha içi isabetiyle oynaması da ilginç bir istatistik oldu.

                Yine de fazla kötümser olmayalım, ilk turda kazanılan üç maçla şampiyon olunmadığı gibi, burada kaybedilen üç maçla da Euroleague’in en kötü takımı olunmuyor. Yine de keşke, ilk turdaki galibiyetlerin ikisi burada gelseydi…

                Not: Yazıyla ilgili eleştirilerinizi ve her türlü görüşünüzü sahinarif88@hotmail.com adresine iletebilirsiniz…