Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '15

 
Kategori
Haber
 

AB, Türkiye'ye, "bize katılın" teklifinde bulunur mu? AB çökerse Türkiye yükselir mi?

AB, Türkiye'ye, "bize katılın" teklifinde bulunur mu? AB çökerse Türkiye yükselir mi?
 

Umarım öyle olur...Çünkü, tam 56 yıldır AB kapısında beklemekten ağaç olduk...


ŞİMDİ, TÜRKİYE NE YAPSIN?... AB'YE GİRMEK İÇİN ÇALIŞMALARA DEVAM MI ETSİN; YOKSA AB'NİN ÇÖKMESİNİ Mİ BEKLESİN...

Ya da, AB'nin, "biz ettik, siz etmeyin; lütfen aramıza katılın!" diyerek,  önünde "diz çökmesini" mi beklesin?

x       x       x

AB ile olan maceramız tam 59 yıldır devam etmektedir... Maceramız, 31 Temmuz 1959'da Avrupa Ekonomik Topluluğu(AET)'na  müracaatımız ile başladı.

AET, Bakanlar Konseyi, başvurumuzu kabul etti ve 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma, "ortaklık" yaratan bir anlaşma idi... Bunu, 1970 yılında imzalanan "Katma Protokol" izledi.

Bu iki belge, -- "Ankara Anlaşması" ve "Katma Protokol" -- sonradan AB üyesi olan birçok Avrupa ülkesinden önce, Türkiye'nin AB ile olan ilişkisinin başladığını gösterir...

Ama, buna rağmen Türkiye, hala -- 59 yıldır -- AB kapısına beklemektedir. Hani derler ya, "bekleye bekleye ağaç oldum" aynen öyle.

Türkiye, şu anda, 17 Aralık 2004 yılında-- 11 yıl önce -- AB ile imzaladığı  "Avrupa Konseyi Sonuç Bildirgesi" sürecinde bulunmaktadır...Bu süreç de, kim bilir ne kadar sürer?

x      x      x

1 - AB, TÜRKİYE'NİN  ÖNÜNDE DİZ ÇÖKER VE "BİZE KATILIN" DER Mİ?

AB Komiseri, Günther Oettinger, Türkiye'nin önünü tıkayan AB'nin, Türkiye'nin ayağına kapanıp, "bize katılın" teklifinde bulunacağını söylemiş.

Almanya'da yayınlanan Bild gazetesine göre, Konrad Adenaeur Vakfı'nın Brüksel'de düzenlediği bir etkinliğe konuşmacı olarak katılan Günther, "iddiaya girerim ki, önümüzdeki 10-20 yıl içinde bir bay ve bayan Alman başbakanı yanına Fransız mevkidaşını da alıp dizlerinin üstünde sürünerek Ankara'ya gidecek ve Türklere, 'bizi katılın' teklifinde bulunacak"(1) demiş.

Bunun üzerine, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da, şu ifadeyi kullanmış; "sürünerek mi gelirler, diz mi çökerler bilmem, kesin olarak bildiğim bir şey varsa o da, mutlaka diz çökecekleridir"(2)

2 - AB ÇÖKERSE TÜRKİYE YÜKSELİR Mİ?

ABD'li düşünce kuruluşu Stratfor, dünya siyasetine ait 10 yıllık öngörülerde bulunmuş. Bunlardan  biri de, bu süreç içinde "AB'nin dağılacağı ve buna karşılık olarak da Türkiye'nin büyüyeceği" öngörüsü olmuş.

Hazırlanan raporda, buna gerekçe olarak da, "Avrupa genelindeki ülkelerin çıkarlarının birbiriyle çatışması ve AB'nin 28 üyesine yönelik uygulanabilecek ortak bir politikanın var olmamasını" gösterilmiş. Ayrıca, raporda, "Avrupa'da artacak milliyetçiliğin, AB içinde ciddi çatlaklara yol açacağı da" belirtilmiş.

Stratfor'un, bu yıl 5'incisi yayınlanan raporunda, çöküşe geçecek ülkeler arasında, "Ukrayna  krizi, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar yüzünden çevresindeki ülkelerle ekonomik bağları zayıflayacak olması ve bu nedenlerle de, Kuzey Kafkasya ve Orta Asya'daki kontrol gücünü kaybedecek" olan Rusya da gösterilmiş.

Türkiye'ye gelince...

Türkiye'nin, bölgesel bir güç büyük bir güç olarak ortaya çıkacağını savunan Stratfor, "Türkiye'nin gücünü ticari ve siyasi olarak kuzeye yansıttığını elbette öngörebiliyoruz. Ayrıca, AB parçalara ayrılır ve tek tek ekonomileri zayıflar ya da bazı ülkeler Doğu'ya yönelirken Türkiye bunu yapabilecek tek güç olarak kalıp, Balkanlar'daki varlığını artıracak"(2) tahmininde bulunmuş.

DEĞERLENDİRMEM :

Bu ABD  düşünce kuruluşunun, özellikle Türkiye için ileri sürdüğü bu öneriler elbette hoşumuza gitmiştir; hele hele "Yeni ve Büyük Türkiye" hedefine odaklanmış Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tahminlere bayılmıştır...

Stratfor'un, bu öngörüleri, eğer dünya siyaseti yönlendiren "dünya derin devletinin", dünya devletlerini belli bir düzene sokacak "algı operasyonu" değil de, "jeopolitik ve jeostratejik" verilere dayandırılmış ise, Türkiye'nin, jeopolitik ve jeostratejisi  hakkında bloglar yazmış biri olarak bu tahminleri ben de paylaşırım(3)

"Yeni Türkiye" ve "Büyük Türkiye" hayali ve hedefini gerçekleştirmek için  bir şeyler yapmaya çalışanların, bunu başarıp başaramayacaklarını bilemem; ama, bu hayal ya da hedefin, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın dayattığı "jeopolik" ve "jeostratejik" bir gereklilik olduğunu söyleyebilirim.

Bunların başında da, Lozan'da eksik kalan "Misak-ı Milli" hedefleri gelir...1683 yılında Viyana'da başlayan geri çekilme, Sakarya Irmağı'nda son bulmuştur... Sakarya'dan başlayan ileri harekat, büyümenin ilk adımı olmuştur...

Kaçınılmaz olan bu tarihi ve siyasal olgu, yani "büyüme" hala devam etmektedir...

cdenizkent

10 Mart 2015

--------------------------  :

(1) Miliyet.com.tr - ve - İnternet Haber, 20 Şubat 2013

(2) Sabah.com.tr ve diğer İnternet medya haberleri

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..