Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

AB' ye ne zaman gireriz?

AB' ye ne zaman gireriz?
 

GEÇEN YIL BUGÜNLERDE?

Şöyle geriye dönüp geçen yıl bugünlerde ne yazmışım diyerek arşivi karıştırdım. Bakın bundan tam bir yıl önce ne yazmışım?

AB’YE NE ZAMAN GİRERİZ?

Bu öyle herkesin fikir yürütebileceği basit bir konu değil ama bu konu da bende kendi çapımda bir şeyler karalamak istedim.Tabii ki sevgili politik siyasilerimizin hoşgörüsüne sığınarak. İnşallah kaş yapacağız derken göz çıkarmayız.

Biz AB’ye ne zaman mı gireriz?

Bizim çöpçülerimizde gidip diğer dünya ülkelerinde tatil yapabildiği zaman!
Bizim işçilerimizde sinema, tiyatro, opera, bale gibi sosyal gereksinimlerini karşılayabildikleri zaman!
Bizim köylülerimizde denizde yüzülüp, plajda güneşlenildiğini öğrendiği ve bunu uygulayabildiği zaman!
Özellikle kırsal kesimde ve doğu Anadolu da işsizlikten doğan boş zamanlarını, uzun süren kış mevsiminin, uzun ve soğuk gecelerinde, isimlerini ve sayılarını kendilerinin bile hatırlayamadığı kadar çok çocuk yaparak değerlendiren işsizlerimizin bu enerjilerini gerçek üretime yönlendirebildiğimiz zaman!
Köprü altında yatıp tiner koklayan çocuklarımızı sıcak bir yuvaya ve sosyal güvenceye kavuşturabildiğimiz zaman!
Biletinde hızlı yazan ve birçok insanımıza mezar olan kara trenler aklaştığı zaman!
Zorla Kur’an kursuna gönderildikleri için el ele ölümü seçen genç kızlarımız kendi seçtikleri dalda eğitim alabildikleri zaman!
Sayıları azalmakla birlikte töre ve namus cinayetleri son bulduğu zaman!
Bilim adamlarımızı diğer ülkelere kaptırmadan yeterli olanakları sağlayarak kendi ülkemizde tutabildiğimiz zaman!
Bizim öğrencilerimizde yerlerde sürüklenerek coplanmadıkları ve henüz üniversitede eğitim alırken şirketler tarafından kapışıldıkları zaman!
IMF adı başında dar gelirli işçi, memur ve emeklilerin maaşlarından elini çektiği zaman!
Yalnızca düşündüğünü yazarak fikir savaşımı veren şair, yazar ve sanatçılarımızı sürgün ülkelere göndererek vatan hasreti ile can vermeye zorlamadığımız zaman!
Nasıl çalarız, nasıl çırparız, nasıl köşe döneriz söz konusu olduğunda her biri dahi kesilen büyük Türk ulusumuzun bu yeteneğini nasıl daha verimli olabiliriz, nasıl daha çok üretebiliriz fikrine yönlendirebildiğimiz zaman!
Kısacası özümüzü kaybetmeden, kendi ayaklarımızın üstünde durmayı keşfettiğimiz ve yarışmaya daha baştan kaybederekten değil eşit koşullarda başladığımız zaman!
Vs, vs, vs

Tüm bunları başardığımızda AB’ye üye olmamıza gerek kalır mı bilmiyorum ama dedim ya köşe dönmece konuşunda hiçbir dünya ülkesine bayrak kaptırmayacak kadar büyük Türk ulusumuzun insanları isterlerse bunu da başarabilirler. Bu konuda ne dediğinizi duyar gibi oluyorum ve “çok mu hayalperestim acaba?” demekten kendimi alamıyorum. Olsun; hayal kurmak güzeldir yinede.

Demişim, bundan tam bir yıl önce. Fakat bugüne döndüğümüz de geçen yıldan bu güne değişen bir şeyler yok mu dersem haksızlık etmiş olurum.

Neler mi değişti?

Türk halkının yaşam standardı değişti mesela. Fakat artıya doğru değil, eksiye doğru.

Dün heyecana kapılıp da davulla, zurnayla bayram yapanların, ne yazık ki bugün sevinçleri kursaklarında kaldı. Umutlarının etrafını düş kırıklığı, endişe ve kara bulutlar sardı. Bizim AB’ye girmemiz biraz hayal olsa da, AB her geçen gün bize biraz daha fazla girmeye devam ediyor, edecek gibide görünüyor. Ha; AB'ye girilsin mi derseniz bana, ben hiçte taraftar olmadığımı belirtmek isterim.

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..