Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

AB Bİİİ... Kaç Tane Balık Tuttun?

AB Bİİİ... Kaç Tane Balık Tuttun?
 

Dayko ve ben!


Silivri liman içinde *dayko ile birlikte balık tutuyoruz. Hemen yanımızda Silivri’nin yakın köylerinden bir hemşerimiz de bizimle birlikte balık tutuyordu. Fener merdivenlerinden ilk çıkan onu görüyor ve kendisine “kolay gelsin var mı bir şey?” diye soruyordu.

Bu soranlar öyle çoğalmıştı ki, biz iyi ki o tarafta konuşlanmamışız diye içimden geçirmiştim. Hemşerim, sonunda bu soru soranlardan iyice bunalmıştı.

Biz çay içerken kendisi bir galon (5 Litre) şarap almış ara ara içiyordu. Karışmış oltasını açmaya çalışırken, birkaç çocuk başına dikildi ve içlerinden biri telaşlı telaşlı o çocukça tiz sesi ile “AB Bİİİ kaç tane balık tuttun” dediğinde sesi kayaların arasında yankı yapmıştı.

Hemşerim bu çocuğun sesinden hafif ürkerek yerinden doğruldu “Sana ne üleyn… Yetti beyaa; bir insana, DGM bile bu kadar soru sormaz!” diye bağırdı.

Ben ve dayko koptuk tabii. Sonra hemşerim bize döndü “Bıktım vallahi, gelen geçenin yüzde doksanı hep aynı şeyi soruyor! Var mı bir şey? Kaç tane tuttun? Bk tuttum. Kafayı yedim beyaa ”

Küçük çocuk şokta; zavallı nerden bilsin bu gün aynı soruyu soran yüz ellinci kişi olduğunu. Tabi kabak onun başına patladı! Ama bir "abi" demesi vardı ki bitirdi beni(!) (Ab biii...)

Aradan beş on dakika geçti halen o çocuğun soru sorması aklımda. Köylü hemşerim ile fazla samimide değiliz!
Fakat dayanamayacağım bende soracağım!!!

—AB Bİİİ… Kaç tane balık tuttun?

Hemşerim tekrar kayaların arasından önce sansar gillerden gelincik gibi başını uzattı, sonra yerinden fırladı ve bana baktı…
Üç tane mırmır, iki tane izmarit. (!)

Yok, olmayacak vallahi gülmekten kayalardan denize düşeceğim.
Dayko bıyık altından hem gülüyor, hem bana kafa sallıyor “sen yok musun sen”

Hemşerim halen “Kuran çarpsın(!) üç beş balık için yalan mı söyleyeceğim. Tutsam söylemem mi?
(Sanki tutsa biz görmeyeceğiz!)

Dayko, bir ara hemşerimin oltasına kendi takımını atarken taktı, çekerken hemşerimin mırmır takımını denizde bıraktı ve dayko bana kopardığı klips’i bağlamam için verdi. Bende rüzgârdan denize düşmemek için kendimi kollarken klips’i denize düşürdüm. Hemşerim beş altı metre uzaklıkta kayaların tepesinden“tamam tamam ne olur, oltanın ucunu bırakın ben sizden bir şey istemiyorum” diyerek yalvarmaya başlamıştı. :))

Hemşerim bazen kendi kendine “keşke tarla sürmeye gitseydim, yağmurdan korktum, dolu’ya rastladım” diyordu!
Daha sonra bir arkadaşı geldi ve ona anlatıyordu “ben aslında bugün tarla sürmeye gidecektim ama hava yağmurlu diye vaz geçtim ve buraya geldim”

İyi de dayko burada dolu yağmadı ki; sen gördün mü?

Hemşerim daha fazla dayanamadı ve “ben kafayı buldum elimden bir kaza çıkmadan ben hafif hafif uzayayım” dedi ve yalpalayarak gitti.
Hemen arkasından sevgililerini kollarına takmış iki genç geldi “kolay gelsin var mı bir şey?”
Dayko önce bana baktı ve gülümsedi; sonra gençlere “var var”!

Diğer genç “ne çıkıyor?” dedi,

Bu kez ben; “önce denizkızı geldi, sonra denizanası; korkarım şimdi de babası gelecek derken beş altı tane balina gibi yunus hemen yanımızda fosss diye peyda olmaz mı?

Bu kez kızlar bağırarak “bak geldiler işte” diyerek bizi makaraladılar.
Sonra gençler sarmaş dolaş mucuk mucuk gittiler.

Hemen arkasından sanki oltacı dükkânını buraya taşımış gibi üzerinde hiç boş yer bırakmamış iki kişi geldi. Bize “kolay gelsin var mı bir şey? Ne çıkıyor?” diye sordular.

Dayko ile yine göz göze geldik ve başladık gülmeye…
Adamlar şaşkın şaşkın bakıyorlar. Belki de içlerinden “bu adamlar kafayı yemiş” diyorlardır kim bilir.

—Bir adet rina, bir adet vatoz, bir adet kırlangıç, bir adet mırmır, üç adet istavrit, on adet izmarit, beş adet ispari, birkaç lapin.
Hadi buyurun siz buraya gelin. Zaten geç oldu değil mi dayko? Nöbeti arkadaşlara devredelim ve biz hafif hafif uzayalım.

Canlı tekeleri (yemleri) yeni gelen arkadaşlara bırakıp arkamıza bakmadan oradan kaçtık(!)

Ah hemşerim ah, biz senin kıymetini bilemedik. Senin gösterdiğin direncin, yarısını dahi gösteremedik!

Yeni gelenler ne kadar durdu bilemiyorum. :)))

 
Toplam blog
: 438
: 826
Kayıt tarihi
: 07.01.07
 
 

Milliyet Blog'a hangi vesile ile kayıt olduğumu doğrusu hatırlamıyorum!  Bende birçoğunuz gibi ya..